kimi şah olmuş, kimi piyon biri küme düşmüş, diğeri şampiyon

Türkiye hala Soma’daki faciada hayatlarını kaybedenlere göz yaşı dökerken bir taraftan da çarçabucak toparlanan millet Soma’da yaşamlarını yitirenlere maddi ve manevi olarak yardımcı olabilmek için adeta seferberlik edilmişçesine ülkenin her köşesinden yardımlar yapılıyor.

Ben diyorum ki acaba Meclis çatısı altında ceylan derili koltuklarda ülkeyi düşünürken popoları ter içinde kalan milletvekilleri hiç olmazsa birer maaşlarını Soma’ya gönderirler mi, ya da Taksimciler, Geziciler, Uzunköprü’deki yürüyüş tellalları, her neyse bırakın Soma’ya bağış yapmayı acaba birer Fatiha okumayı denediler mi. Ucuz kahramanlık peşinde koşarak çoluk çocukları hükümete, devlete, askere, polise, masum insanlara karşı kışkırtan zihniyet Soma faciasını SOBA (!) olarak algılamışlardır kanımca…

***                             ***                             ***

Kafasına göre ülkeyi ve siyaseti yönlendirdiğini zanneden gazetelerin köşe yazarlarına bakarmısınız lütfen. Bu ne saygısızlıktır, bu ne çağdışı bir düşüncedir, bu nasıl bir pervazsızlık ve patavatsızlıktır, bu saygısızlık ve utanmazlıktır. Adam yaşamını yitiren insanlarımız için kalkıp ne diyor bakarmısınız ;

“Bunlara haktır, müstehaktır çünkü bunlar AK Parti’ye oy vermişlerdir…!”

Ölümün siyaseti varmıdır, ölümden sebeplenmek ölmüşlerin ardından siyaset yapmak varmıdır, bu kadar densizce ve bilinçli bir şekilde ALÇAKLIK olurmu. Bir diğer köşe yazarı da hayatını kaybeden insanlara neden ŞEHİT denildi diye ;

“Ne şehittir ne gazi….. niyazi …!” diyor. Bu ne yaaa, ölen insanlaımız Rum olsa, Yunan olsa, Ermeni olsa bu sözler ölünün arkasından yazılmaz, söylenmez. En azından bunu damarlarında TÜRK kanı taşıyan biri demez, söylemez, yazmaz…

Bir diğer köşe yazarına bakarmısınız ;

“İktidar diğer çakma darbelerden kurtuldu (Taksim Gezi olayları) ama bu seferki hakiki bir darbeye benziyor.”

Allah insanlara akıl ihsan ederken bu köşe yazarları herhalde arka bahçede DARBE planları yapıyordu, daha ne diyeyim ben bu çakallara…!

***                             ***

Bugün Belediye Refik Martin Salonunda kısa ve küçük ölçekli bir seçim yapılacak. Uzunköprü Çiftçi Malları Koruma Meclis Başkanlığı için bugün adaylardan Abidin ERGÖNÜL ve Turgay DEMİRAL yarışacak olurken ben aslında seçimim seyrini değiştirebilecek iki şampiyonun vereceği işareti merak ediyorum. Şampiyonlardan biri Ziraat Odası Başkanı Yavuz KARAMOLLA ve bir diğeri de Panko Birlikçi Ramis ÖZGEN bana göre bu her iki şampiyonun vereceği işaret seçimin sonucunu belirler.

Şimdi ben her ne kadar bu Çiftçi Malları’nda maaş, rant, ödenek, huzur hakkı, ana hakkı, baba hakkı gibi yiyinti var mı yok mu bilmiyorum ama şayet böyle bir gelirleri olmayacaksa bu adamlar neden bu koltuklara talip olsunlar ki öyle değil mi. Öyle ya da böyle bugün yapılacak olan Çiftçi Malları Koruma Meclisi daha önce zaten CHP’linin Ramis ÖZGEN’in kardeşi Muharrem ÖZGEN’in himayesindeydi, şimdi de değişen bir şey olmayacak neticede kazanan kim olursa olsun yine CHP olacak. Diğer siyasi partiler herhalde koltuk küçük diye bu tür küçük işlerle ilgilenmiyorlar.

Ancak halk arasında söylenen benim ezbere bildiğim bir şey var hatırlatayım ;

“Az ile yetinmeyen çoğu bulamaz.”

Gerçi CHP haricinde hangi siyasi parti burada her sivil toplum kuruluşunu ele geçirmeyi düşünüyor ya da hedefliyor ki değil mi. Onun için ben buradan ;

“Yürrrüüü be CHP kim tutar seni…!”

Desem kimsenin gücüne gitmez herhalde değil mi.