yukarıdaki sözde olduğu gibi aslında yazının dibinde olduğu gibi…

“Sahipsiz olan bir vatanın batması haktır, sen sahip olursan bu vatan batmayacaktır.”

(M. Akif ERSOY)

Geçenlerde dediğim gibi Uzunköprü’de bende dahil herkes KONUŞUYOR, icraat sıfır. Konuştuğumuz kadar birazda ÇALIŞMAYI denesek belki yılların kalpazanlaşan Uzunköprü’nün belki kaderi değişir ama nerdeeee. Bakın şimdi herkes yeni terminalin önümüzdeki dört sene içerisinde kesinlikle yapılamayacağını konuşuyor. Hükümet konağının kamyon garajı dahil herhangi bir yere taşınamayacağı ve Ördekli Göl projesinin hayata geçirilemeyeceği konuşuluyor. Bunlar bu ilçede konuşuluyor ki bizde kaleme alıyoruz.

Yukarıdaki güzel sözde olduğu gibi Uzunköprü’ye sahip çıkmıyoruz.

***                             ***                             ***

Herkes her şeyi çok biliyor bu kasabada, konuşmak için konuşanlar, yazı yazmak için yazanlar, devlete, hükümete, kurumlara, kuruluşlara çamur atanlar ve atmak isteyenler, spordan siyasete, işsizlikten ticarete, ekonomiden IŞİD’e varınca ne kadar bilgi sahibi adam varsa hepsi bu kasabada toplanmış. Ahkam kesmek, aklı sıra gözdağı vermek, sataşmak, gündemde kalmak isteyenler bu kasabada. Kasabanın ahı gitmiş vahı kalmış kimin umurunda.

Yukarıdaki sözde olduğu gibi Uzunköprü’ye sahip çıkmıyoruz.

***                             ***                             ***

Kurum amiri ile kuruluş Başkanı bir araya gelemiyorsa, siyasetçiler hala genel politika peşinde koşarak ilçeyi geri planda tutuyorsa, sırf öteki partiden diye siyaset güderek insanların parti sevdasından dolayı esnaflardan alış-veriş yapmıyorsa ve aynı kıraathaneye bile çıkmıyorlarsa, kaldırımda karşılaşan eski dostlar şimdi birbirlerini görmezden gelip kafalarını öteye çeviriyorlarsa siz bu kasabadan daha ne beklersiniz. Umutsuzlukla birlikte karamsarlığın kol gezdiği bu ilçede insanların davetleri, düğünleri, dernekleri, yemekleri, cemiyetleri eski neşesini kaybedip hüzünle geçiyorsa geleceğimiz için umut besleyebilir miyiz.

Yukarıdaki sözde olduğu gibi Uzunköprü’ye sahip çıkmıyoruz.

***                             ***                             ***

Evet bu kadar ıstırap ve karamsarlık yeter diyeceğim ama yetmiyor bre birader. Bakın şimdi önümüzdeki 2015 yılında milletvekilliği seçimleri var, özellikle bu seçimlerde Cumhuriyet Halk Partisi ve partililerine çok büyük iş düşüyor. Çünkü gerek Trakya, gerek Edirne ve Uzunköprü’de yaşayan insanlar hem 30 Mart yerel seçimlerinde ve hem de 10 Ağustos’ta yapılan seçimlerde bu insanlar CHP’den vazgeçmediğini ve vazgeçmeyeceğini ispatlayıp perçinleştirdi.

Ben diyorum ki madem bu kadar CHP sevdalısınız o zaman haybeye siyaset yapmayın. Bir önceki milletvekilliği seçimlerinde sırf Rasim ÇAKIR’ı yemek için el birliği ile Uzunköprü’yü vekilsiz bıraktınız. Şimdi seçim takvimine kadar ;

“Uzunköprü’lü ve Uzunköprü’den nasıl bir milletvekili  çıkarırız(?)ın”

Sorusu sorulmalı ve bunun hesabı yapılmalı, genel merkezde CHP birbirini yiyor olabilir bu bizi enterese etmez önemli olan Uzunköprü’de CHP’nin birbirini yemeyip ortak hareket etmeleridir. Partililerle günlerdir yaptığım konuşmalarımda milletvekilliği için iki kişinin ismi ön plana çıkıyor. Bunlardan ilki (birinci sıra) Doç. Dr. Okan GAYTANCIOĞLU, bir diğeri (ikinci sıra) Cemalettin YILMAZ. Ben şahsen GAYTANCIOĞLU’nu severim sayarım ancak iş Uzunköprülülüğe, Uzunköprü milliyetçiliğine gelince bir CHP’li olsam tercihim hiç şüphesiz Cemalettin YILMAZ’dan yana olurdu diyorum.

Hadi af buyrun geçen seçimdeki önseçimde bir kabahat işleyip Uzunköprülüleri vekilsiz bıraktınız affettik diyelim. Şayet bu seçimde de aynı hatayı yaparsanız kulaklarınızı bu Uzunköprü öyle bir çeker ki bir daha milletvekili (….) görürsünüz. Hani Kemal DEĞİRMENDERELİ, hani GÜRKAN.? Onun için lütfen adamın ADAMI olmak yerine adam gibi adam olmayı deneyip Uzunköprü’yü hem sahipsiz ve hem de vekilsiz, öksüz, boynu bükük bırakmayın aksi taktirde vebali büyük olur. Yani kısacası laftan anlayın kardeşim diyorum…

Yukarıdaki sözde olduğu gibi Uzunköprü’ye sahip çıkmıyorsunuz.