Az bulutlu
  • EURO
    Warning: number_format() expects parameter 1 to be float, string given in /home/u0155428/uzunkoprugazetesi.com.tr/wp-content/themes/wphaber/header.php on line 130
  • DOLAR
    Warning: number_format() expects parameter 1 to be float, string given in /home/u0155428/uzunkoprugazetesi.com.tr/wp-content/themes/wphaber/header.php on line 134

HIZIR VE İLYAS NEREDE BULUŞUYORLAR

Kim ne derse desin. Çok köklü bir tarihimiz, kültürümüz ve medeniyetimiz var. Bu kültür birikimi binlerce yıldan beri oluşmuş bir birikimdir. Cumhuriyet dönemi, Osmanlı ve Selçuklu Dönemi ile beraber İslam öncesi örf ve adetleri de yaşatmışız. Üstelik bunlara bazen dini kılıflarda  uydurarak. Mayısın altısı geldi mi, bölgemizde Hıdırellez Şenlikleri yapılır. Rengli gösteriler eşliğinde ateş yakılır. […]
Yazarlar - 12 Mayıs 2023 12:48 A A

Kim ne derse desin. Çok köklü bir tarihimiz, kültürümüz ve medeniyetimiz var. Bu kültür birikimi binlerce yıldan beri oluşmuş bir birikimdir. Cumhuriyet dönemi, Osmanlı ve Selçuklu Dönemi ile beraber İslam öncesi örf ve adetleri de yaşatmışız. Üstelik bunlara bazen dini kılıflarda  uydurarak.

Mayısın altısı geldi mi, bölgemizde Hıdırellez Şenlikleri yapılır. Rengli gösteriler eşliğinde ateş yakılır. Ateşin üzerinden atlanır. Bu yılda ilçemizde yapılan etkinlikleri görünce çocukluğum aklıma geldi. Hıderlez günü geldiğinde köyümüzde çok eskiden kalma şimdiki adı aşıklar çeşmesi olan çeşmenin başına toplanılı,yaşı belki 50-60 olan büyük devasa kavak ağaçının dalına zincirlerden salıncak kurulur. Nişanlı sözlü olan kızlar nişanlıları veya sözlüleri tarafından sallınçakta sallandırılırdı. Bizim gibi küçükler ise değişik oyunlar oynardı.

Ayrıca beş  mayısı altı mayısa bağlayan akşam köyümüzde ateşler yakılır. Üzerinden üç kez atlanırdı. Neden üç kez hala anlamış değilim. Ayrıca dileklerin yazıldığı küçük kağıt parçaları toplanır. Bir gül ağacının dibine çömlek içinde saklanırdı. Sabah olunca çömlek çıkartılır.Sırası ile pusulalar okunur. Eğlenceler düzenlenirdi.

Arapça kaynaklarda hadır (hadr, hıdr) şeklinde yer alan ve Arapça menşeli olduğu kabul edilen kelime Türkçe’de Hızır ve Hıdır biçiminde kullanılmaktadır. Hadır “yeşil, yeşilliği çok olan yer” mânasındaki ahdar ile eş anlamlıdır. Bu mânadan hareketle hadır kelimesinin özel isimden ziyade lakap ve sıfat olarak kabul edildiği söylenebilir.[1]

