ne şiş yansın ne kebap dedi yedisini birden yeyiverdi…

Haftanın ilk günü olan dün siyaseten oldukça hareketli geçeceğe benzeyen bir haftaya girmiş bulunuyoruz hayırlısı bakalım. Dokuz aydan bu yana “anket yapılacak” talimatıyla aday adauylarına adeta dokuz doğurtan CHP Genel Merkezi herkesin beklediği SEDEFÇİ’yi değil de milletvekili Recep GÜRKAN’ı aday gösterince olanlar oldu. Bu sadece Edirne’de böyle değil, Kırklarelinde de aday yüzünden milletvekili Turgut DİBEK partisinden istifa etti. Aynı zamanda Edirne milletvekili Kemal DEĞİRMENDERELİ’nin de istifa edeceği konuşuluyor. Diğer taraftan Küplü Belediye Başkanı Raif TAŞKIN aday gösterilmeyince o da partisinden istifa edip SEDEFÇİ gibi DSP’den aday olacağını açıkladı.

Bir Belediye seçimi bu kadar mı riske edilir, bu kişiler bu kadar basit bir şekilde mi kızağa çekilir ve bazı değerleri bir siyasi partinin Genel Merkezi bu kadar kolay mı yok sayar… SEDEFÇİ’nin öfkesi Edirne ile birlikte Süloğlu ve Lalapaşa’nın yanısıra Uzunköprü’ye de yansır mı bilinmez ama ;

“Sadece Edirne’de değil, Edirne’nin tüm ilçelerinde SEDEFÇİ’nin kim olduğunu onlara göstereceğim.” Sözleriyle Edirne ve ilçelerinde hafta başından itibaren ;

“Gözün aydın Türkiye AK güvercin geliyor.” Şarkısı mırıldanmaya başlandı bile… Bu arada istermisiniz SEDEFÇİ Ankara’ya gidip KESEBİR’e ;

“Gel benim siyasi kader arkadaşım, bak seni de aday yapmadılar gel sen de Uzunköprü’den DSP’den aday ol da bunlara gücümüzün ne olduğunu gösterelim…!” deyip seçimleri şenlendirsin.

CHP Genel Merkezi yaklaşık dokuz ay önce “anket yapılacak, halka sorulacak” dediğinde “Genel Başkanımız bize yalan söylemez” diyerek yola çıkan ve aday adaylıklarını açıklayan toplam yedi kişiden hiçbiri değil de aday adayı olmadan aday gösterilen vekil GÜRKAN tercih edilirken şimdi CHP Genel Başkanı ve CHP Genel Merkezi bu yedi kişiye ne demiş oldu? Bana göre ; “Sizin yediniz de bu işi beceremez…!” diyerek yedisini birden yeyivermiş oldu. Ne üzüldüm, ne üzüldüüüüümmm….

SEDEFÇİ’nin daha düne kadar halefi olan GÜRKAN için ilk beyanatında SEDEFÇİ’nin sözleri yenilir yutulur cinsten değil ;

“Onun yaptığını hayvan bile yapmaz, o bir Brütüs’tür, o bir yılandır…!”

Diyorum ya işte Edirne’deki SEDEFÇİ krizi Uzunköprü’ye hayır mı getirir şer mi getirir şimdilik bir şey demek için erken ama bu kargaşadan Edirne’de AK Parti’nin istifade edeceği de aşikardır.

Büyüklerim bana hep derdi ; “Siyasette yirmidört saat bile çok uzun bir zaman dilimidir.” Diye de inanmazdım. İstermisiniz önümüzdeki günlerde DSP’den de Uzunköprü Belediye Başkan adayı çıksın, şayet çıkarsa siz asıl şamatayı o zaman görün. Bundan daha bir-iki ay önce Uzunköprü’deki özü sözü bir DSP’lilere tepeden bakan CHP’lileri şimdi endişeli bir bekleyiş sarmış gibi görünüyor. Mesela şimdi eski İlçe Başkanı Yakup ATALAY’ı kimse susturamaz, kimse de durduramaz. Aynı şekilde onun gibi DSP’den CHP’ye geçmiş olan ve bugün Meclis Üyeliği beklentisi içerisinde olan partililerin İŞBİLEN’le pazarlığa oturmalarının an meselesi olduğu ifade ediliyor.

SEDEFÇİ’yle Meriç-Küplü Belediye Başkanı TAŞKIN’ın istifa edip DSP’den aday olacak olmaları ister istemez Uzunköprü CHP’sini derin bir düşünceye sevk etmekle beraber bugün CHP sayesinde bir yerlere gelenlerle, kişiler sayesinde bir yerlere gelen CHP’nin de halka vermesi gerek bir hesabın olduğu ortada dururken asıl hesabın faturasını 30 Mart’ta halk soracaktır. Çünkü bu kararlar alınırken halka sorulmadığına göre 30 Mart akşamı da halka ;

“Neden böyle yaptınız?” Ya da “biz nerde yanlış yaptık?” sorularını CHP Genel Merkezinin halka sormaya hakkı yoktur diyorum ve konuyu kapatıyorum…