kaç ÖLÜ işinizi görür (bu ateşi sağduyu söndürür…)

Baştan söyleyeyim yazının başlığının fikir babası ben değilim sadece parantezin içi bana ait. Bu başlığı hafta sonu ulusal basından alıntı yaptım, evet çok enteresan bir durumu kısaca özetleyen bir başlık değil mi… Bu meseleyi aşağılara doğru daha geniş açıdan aktaracağım şayet okumaya sabrınız yeterse.

***                             ***                             ***

Milliyetçi Hareket Partisi Belediye Başkan adayı Tahsin AKTAŞ iki karşısındaki iki tecrübeli adaya rağmen halk arasında daha çok konuşuluyor. Gençlerin yanısıra toplumun her kesim insanından ve her siyasi görüşe mensup seçmeninden destek aldığı ve alacağı görünen AKTAŞ’ın öyle zannediyorum ki 30 Mart’ta ezberleri bozacak gibi duruyor.

Ancak bu duruşun yanında MHP’li bazı büyük abileri AKTAŞ’ın yanında göremiyorum nedense. Kendi mahallem ve onunda doğma büyüme mahallesi olan Atatürk Mahallesinde MHP’nin duayenlerinden Ahmet ACAROĞLU’nu göremeyince heyecanım yerle bir oldu. Kaldı ki gerek Tahsin AKTAŞ ve gerekse babası Mehmet AKTAŞ (namı diğer KORELİ) ACAROĞLU’nun aday olduğu yıllarda onun yanından bir karış bile ayrılmamışlardı. Hiç olmazsa ACAROĞLU kendi mahallesi Atatürk Mahallesinde AKTAŞ’ların yanlarında, MHP’nin yanında olmalıydı.

***                             ***                             ***

İnsan bu kadar mı çabuk değişir, bu kadar mı basitleşir. Demek ki işin içine menfaat girince bazılarının ilkeleri de, prensipleri de idealleri de hatta ve hatta siyasi fikir ve düşünceleri de değişebiliyormuş…!

Helal olsun Başkan İŞBİLEN’e son günlerde Belediye’de iş vermediği gazeteci kalmadı neredeyse, son olarak bir gazeteciyi daha yangın varmışçasına itfaiyeye yerleştirince adamlar elbette İŞBİLEN’e goygoyculuk yapacaklar öyle değil mi…! Onun tarafına geçerek saf değiştirecek, onlar için böyle şeyler zaten sıradan ve çok normal.

***                             ***                             ***

Geçen hafta iki genç kardeşimiz talihsizce hayatlarının baharında yaşamlarını yitirirken bu genç kardeşlerimizden Berkin ELVAN’ın cenaze töreninde adeta kızıl bayraklarla, ellere tutuşturulan dövizlerle, işyerlerinin yakılıp yıkılmasıyla şiddet olayları tırmandırılarak bu kardeşimizin ölümünden bile bazı siyasiler nemalanmak istediler. Bunları yapanların düşünceleri neydi biliyormusunuz, izah ediyorum ;

“Mevcut hükümet gitsin de Türkiye batarsa batsın…!”

Gelelim bir diğer kardeşimizin Burak Can’ın cenaze törenine. Her bir yan Türk bayraklarıyla donanmış, hiçbir gerginlik, gösteri, şiddet, bölücülük, slogan yok.

Berkin için ;

“Berkin ölümsüzdür.” Diye başlık atanlar, yazı yazanlar iş diğer kardeşimiz Burak Can’a gelince ;

“TIIIISSS…!”

Şehit olan polis ve askerlerimiz için tek cümle etmeyenler sizlere yazıklar olsun diyor ve buradan yüzlerine tükürüyorum…! Tuuuu yazıklar olsun bunlara….

“Yetmiş milyon gül dalı, bu yurt Türk’ün öz malı, yine Türk’ün kalmalı…!”

***                             ***                             ***

Sosyal paylaşım sitelerine bakıyorum daha önce dediğim gibi bazı MHP’liler takılmışlar CHP’nin peşine CHP’liler neyi beğenip paylaşıyorlarsa bazı MHP’liler de bunlara ayak uydurup alet oluyorlar.

Bakıyorum da Lenin’in, Mao’nun sözleri, ATATÜRK’ün veciz sözlerinin önüne geçiyor birçok paylaşım ve beğenilerde…! Yaşamını yitiren Berkin Elvan’ın cenazesinde ellerde sopalarla taşınan kızıl bayraklar Türk bayrağından önde geliyor paylaşımlarda…

Şimdi birileri neyi hesap ediyor biliyormusunuz onu da aktarayım.

Bunlar hani bir-iki genç daha yaşamını yitirse de ülkede bir kaos yaratalım, memleketi karıştıralım, huzuru bozalım, iç savaş çıkaralım, işyerlerini yakıp yıkalım da bu hükümetten kurtulalım diye düşünüyor, hükümetler ve beğenilmeyen Belediyeler şiddetle, eylemle, halkı galeyana getirmekle, sokağa çıkmakla, tencere tavayla oynamakla yıkılmıyor paşam be sandıkta birikecek demokrasiyle değişiyor…