Cübbeli Maho hoca değiliz ki sıktıralım, konuşalım, yazalım…

ıki satırlık adamları musallat ettik ömrümüze aslında bundandır böyle dibe vuruşumuz deyip vazgeçmeye kalkışsak da çoğu kere boşveremiyoruz bugün de olduğu gibi işte.

Gerçi kimseden bize mavi boncuk takmasını beklemek gibi bir beklentimiz yok ama bizden bunları yazmamızı bekleyenler oldukça çok olunca gaza geliyoruz böyle. Kaleme aldıklarımız her ne kadar bazılarına havadis niteliği taşısa da elbette diğer bazılarına baş dönmesi, mide bulantısı veyahut basuruna ters tepki yapmış ya da yapacak olabilir bunu hatırlatayım ki kimse kendinden rahat olmasın, gevşemesin ki tedbirini alsın.

Belediye’nin BıYOLOG alımı konusunu dün kaleme alınca CHP’liler tarafından bile alkış tufanına tutulurken Belediye’nin muhalif Meclis Üyeleri görevi bize bırakmanın rehavetliğinden kurtulamamış olsalar gerek ki başları önde (eğik) dolaşıyorlar. Ucu kendisine dokunmuş olsa gerek ki dünkü yazımla ilgili ilk tepki iktidar partisinin Meclis Üyesi Ümit GÜR’den hışım hızıyla geldi.

Sayın Ümit GÜR tepkisinde diyor ki ;

“Bazı ılçe Başkanları siyasette köşe olurken iktidar partisinin Uzunköprü Kurucu ılçe Başkanı evini satıyor. Sıktırıp bunu da yazsana KASABALI….!”

Kardeşim biz arzuhalci değiliz ki talep ve istek üzerine muska yazalım. Atatürkçü Düşünce Derneği’nin Tarıma el atması konusunda da bir yığın tepki aldım, keşke kaleme almasaydım. Adamlar haklılığımı tarafıma iletirlerken ;

“Ziraat Odası Başkanı Yavuz KARAMOLLA’nın, Ticaret Borsası Başkanı Rahmi EREN’in popolarını kaldırmaya niyetleri yok. Borsa Başkanlığı üyelerini ıtalya’larda gezdiriyor, yıllardır eğitime verdiği destekle bilinen Ticaret Borsası her nedense öğrenci burslarını bıçak gibi kesiyor.” derken haksız da değiller hani. Köylerde bir sürü çiftçi kuruluşu kooperatifler varken tarımla ilgili semineri sanki üzerine vazifeymiş gibi Atatürkçü Düşünce Derneği düzenliyor, sahipleniyor.

Kaleme aldığım bu konularla ilgili olarak çoğu zaman düşman edindiğim söylense de dost bildiğim tipler tarafından bana bunlara ancak cesaretsiz kırıntı gözüyle bakmışımdır. Beni diğerlerinden farklı kılan da şu aşağıdaki risaleden ibarettir zaten.

Kardelene sormuşlar ;  “Bütün, çiçekler sıradan yerlerde açıp insanlara yakın dururken sen neden böyle yüksek dağlarda, uçurum kenarlarında açarsın “

 Kardelen şöyle cevap vermiş ; ”Gülü seven dikenini, menekşeyi seven rengini, beni seven ölümü göze alır.”

Geçen iktidar partisi Yönetim Kurulu Üyelerinden birinin adını Belediye Başkan adayı olarak bu köşeden duyurup, göle maya çalmıştık ya vay efendim senmisin gündeme getiren bir tek sopa yemediğimiz kaldı.

Bu ne çekememezlik, bu ne fesatlık, hasetlik, bu ne feryat figan. Of of of bir göresiniz, bir bilesiniz, bir duyasınız. Bahsettiğim kişinin aday olması halinde hem parti ve hem de kendilerinin KAZANÇ’lı çıkacağını vurgu yaparken sadece iyi niyetimizi gösterelim dedik, göstermez olaydık keşke. Bazıları var ki kendilerinden başkasını adeta  insan yerine, aday yerine koyamıyor, hazmedemiyor bir türlü.

ınsan dedim de dün tarihi itibariyle 10 Aralık 2012 ınsan Hakları Günü’ymüş telefonuma gelen mesajlardan bilgi sahibi oldum bende. ınsan yerine konulmak gerçekten güzel bir duyguymuş sizinde duygularınızı kabartmak için bende bugün kutlayayım istedim. ınsanlık ölmüş, insanlığı kalmamış ya da insanlık ayıbı etmediğimi bizzat göstermek için yazayım dedim. Gördünüz mü?

Kimseye demeyin, söylemeyin aramızda kalsın ama şu herkesin konuştuğu hani 21 Aralık 2012 günü kıyamet kopacak dediler ya bende fırsat bu fırsattır diyerek o tarihe kadar cenneti bu dünyada yaşayayım istedim. Taksitle, borçla, veresiye, şöyle böyle bir yığın masrafa girdim, borçlandım. Zaten nasıl olsa ayın 21’inde kıyamet koptu kopacak alacaklılar da yaşayamayacağına göre en karlı, en şanslı ben olacam diye düşündüm. Nasıl iyi düşünmüşümü…!

***                             ***                             ***

Bu arada hafta sonu Cumartesi günü akşam saatlerinde bir önceki dönem Belediye Meclis Üyesi genç işadamlarından, değerli büyüğüm Egemen ASLAN’ın geçirmiş olduğu elim bir trafik kazası sonucu ıstanbul Çapa Tıp Fakültesi’nde müşahede altında tutulduğunu öğrenmiş bulunurken kendisine, ailesine ve sevenlerine geçmiş olsun dileklerimi iletir, acil şifalar dilerim…