tarih tekerrür eder mi eder umutlar o zaman suya düşer…

Vaayyy efendim senmisin dünkü yazıyı yazan KASABALI….!  Dün doğruları yazıp söylecince neredeyse AK adamlar bizi kasabadan kovacaklardı. İnsan doğruları, ya da milletin konuştuklarını kaleme alıp eleştiri yapınca veyahut yol göstermeye kalkışınca mı tu-kaka oluyor yani.

Yalakalık yapmadığımız sürece zaman zaman gerek CHP ve gerekse MHP ile de ilgili tespitlerimizi açık yüreklilikle bu köşeden ortaya koyarken doğru tespitlerimiz karşısında bu her iki siyasi partinin temsilcilerinin tebriklerini kabul ederken AK adamlarla ilgili dün iki kelam ettik diye adamlar bizi neredeyse tefe koyacaklardı. Bir kere madem siyaset yapmaya veya bir yerlere aday olmaya niyetlenmişsin eleştiriyi hazmetmesini, sindirmesini bileceksin arkadaş. Hakaret ya da küfür etmiyoruz, kimsenin kişilik haklarına saldırı da falan da bulunmuyoruz sadece halk ile bu siyasiler arasında bir köprü kurmaya çalışıyoruz. Ancak bu köprüyü kurmaya çalışırken bahsettiğim bu AK adamlar da köprüye iki tuğla koyacakları yerde köprü yapımını engellemeyi tercih ediyorlar.

Ne demişik ki dünkü yazımızda özet ve en anlaşılacak dilden ;

“Bu kafayla, bu bölünmüşlükle, bu kaprisle, bu inatla Uzunköprü’den değil Ahmet-Mehmet Feriştahınızı aday gösterseniz AK insanlar burada seçim-meçim KA-ZA-NA-MAZ…!”

Dün bunu dedim bugün yineliyorum ve tekrar diyorum, bahse girmek isteyenler varsa bire beş veriyorum… Yazının tam şurasında telefonum çalıyor ve arayan Rasim agam (ÇAKIR) Benim dün yazdıklarımı kendisi birkaç ay önce AK Parti’nin aday adayının birisine aynen aktarmış. Yani benim tespitlerimin son derece mantıklı ve doğru tespitler olduğunu teyit etti. AK adamlar KASABALI’ya istedikleri kadar tavır alıp, gönül koysunlar. Biz kimsenin ne yanında ne de karşısında değiliz, biz doğrunun, iyinin, güzelin ve olması gerekenin yanındayız.

AK Adaylık için geçen Pazar günü Edirne’de gerçekleştirilen temayül yoklamasının neticesi her ne kadar açıklanmamış olsa da sandık sonuçlarını hiç olmasa ben buradan duyurayım da adamların heyecanını biraz olsun gidereyim dedim.

Efendim tarih tekerrür eder mi dedik ya yazıya başlarken işte onun için dün de bahsettiğim gibi bugün tarihten iki hatırlatma yapayım ki birileri hiç Ciddi Çöküş..! yaşamasın.

Hatırlrsanız 2002 yılında AK adaylar için milletvekili belirleme seçimleri için(temayül) sandık başına gidilmiş ve daha önce de belirttiğim gibi birinci sırada Recai KOÇAŞLI yer almış ancak altıncı sırada yer alan Ali AYAĞ Genel Merkez tarafından ilk sıra adayı olarak gönderilmiş netice olarak seçilmişti.

24. Dönem milletvekili adayı belirlemeleri için 2011 yılı Mart ayında AK adaylar için yine bir temayül yoklaması yapılmış ve partililerin oylarıyla bi,rinci sırada Av. Ayhan DEMİR çıkmıştı ama Genel Merkez Edirne’nin adayı Mehmet MÜEZZİNOĞLU demiş ve onu seçtirmişti. Son seçimlerin temayülünden de Belediye Başkanlığı için yapılan temayülden Erkan BAKIR çıkmış ancak anketlerdenn Dündar RAVALI çıkınca Genel Merkezin tavrı da RAVALI’dan yana olmuştu.

Eeee siz neyin peşinde ve neyin heyacınını yaşıyorsunuz birader son üç haftada Edirne’de, Keşan’da, Havsa’da, Meriç’te ve Uzunköprü’de Belediye seçimleri çoktaaaan bitti. Hemde seçimleri CHP ya da MHP değil AK adamların çok bilmiş (…..) önde gidenleri yedi-bitirdi…!

Gerçi konumuzla herhangi bir alakası yok ama bize ayrılan yerimiz dolsun diye şu notu da düşeyim dem ;

Hocaya bir gün:

“-Adam olmanın yolu nedir?” Diye sormuşlar.

Hoca şu cevabı vermiş:

“-Bilenler söylerken, bilmeyenler can kulağıyla dinlemeli, bilmeyenler söylerken, susturmanın çaresine bakmalı…!”

Biz birşeyler biliyoruz, işitiyoruz ki buraya koyuyoruz, onun için AK insanlar susturmayı deneyecekleri yerde ne dediklerimize çok iyi bakmalı…