kültür sanat günleri güldürüyor Uzunköprü’nün yüzlerini…

Uzunköprü ve Uzunköprülülerin bütün dertleri 30 Mart itibarıyla son buldu Allaha şükür ki siyasetin gorgor başları şimdi de ;

“Cumbaba kimi seçelim.?”

Derdine düşmüşler fukaramlar. Perşembe pazarına kasabalı ve köylü uğramaz olmuş, pazarcı esnafı pazaryerini bırakıp seyyar tezgahlara düşmüş. Pazaryeri beygir sidiği kokusundan dayanılmaz bir hale gelmiş kimin umurunda.

Çarşı esnafı son yıllarda her köşe başlarında şatafatlı açılışlara sahne olan holdinglerin büyük marketleri yüzünden bulmaca çözmekten, tavla oynamaktan, birbirleriyle dalaşmaktan başka iş yapamaz hale gelmiş kimin umurunda.

Siyasetçiler ;

Vay efendim bizim adımız neden törende anons edilmedi’nin derdine düşmüş. Uzunköprü’de her geçen gün daha da büyüyeyerek kabusa dönüşen işsizlikten kimsenin bahsettiği falan yok. İcraatın başındakiler berber dükkanı, bakkal dükkanı, lahmacun fırınlarının kurdelalarını keserek ilçeye hizmet getirdiklerini, veyahut da Sanat Günleri adı altında düzenlenen etkinliklerle ilçenin refah düzeyini arttırdıklarını düşünüyorlar.

Sanata ve sanatçıya elbette saygımız ve merakımız var, ancak evine ekmek götürebilmek için sabahtan akşama kadar köşe başlarında buğday kamyonu bekleyen hamalı ne ilgilendirir senin Sanat Günleri. Adam ;

“Benim karnım aç kardeşim, seveyim bunların Sanat Günlerini.!” Demekten geri kalmıyor. Keza kenar mahalle ve şehir merkezindeki esnaflarda aynı şeyleri konuşuyorlar. Yerel yöneticilerin ilçeye gelir getirici, insan kitlelerini sürükleyecek yeni projeler üretmeleri gerekiyor. Mesela daha önceki yıllarda siyasilerin diline doladığı ;

“Uzunköprü’ye fuar açacağız.” Müjdesi bayatladığı için bizim fuar oluverdi fermuar…! Uzunköprü Ticaret ve Sanayi Odası, Ticaret Borsası başta olmak üzere Uzunköprü Kaymakamlığı ve Belediye’nin fuar konusunda hiç mi bilgi birikimleri ya da istişareleri olamaz. Yıllardır kısır ve birbirinin fotokopisi olan çalışmaların Uzunköprü’ye bir getirisi olmadığını gördük seyrettik. Şimdi yaz sezonu yakında asfalt çalışmaları yeniden başlar, kaldırım taşları sökülür yeniden döşenir, bir-iki de şarkıcı getirdik mi (zaten menajerleri kadrolu gibi hazır) görev tamam…!

Uzunköprü’nün Ergene ovasından yukarıda saydıklarım gibi aynı kokular burnumuza gelirken Meriç Nehri yönünden ise yakında esecek sam yelleriyle inşallah Uzunköprülülerede bu yellerden nasip olur inşallah diyorum. Zira Meriç Belediye Başkanı Nihat YÖRÜK tam tamına 38 ciddi proje ile bu bölgenin makus talihini değiştirmekte oldukça iddialı görülüyor. Örneğin Kadıdondurma Sınır Kapısı, örneğin 1.500 kişilik bisküvi fabrikası, örneğin iki adet tekstil firmasının ilçeye kazandırılacak olmasıyla biz Uzunköprülülere de faydası olur düşüncesindeyim. Çünkü ilçede bulunan yüzlerce işsiz vatandaş iş için Belediye’nin kapısını aşındıracağına Meriç’e çalışmaya gidecek ve bizimle birlikte Belediyemizde bu konuda biraz olsun rahat bir nefes alacak.

Yazının başlığında da dediğim gibi bir nebze olsun güldürecekse Uzunköprülülerin yüzünü Sanat Günleri değil, Meriç’te açılacak fabrika ve tekstil atölyeleri güldürecek. Zira Uzunköprü artık park bahçe, oyun sahaları, asfalt yollardan daha ivedi olarak iş sahalarının ilçeye gelmesini, bir şakilde getirilmesini istiyor ve bekliyor. Bir-iki ay sonra Uzunköprü’lü yazlıkçılar Enez’in yolunu tuttuklarında biz yine burada kafa kafaya kalacağız. İşte o zaman daha çooook tavla oynayacağız…

İnsanların gittiği gideceği tek bir mesire yeri Ördekli Gölümüz var, orasını da zaten duyarsız vatandaşlar tarafından bok götürüyor. Aileler eskisi gibi bu duyarsız insanlardan dolayı bu mesire yerine ne kendileri gidebiliyor ve ne de çoluk çocuklarını oksijen solusunlar diye götürebiliyor. Bunu yerel yöneticiler de biliyor ancak onlar hafta sonlarını ya Bulgaristan ya da Yunanistan ormanlarında geçiriyorlar…!