ilahi Azrail sen adamı öldürürsün Başkan adayı çok güldürürsün…

Düşünebiliyormusunuz hani muhalefet partileriyle bir de paralel yapı dedikleri şey hükümete ve Başbakan’na karşı el ele verip sıkıştırıyorlar ya ben olsam ;

“Tamam lan istifa ediyorum, Başbakanlığı size bırakıyorum ne haliniz varsa görün.!” Derdim ve ülkeden çeker giderdim ama sonra ne olur gerisini siz düşünün. Borsa tavan yapar, ekonomi altüst olur, esnaf yağmalanır, sendikalar ayağa kalkar, sokaklar savaş alanına döner, öğrenci kavgaları başlar, cezaevleri yeniden dolar ve daha neler neler olur…

Sonra ne mi olur bu üç muhalefet partisiyle bir de paralel yapı dedikleri şey koalisyon kurmaya kalkışırlar gerçi onu da beceremezler ya neyse. Kısaca ortalık toz duman olur değil mi, yani aramızda öyle insanlar var ki ;

“Bu Başbakan gitsin de memleket batarsa batsın…!” düşüncesiyle hareket ediyor. Millet böyle düşünen insanlara itibar etseydi bu mevcut hükümeti başımıza taç yapmazdı. CHP’nin ya da diğer muhalefet partilerinin iktidara geldikleri yılları hatırlayan var mı? Nereden hatırlayacaksınız millet bunları hiçbir zaman iktidara layık görmedi ki.

Cumhuriyet Halk Partisi’ni ülkenin kurucusu ve kurtarıcısı Mustafa Kemal ATATÜRK  kurdu kurmasına ama bu partiyi sonradan ele geçirenler işte partiyi bugünkü hale getirdiler. Bu memlekette sadece CHP’liler mi Atatürkçü? Ben, biz, bizim gibiler Atatürkçü olamaz mı, Atatürk sadece CHP’nin ipoteğinde ve tekelinde mi? Hadi be sizde…

***                             ***                             ***

Tam da seçim arefesinde Milliyetçi Hareket Partisi’nde neler oluyor bir de oraya bakalım. Gerçi Uzunköprü’de neler olduğunu çoğumuz biliyoruz da memleket genelinde neler oluyormuş dünkü bazı gazete haberlerini yorum katmadan alıntı yaparak şuraya aktarıyorum buyrun birlikte okuyalım ;

*“MHP’nin eski kurucularından Ülkü-Tek Genel Başkanı Sabri Öğe, Mansur Yavaş’ın adaylığı için, “Bu maya tutmaz” dedi. Öğe sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Mansur Yavaş, Devlet Bahçeli’ye ‘Partiyi CHP’lileştiriyorsun’ diye eleştiri getirirken kendisi CHP’nin kapısına gitti.”

BİR BAŞKA GAZETE HABERİ ;

*“30 Mart’taki yerel seçimlerde MHP’nin Siirt Belediye Başkan adayı olarak açıklanan Ekinci, AA muhabirine, “Partisinin paralel yapı ile ortak hareket etmesini kabullenmediği için” adaylıktan çekildiğini söyledi.”

Yine Uzunköprü’de ise şaşırmış olmalarından olsa bu gerçekleri hazmedemeyen bazı MHP’liler ise nerdeyse ;

“Oyunu bizim partiye vermiyorsan hiç olmazsa CHP’ye ver.” Demek istiyor  ve bunları bazen yazıya döküyor yazık.

***                             ***                             ***

Uzunköprü’nün MHP Belediye Başkan adayına diyecek bir sözüm yok, zira kendisi bu görev için gerçekten çok genç ve hemde hazırladığı seçim beyannamesi için yapar-yapamaz diyemem. Ancak ÇOBANOĞLU ve İŞBİLEN’e gelince iş gerçekten değişiyor, ÇOBANOĞLU kendisinin yanısıra arkasına iktidar gücünü de katarak bu kasabaya çok şeyler yapacağını iddia ediyor. Kendince haklı olabilir de İŞBİLEN Başkan acaba ilk seçildiği dönem ki  CHP rüzgarını acaba ensesinde hissediyor mu dersiniz…! Muhalefet partilerinin Belediyeleri ile iktidar Belediyeleri arasında dağlar kadar olmasa da bayırlar kadar fark vardır.

Şimdi İŞBİLEN Başkan diyor ki ;

“Tekrar seçilirsem kapalı Pazar yeri yapacam.”

Pazaryeri esnafı da diyor ki ;

“Beş seneden beri neredeydin de yapmadın.?”

İŞBİLEN diyor ki ;

“Ördekli göl projesi hazır.”

Mesire yerine her hafta sonu giden vatandaşlar da diyor ki ;

“Şimdiye kadar bir çivi çakmadın da şimdi mi aklına geldi?”

Geçen seçim öncesi İŞBİLEN ;

“Her yıl fuar yapacağız.” Derken şimdi de vatandaşlar ;

“İŞBİLEN bırakın fuarı, fuarın çadırını kuramadı.” Diyor.

Bu ve buna benzer bir sürü vaatler, haaaa arkanda iktidar gücü olur ben ona da belki inanırım, kanarım ama şimdi bunları demek için Başkan gerçekten de geç kaldı. Uzunköprü halkı yoklamayı almıştı Başkan sen yoktun…!