Kur’ân-ı Kerîm’de adı geçmemekle birlikte müfessirler tarafından Hızır’a ait olduğu kabul edilen Kehf sûresindeki kıssa özetle şöyledir: Hz. Mûsâ genç adamına iki denizin birleştiği yere ulaşmaya karar verdiğini söyler, bunun üzerine beraberce yola çıkarlar. İki denizin birleştiği yere varınca yanlarına aldıkları kurutulmuş balığı bir kenarda unuturlar, balık da canlanarak denize atlar. Bir müddet sonra Mûsâ genç adamına azığı getirmesini söyler; fakat genç adam olup biteni hatırlayarak daha önce bunu Mûsâ’ya bildirmeyi unuttuğu için üzüntüsünü dile getirir. Bunun üzerine Mûsâ aradıkları yerin orası olduğunu söyler ve geriye dönerler. Burada kendisine Allah tarafından “rahmet ve ilim” verilmiş olan sâlih bir kul ile karşılaşırlar. Mûsâ, sahip olduğu ilimden kendisine de öğretmesi için onunla arkadaş olmak istediğini söyler; Kur’an’ın adını bildirmediği bu kişi, iç yüzüne vâkıf olamayacağı olaylar sebebiyle bu beraberliğe sabredemeyeceğini belirtirse de Mûsâ’nın ısrarı üzerine, meydana gelen olaylar hakkında açıklama yapmadıkça kendisine soru sormaması şartıyla teklifi kabul eder. Mûsâ’nın bu şarta uyacağına dair söz vermesi üzerine yolculuğa başlarlar. Bu zat önce bindikleri gemiyi deler, arkasından bir çocuğu öldürür, daha sonra da uğradıkları bir kasabanın halkı kendilerini misafir etmediği halde orada yıkılmak üzere olan bir duvarı düzeltir. Bu üç olayın her birinde Mûsâ arkadaşına davranışının sebebini sorar; arkadaşı da, “Ben sana benimle beraber olmaya sabredemezsin demedim mi?” diye uyarıda bulunur. Mûsâ özür dileyip yolculuğa devam etmelerini ister. Sâlih kul, birinci ve ikinci olaylardan sonra Mûsâ’nın ricasını kabul ederse de üçüncü olayda ayrılma vaktinin geldiğini söyler; bu arada söz konusu hadiselerle ilgili olarak davranışlarının sebeplerini de anlatır ve bunları Allah’ın emriyle yaptığını söyler (el-Kehf 18/60-82). Bu kıssadaki üç kişiden sadece Mûsâ’nın adı zikredilirken diğer iki kişiden biri “genç adam” (fetâ), diğeri de ilâhî rahmet ve ilme mazhar olmuş “Allah’ın kulu” diye anılır.[2]

İlyas Peygambere gelince ; Hârûn -aleyhisselâm-’ın neslindendir. Benî İsrâîl’e gönderilen peygamberlerdendir. Allâh Teâlâ buyurur: “Şüphe yok ki İlyâs da peygamberlerdendir.” (es-Sâffât, 123) İsrâîloğulları Filistin’i ele geçirince, kabîlelerden biri Ba’lbek’e yerleşmişti. Başlarında zâlim bir hükümdar vardı. Rivâyete göre, şehrin ismi önceleri Bek idi. Ancak bu zâlim kral, Ba’l adında bir put yaptırdı ve halkı bu puta tapmaya zorladı. Ve Ba’l ile Bek ismi birleşerek, bu şehre Ba’lbek[1] denildi. İşte Hazret-i İlyâs, tevhîdden uzaklaşıp şirke düşenleri Hakk’a dâvet etmek üzere, bu beldeye peygamber olarak gönderildi.

Halkın taptığı put, yaklaşık on metre büyüklüğünde idi ve altından yapılmıştı. İlyâs -aleyhisselâm- bunlara:“Ba’l putuna tapmaktan vazgeçiniz! Her şeyin yaratıcısı olan Allâh’a îman ve ibâdet ediniz!” diyordu.Kur’ân-ı Kerîm’de şöyle buyrulur:(İlyâs) milletine: «Allâh’a karşı gelmekten sakınmaz mısınız? Yaratanların en iyisi olan, sizin de Rabbiniz, sizden önce gelen atalarınızın da Rabbi olan Allâh’ı bırakıp da Ba’l’e mi taparsınız?» dedi.” (es-Saffât, 124-126)

İlyâs -aleyhisselâm-, Ba’lbek’ten ayrıldıktan sonra, bir köye uğradı. Oradaki insanları îmâna dâvet etti. Onlar da, bu ilâhî dâveti kabûl ederek kendisinin yanlarında kalmasını istediler. İlyâs -aleyhisselâm-, ihtiyar bir kadının evinde misâfir oldu. Kadının hasta bir oğlu vardı. Hazret-i İlyâs, iki rekat namaz kılarak çocuğun şifâ bulması için Allâh’a duâ etti. Çocuk iyileşti. Sonra İlyâs -aleyhisselâm-’ın yanından hiç ayrılmadı. O’ndan Tevrât’ı öğrendi. İsmi Elyesa’ idi.Hulâsa İlyâs -aleyhisselâm- da “kubbede hoş bir sadâ” bırakarak yüce Rabbine kavuştu. İlâhî lutuf ve iltifâta mazhar oldu. O’nun hakkında âyet-i kerîmelerde şöyle buyruldu: “Sonra gelenler içinde kendisine iyi bir ün bıraktık. «İlyâs’a selâm olsun!» dedik. Şüphesiz Biz ihsan sâhiplerini, işte böyle mükâfatlandırırız. Çünkü O  (İlyâs, elbette) Biz’im mü’min kullarımızdandı.” (es-Sâffât, 129-132)

Sonuçta bahar geldiği için her yer yeniden canlanıp yeşillenmesi yeryüzünde Hızır (as) ayağının değdiği yerler canlanıyor algısından hareketle böyle bir kültür ve gelenek oluşturulmuştur. Ayrıca Hıdırlez günü İlyas(as) ve Hızır (as) buluştukları söylenir. Tabi bu bir söylenti. Ancak bizler yine insanı itikadi yönden sıkıntıya sokacak dilek ve temennilerimizi dilek ağacıda veya gül fidanının altına değilde direk Alemlerin rabbinden talep edelim.

