sıvışarak kaçamam ortada bırakamam

Siz değerli gazetemiz okurlarının büyük bir olasılıkla gözlerinizden ve dikkatlerinizden kaçmıştır diye bugünkü satırlarıma hafta sonu gazete haberlerinden pür dikkatle okuduğum haberi paylaşarak başlıyorum ki kusur kalmayasınız. Bahse konu haber büyük gazetelerde ve iri puntolarla şu cümlelerden oluşuyordu. Buyurun okuyun bir zahmet lütfen ;

“Tekirdağ’da CHP’li Ergene Belediyesi’nin ruhsat verme karşılığında bazı iş insanlarından rüşvet aldığı belirlendi. 6 Haziran’da gerçekleşen operasyonda düzenlendi. Aralarında zabıta müdürünün de olduğu 5 kişi tutuklanarak cezaevine gönderildi.”

***                             ***                             ***

Bunu neden kaleme aldığıma gelince onun da neden? Ve sebebini izah edeyim yüksek müsaadelerinizle. Şimdi hatırlarsanız hafta içi gene bizim bu Uzunköprü Gazetesi kasaba Belediyesi’nin üç CHP’li, bir İYİ Partili ve bir de (1) AK Partili Belediye Meclis Üyesinden oluşan denetim raporunu açıklayınca bizim gazete de bunu gazetenin en tepesinden haber yaparak okurlarımıza ve kasaba kamuoyuna duyurmuş. Bizim Belediye’nin bu denetim komisyon raporunda her ne kadar Belediye’nin  “RÜŞVETE” falan sirayet etmediği görülse de deyim yerinde ise meğer bizim Belediyede bin-bir türlü alavere dalavere meseleleri mevcutmuş maalesef. Bakın neymiş bu alavere dalavereler kısaca başlıklar halinde bir kere daha perçinleyelim ki bizim çok “LİYAKATLI” Belediyede neler oluyormuş ;

.”

“BELEDİYE BAŞKANININ, yani Sayın BECAN’ın AİLE FERTLERİNDEN BİRİNE İHALESİZ VERİLEN İŞLER

“DÖRT ETKİNLİK İÇİN BİLMEM KAÇ KİLO KURU PASTA ALIMI.”

“PİYASA BEDELİ ÜZERİNDEN İHALESİZ YAPILAN ALIMLAR.”

“AFAKİ FATURALARLA ŞİRKETE AKTARILAN MADDİ KAYNAK.”

“İHALE USULSÜZLÜKLERİ.”

“BELİRLİ PERSONELE YAZILAN FAZLA MESAİLER.”

“KURUMDA ZARARA YOL AÇMAK.”

***                             ***                             ***

Şimdi herhangi bir normal insan dışarıdan baktığında ve bu af edersiniz terbiyesizlikleri duyduğunda okuduğunda nasıl düşünür?

Dersiniz ki ;

“Şayet bunlar bizim Belediyede olmuşsa kasaba Belediye Reisi BECAN insan içine çıkamaz…!” Öyle değil işte. Nasıl ki Genel Başkanları KILIÇDAROĞLU bütün seçim mağlubiyetlerine rağmen utanmadan arlanmadan, sıkılmadan hala eline mikronu alıp kürsülere ve ekranlara çıkıyorsa bizim Belediye Reisi BECAN’a da Genel Başkanı KILIÇDAROĞLU’ndan sirayet etmiş olacak ki dışarıdan bakıldığında umurunda bile olmamış gibi etrafına gülücük ve öpücük dağıtmaya devam buyuruyor.

***                             ***                             ***

Kasabadan uzaklaşmaya veya ötelere gitmeye hiç gerek yok.

Şayet Cumhurbaşkanlığı seçimlerini KILIÇDAROĞLU  kazanmış olsaydı kahraman ilan edilecekti, şimdi bırakıp kenara çekilmesi isteniyor.

İsteyenler de yabancı değil,  en yakınındakiler!

Ve o kadar “ben demiştim” diyen var ki şaşırmamak mümkün değil.

Düne kadar yere göğe sığdıramayanlar, “bu sefer olacak galiba” diyenler, şimdi “ben olmaz demiştim, değişim şart” diyor.

Bakıyorum da, sosyal medyadan eleştiride bulunanların çoğu da milletvekilliği listelerinde kendilerine yer bulamamış olan isimler.

Alınan yenilgiyi de kendilerinin aday gösterilmemesine, yanlış adaylarla seçimlere girilmesine bağlayanlar.

Kimse yanlış anlamasın, MHP hariç hiçbir partinin sempatizanı değilim ben.

Taraftarı ve sempatizanı olduğum tek tuttuğum takım Fenerbahçe’dir.

Dolayısıyla tamamen tarafsız (!) ve objektif bir şekilde gördüklerimi yazmak ve sorgulamak istedim biraz.

Her ne kadar bu seçimler Cumhur İttifakı ile Millet İttifakı arasında ki bir yarış olarak değerlendirilse de, bana göre CHP ile AK Partinin seçim yarışı olmuştur.

Sonuç olarak AK Parti kazanmış, CHP de kaybetmiştir. Bunu bırakın CHP’lileri İYİ Partililere ne oluyor ki? KILIÇDAROĞLU’nun bu bitmez tükenmez yenilgilerini bir türlü hazmedemiyorlar ve çıldırıyorlar. Kaldı ki seçimler süresince bizim İYİ Partililer CHP’lilerden daha ziyade AKŞENER’in resim ve söylemlerini paylaşmak yerine sürekli hani kraldan fazla kralcı kesilerek KILIÇDAROĞLU’na adeta toz kondurmadılar. Elbette şimdilik bunları ifşa ve deşifre etmeyi düşünmüyorum ama mahalli seçimler sprinte-şaha kalmış koşarak geliyor. Bizim bu KILIÇDAROĞLU fanatikleri İYİ Partililerle vakit zaman geldiğinde elbette görüşeceğiz ve hesaplaşacağız.

KASABALI olarak vakti zamanı geldiğinde elbette CHP ve öteki siyasi partiler Belediye Başkan adaylarını kasaba halkıyla paylaşacaklar şüphesiz bizim İYİ Parti’de bunların arasına sıvışacak. İşte o vakit ben de ısrarla AKŞENER değil, KILIÇDAROĞLU diyeceğim. Bakın dedim bile. Çünkü şahsen ben zor ve kara gün dostuyum herkesin bıraktığı gibi KILIÇDAROĞLU’nu gündöndü sopası gibi ortada bırakamam.