Nöbetçi Eczaneler
Trakya Birlik Yönetim Kurulu Başkanı Rafet Sezen: “Trakya Birliğe, Avrupa Birliği tarafından tüketici lehine sıfır gümrük vergisi ile 13 bin 400 ton rafine yağ ithalatı hakkı tanındı.”
Trakya Birlik(TB) Yönetim Kurulu Başkanı Rafet Sezen, “Trakya Birliğe, Ekonomi Bakanlığımız sayesinde Avrupa Birliği tarafından sıfır gümrük vergisi ile rafine yağ ithalatı hakkı tanındı” dedi. Ayçiçek yağı satışı gerçekleştiren Trakya Birlik, sıfır gümrük vergisi ile rafine yağ ithal ederek piyasaya daha fazla işlenmiş ayçiçek yağı sürebilecek ve tüketicinin lehine rekabet oluşacak.
Başkan Sezen, gazetecilere yaptığı açıklamada şunları kaydetti: “Trakya Birliğin imkânları müsaade etse de üreticiden aldığı ayçiçeğini 3-5 ayda elinden çıkartıp eşit rekabet edebilecek duruma gelse. Ama piyasada eşit şartları yakalayamıyoruz. Birlik eşit şartlarda rekabet edebilirse dedim ya şuanda onu yakaladı. Şimdi çok daha iyi bir şekilde yoluna devam edebilecek. Hem fiyat dengesi ile hem de Trakya Birlik tarihinde ilk defa Karadeniz Birlik’le birlikte sıfır gümrükle ithal hakkı sağladı. Yani tarife kontenjanı sağladı. Ekonomi Bakanlığımız sayesinde Avrupa Birliği tarafından sıfır gümrük ile rafine yağ ithalatı hakkı tanındı. 5 bin ton Karadeniz Birlik’e, 13 bin 400 ton da bize” Trakya Birlik bu yıl altın çağını yaşadığını belirten Sezen, “2007’de hatırlarsanız Trakya Birlik 150 bin ton gibi çok az bir ürün almıştı. Trakya Birliğin tarihinde en fazla kar ettiği yıl oydu. 43 trilyon bir kar etmiştik. Bunun nedeni de piyasada eşit rekabet edebilmekti. Çok ürün almakla rekabet sağlanmıyor. Yüzde 8 -10’luk enflasyon ortamında ürün stokuyla rekabet etme şansınız yok. Yüksek enflasyon ortamında stokçular hep para kazanmıştır. Bunu geçmişte de yaşadık” şeklinde konuştu. Trakya Birliğin para kazanması gereken bir kurum olduğunu ifade eden Sezen, şöyle devam etti: “Eğer kâr ederse ayakta durmaya devam eder. 2000 yılından bu yana devletin tarım satış kooperatiflerine bir kuruşluk desteği yok. Ufak tefek vergi avantajları var. Mesela borsa kesintilerini kaldırdık. Bizim sanayici ile eşit rekabet etme şansımız yok. Yapıdan kaynaklı bir sürü sıkıntı var. Bir, işçi sayınız fazla, ikincisi alım yeri sayınız. Benim 48 kooperatifim var. 100’ün üzerinde alım merkezim var. Tüccar sanayici ile anlaşıyor fiyatı belirliyor, alıyor satıyor. Bizim öyle bir şansımız yok. Biz hep maliyeti yukarılara taşıyoruz. Neden? Ortağınızı memnun etmek için. Sonuçta çiftçi benim ortağım. Ortağını üzmemek, çok yol yaptırmamak için 5-10 kilometre içerisinde alım merkezlerimiz olmalı. Sorumluluğumuz çok daha fazla. Buna rağmen biz bu mücadeleyi yıllardır veriyoruz”