[1] İslam Ans. Hızır maddesi

[2] İslam Ansiklopedisi Hızır Maddesi Kehf süresi (60-82.ayetler)

Yazarlar - 12:48 A A
BENZER HABERLER

POPÜLER HABERLER

  • 01
    VALİ SEZER ÇAKMAK BARAJI İÇİN   MÜJDELERİ SIRALADI
    “Çakmak Barajına 10 Megavat’lık GES projesi yatırım programına alındı” “Şubat itibarıyla Meriç Nehri’nden Çakmak Barajı’na su basmış olacağız”  Edirne Valisi Yunus Sezer, İpsala ilçesinde gerçekleştirilen çeltik sezonu değerlendirme ve su yönetimi Toplantısı’nda ilçemiz çakmak barajı ile ilgili çok önemli iki müjdeyi paylaştı. Toplantında, Edirne Tarım ve Orman il Müdürü Atilla Bayazıt ile DSİ 11. Bölge […]
  • 02
    MEHMET AKALIN İYİ PARTİ’NİN EN BAŞARILI MİLLETVEKİLİ SEÇİLDİ
    31 Ağustos tarihinde sonuçlanan ve TRend Medya Kuruluşuna bağlı Dijital Anket sitesi üzerinden gerçekleştirilen. “İYİ Parti’nin Ağustos Ayında En Başarılı Milletvekili Kim?” başlığıyla yapılan anket, binlerce kişinin oy kullanmasıyla sonuçlandı. Her cep telefonuna gönderilen tek kullanımlık SMS doğrulaması ile güvence altına alınan ankette, katılımcılar oylarını kullandı. Anket sonuçlarına göre, İYİ Parti Edirne Milletvekili Prof. Dr. […]
  • 03
    CHP İLÇE BAŞKAN VE YÖNETİMİNİN “MARTİN DUYARSIZLIĞI” ŞAŞIRTTI
    Belediye Başkanı Martin’e yönelik eleştirilerini sosyal medya lincine dönüştüren yerel muhalefet karşısında, CHP yönetimi kafayı kuma gömekle yetindi. Uzunköprü’nün düşman işgalinden kurtuluş kutlamalarının ardından belediyenin sosyal medya hesabından paylaşmış olduğu teşekkür mesajında, Edirne Milletvekilleri Fatma Aksal ve Mehmet Akalın’ın isimlerine yer verilmemesi üzerine başlayan tartışmada CHP’nin sessiz kalışı dikkatlerden kaçmadı. İyi Parti ve Ak Parti’nin […]
  • 04
    Milletvekili Akalın Bakan Memişoğlu’na komisyonda sordu; “UZUNKÖPRÜ DEVLET HASTANESİ NE ZAMAN TAMAMLANACAK?
    İyi Parti Edirne Milletvekili Prof. Dr. Mehmet Akalın, Sağlık Bakanlığının bütçe görüşmelerinin yaptığı toplantıda, ilçemizdeki  200 yataklı devlet hastanesinin 4 yıldır tamamlanamayan inşaatını gündeme getirdi. Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu’nun bulunduğu komisyon toplantısında 2018 yılında ihaleye çıkan, 2020’de yer teslimi yapılan ve 2023’te bitirilmesi gereken hastane inşaatının hala bitirilmemiş olmasını sert bir şekilde eleştiren Akalın, “İnşaatın […]
  • 05
    UZUNKÖPRÜLÜ JUDOCULAR BİRİNCİLİĞE AMBARGO KOYDU
    Edirne Mimar Sinan Kapalı salonunda gerçekleşen okul sporları Genç bay-bayan judo müsabakalarında Uzunköprülü sporcularımız büyük başarı elde etti. Yapılan müsabakalarda Sait Bera Akdeniz 50 kg., EdanurKortal 52 kg., Ceren Akay 57 kg., Buğçe Yeğin 48 kg. ve Melek Kaya 48 kg.’da birinci oldular. Ecrin Su Hızlı 48 kg da ikinci, Mehmet Eren Bölükbaşı 66 kg […]

YAZARLARIMIZ