yalancının mumu ne kadar sıpanın kuyruğu bugün kopar…

Son birkaç gündür Uzunköprü Milliyetçi Hareket Partisi’ni irdeleyip dururken durumun ne olduğunu, nasıl olacağını hala çözmüş ve anlamış değilim. Bir kısım partili ; “yok öyle bir şey” derken diğer bir kısmı ise görevden alınmanın doğru olduğunu ısrarla iddia ediyor. Bu iş inşallah mahkemelik olmadan sonuçlanır da hem ilçe kamuoyu ve hemde biz de rahatlar da işimize bakarız be yahu…

***                             ***                             ***

Ooohhhoooo Belediye’nin bilboardları AK Parti’nin aday adayının afişleri ile donatılmış bile. Yahu bu ne acelecilik, bu ne telaş. Hele bir dur bakalım adaylığın kesinleşsin ona da sıra gelecek. Yoksa adam bu afişleri ; “Nasıl olsa bizim işimiz olmaz, afişleri bastıralım da yarın öbürgün torun-torbamıza hatıra olarak saklar, gösteririz.” Düşüncesiyle mi bastırdı dersiniz…!

***                             ***                             ***

AK Parti’de bu dönem neredeyse aday adayı enflasyonu yaşanıyor maşallah. Daha sıradakiler açıklamak için sırada bekliyor breh breh breh. İşten anlayan da vaaar, anlamayan da, ağzı laf yapan da var, iki kelimeyi yan yana getiremeyen de. Yahu bu kadar basit mi bu Belediyecilik ya da koskoca bir kasabayı idare edip, yönetmek. İyi ki aralarında dağdan inme yok ama sonradan görme, pardon “gelme” ler de var…!

***                             ***                             ***

Adamın yalanını işte böyle “düzeltirler…!” Bir gazetenin “TEKZİP ve DÜZELTME” yayımlaması bana göre gazetecilikte “YÜZ KIZARTICI SUÇ” kadar küçük düşürücüdür. Hatırlayacaksınız geçenlerde malum zihniyet gazetesinin manşetten verdiği hani Mısır ve Suriye’de yaşananları protesto için bir grup insan cami avlusunda toplanarak ellerinde Sisi-Pisi Pisi’li dövizlerle nutuk atmışlardı ya.

İşte o olaylarda sözde bir tepki varmış gibi Yarbay’ın bu gösteriye müdahale ettiği ve bazı sözler sarfettiği manşetlere taşınarak üstelik Belediye ile birlikte Ticaret Sanayi Odası ve Ticaret Borsası’nın buna sessiz kaldıkları yazılarak onlarıda bu işe alet etmek istenmişti ya işte o haber meğer “YALANMIŞ..!” sevgili okurlarım…

Sözkonusu gazeteye Yarbay’ın Avukatı tarafından iki kez çekilen İHTAR’da (kendi gazetelerinde iki defa yayımlandı) özetle şu ifadelere yer verildi ;

“Haberde geçen müvekkilin, pankart asan göstericilere saldırdığı, vatandaşların astığı pankartı kesici aletle keserek indirmeye çalıştığı, vatandaşlara sözlü tacizde bulunduğu, “ben de Sisi’ciyim, Sisi benim idolüm” diye bağırdığı, vatandaşların polisi araması üzerine bölgeden uzaklaştırıldığı ŞEKLİNDEKİ İFADELER GERÇEK DIŞIDIR.”

Şimdi “GERÇEK DIŞI” ne demekmiş sözlüğe bir bakalım ;

1-     “Gerçeğin dışında olan, gerçek olmayan.”

2-     “Yalan”

3-     “Düşsel (hayali)

4-     “Uydurma”

İnsanları galeyana getirmek için, hayali, uydurma, kasıtlı, yalan-yanlış haber ve yorumlara bu ilçe halkı İTİBAR etmez. Bu ilçede yeterince İTİBARLI gazete ve gazeteciler yeterince var zaten İTHAL gazetelerin infial uyandırmak istemelerine ne bizler ve ne de kasaba halkı müsaade etmez bu da böyle biline….!

***                             ***                             ***

Vay be adama üzüldüm geçen akşam be yahu. Akşam turuna çıkmış beraberindeki üç kişiyle, hey gidinin KESEBİR’i hey. DSP’li zamanlarda arkasında kitleleri sürükleyen adamın düştüğü duruma bakarmısınız sağında bir kişi, solunda birkişi, arkasında bir kişi etti mi üç kişi al sana Belediye Başkanlığı….!

Eski günleri gaz lambasıyla değil, mumla arar hale gelmiş yazık, ne de olsa bizi Ankara’da iki dönem temsil etti. Yetmemiş şimdi de Belediye için dünürlüğe çıkmış, verelim gitsin bir daha da dönmesin Ankara’dan beya…!