Uzunköprü bitti bitecek aklınız o zaman gelecek…

Uzunköprü’de önünüze gelen her kime sorarsanız sorun herkes her konuda uzmandır. Psikolog, ekonomist, profesör, doktor, hakim, savcı, siyasetçi, ticaretçi, v.s v.s ancak iş Uzunköprü milliyetçiliğine gelince bu saydıklarım sanki Uzunköprü’ye ziyaretçi olarak gelmiş insanlar kadar duyarsız, vurdumduymaz, aymaz ve bir o kadar da kalpazan ve işe yaramazdır. İstisnalar elbette vardır onları bu meselenin dışında tutuyorum.

Herkes ikinci köprü yeni çevre yolu güzergahına yani Keşan-Edirne istikametine işyerleri açılması için hemfikir bir şekilde görüş bildirirken buraya köprünün yapılacağını yıllar önce bilen aymazlardan hiç bahsetmiyor ama. Bakın şimdi bana denildiğine göre buralarda tarlası, arsası olan vatandaşların elinden bu yerleri zamanında kapanlar şimdi bu yerler daha da değerlendiğine göre buraların ederleri fahiş fiyatlara çıkarılmış bu fırsatçılar tarafından.

Sonra dışarıdan birileri gelip buralara işyerleri açınca da yerli- yabancı muhabbeti yaparsınız. İsterseniz kusuruma bakın ama bu konuda Uzunköprü’ye sahip çıkmıyorsunuz, ilk önce;

“ Bana ne yahu şimdi durduk yere buralara onca para yatırılır mı?”

Dersiniz elin adamı yol boyundan gelip geçen otobüs yolcularına su satmak için bir büfe açmaya kalkışsa ortalığı birbirine katarsınız. Evet çok doğru söyledi dün ayaküstü görüştüğümüz Belediye eski Başkanı Ömer KULDAŞLI ;

“Heeyyyy KASABALI görüyor musun Uzunköprü bitti bitiyor, gitti gidiyor.” Sözleriyle…

Bu sahipsizlik konusunda ben Uzunköprülülere bakarak şöyle bir düşünceye kapılıyorum. “Herkes dünyanın düzene girmesini ister, ancak çabayı komşusundan bekler…!”

***                             ***                             ***

Yukarıda bahsettiğim sahip çıkmama konusu iş yaşamımızda ve ticarette olduğu gibi siyasette de maalesef aynı şekilde seyrediyor. Geçenlerde bırakın kardeşim bu particilik sevdasını, hangi partiden olursa olsun ama ille de Uzunköprülü olsun. Demiştik ve bu Uzunköprü’nün göbeğine atmış olduğumuz maya tutmaya başladı bile. Bu meseleyi daha önce Av. BAŞEĞMEZ’le uzun uzun konuştuk, iktidar partisinin temsilcileriyle konuştuk, son olarak ayaküstü CHP Belediye Meclis Üyesi Necmettin AKIN ve  dün de CHP İlçe başkanı İnanç SÜLÜŞ’le konuştuk. Ancak sadece konuşmakla kalmadık bu konuda mutabık kaldık.

Mesela CHP’nin muhtemel milletvekili aday adayları konusunda ismi ön plana çıkan Cemalettin YILMAZ’ı, Meclis Üyesi Necmettin AKIN ve Başkan SÜLÜŞ’e soruyorum;

“Neden olmasın Sayın KASABALI, bu partiye uzun yıllar emek vermiş birisi olmasının yanı sıra, bilgili, görgülü, saygılı ve CHP dışarısından da getirisi olan değerli büyüğümüzdür. Kendisini bir Uzunköprülü olarak gönülden destekliyoruz.” Cevabını almam beni bir Uzunköprülü olarak sevindirirken duygulandırdı.

Başkan SÜLÜŞ bu sözlerine ilave olarak şunu da eklemeden edemiyor;

“Bak KASABALI ben Başkanlığım gereği diğer aday adaylarla da görüşeceğim, gezeceğim, konuşacağım ancak elbette Uzunköprü diyeceğim.”

Şimdi özellikle Cumhuriyet Partililer bu UZUNKÖPRÜLÜLÜK sevdasına katkıda bulunurlarsa önümüzdeki seçimlerde Uzunköprülü bir vekil torbada keklik görülüyor. Ancak dedik ya bunu işlemek gerek, ilerletmek gerek, benimsemek ve benimsetmek gerek. Bu sadece CHP için değil, diğer siyasi partiler AK Parti ve MHP için de geçerlidir. Bu siyasi partilerimizin de adayları olsun ama lütfen Uzunköprülü olsun.

***                             ***                             ***

Bakın şimdi buradan bir kenara bunu not edin önümüzdeki seçimlerde başta AK Parti’nin adayı şayet Uzunköprülü değilse ben bu partinin adayına oy-moy vermeyeceğim sizlerde vermeyin.

Aynı şekilde MHP’nin adayı eğer Uzunköprülü değilse ben bu partinin adayına da oy vermeyeceğim. Siz Uzunköprü’de yaşayan MHP’liler de vermeyin.

CHP’nin adayı da şayet Uzunköprülü değilse siz CHP’liler de boş yere oy-moy beklemeyin vermiyorum, aklıselim CHP’li ve Uzunköprülüler de vermesin.

N’oldu? Zorunuza mı gitti kusura bakmayın ama hiç gitmesin…