SELVİ boylum al yazmalım OPTİK diye yazmamalıydım…

Dün AK Parti ilçe binasında bir aday adaylığı açıklamasına daha tanık olurken ev sahibi Abidin KAZANÇ’ın konuşmasından daha ziyade salondaki insanların el sıkışmalarına ve suratlarındaki ifadeye kilitlendim.

Salonda yaşananlara gelince bir kere bazıları gibi KAZANÇ parti binasına daha kalabalık (MİTİNG GİBİ) olsun diye eşini, eniştesini, teyzesini, komşusunu, kayınçosunu, agasını, kardeşini v.s zorla çağırmamış ya da gerek görmemiş olacak ki salonu dolduranların hemen hemen hepsi (ben dahil) Abidin KAZANÇ’a olan sevgilerinden, samimiyet ve güvenlerinden oraya geldikleri aşikardı.

İlgimi çeken bir diğer hassas konu ise birkaç gün önce aday adaylığını açıklarken resmi başvurusunu yapmayan Yılmaz CAMBAZ bu resmi başvurusunu KAZANÇ’ın dünkü aday adaylık başvurusunu yaptığı güne denk getirmeseydi. Bu sizcede enteresan ve tuhaf bir durum değil mi…!

Bu küçük ama kafa karıştırıcı cambazlık parti içerisinde mokurdanmalara neden olurken diğer taraftan CAMBAZ’ın daha şimdiden birileri tarafından yönlendirildiği iddiaları havalarda uçuşmaya neden oldu. Bunu da böyle bilesiniz, peki kim yapabilir bu tür ince ve yönlendirme işlerini. Tabii ki ilçenin mikserliğine soyunan Kaybedenler Kulübünün Üyelerinden bazıları…!

Hazır laf bu Kulüp Üyelerine gelmişken size bir hatırlatmada bulunayım. Bakın şimdi yine bu köşede 10.04.2013 tarihinde kaleme aldığım yazımın bir bölümünde ne yazmışım ona bakalım. Yazıyı aynen aktarıyorum ;

“Bana yemin billah ettiği iddiasına göre hani Sanayi Odası seçimleri için birçok üye “grupçuluk” oyunu oynarken bazı üyeler ise “tezgahçılık” oynamaya başlamışlar…! Bana denildiğine göre iktidar partili SELVİ ile hareket ve temas halinde olanların planlarına göre daha çok rey için yanlarına zum yapmak için OPTİK’leri de çekebilmek için ;

“Gel sen de bizimle birlikte ol, nasıl olsa SELVİ iki ay sonra istifa edip Balıkesir’e gidecek onun yerine sengeçersin…!” Ben bana söyleyenin yalancısıyım, adam böyle olduğunu yeminle iddiaya döküyorsa benim suçum kabahatim ne…”

Bu yazıyı yazmamdan takribi 4-5 ay gibi bir zaman dilimi geride kalırken dediklerim aynen çıkıyor, yani SELVİ istifa ediyor yerini dediğim gibi OPTİK’e devrediyor. O tarihlerde bu iddia ettiğim istifa meselesini de ilçenin mikserliğine soyunanlar tezgahlamış ve kurgulamışlardı.

İyi de kardeşim ilk istifa eden Recep BİLGİN’in istifa haberini en tepeden basıyorsun da SELVİ’nin istifasını neden es geçiyorsun. Ben bugüne kadar hep yazarlar diye bekledim ama işlerine gelmediği için kimsenin bilmesini de istemiyorlar. Yahu eskilerin bir sözü var da sizler bilmezsiniz ;

“Sivri demir çuvalda durmaz” diye. Bunu da bilirler ama dedik ya işlerine gelmezler.

***                             ***                             ***

Son günlerin popüler muhalefet malzemesi haline gelen AND’ın kaldırılmış olması ilgili olarak Uzunköprü’de bugün ilk defa bir tepki sesinin yükseleceğini duydum önceki gün. Ülkü Ocakları tarafından bugün Cumhuriyet Meydanında bir protesto düzenlenecekmiş. Bu konuyla ilgili olarak da birşeyler karalamak geliyor içimden. Mesela bizim öğrencilik yılları ile şimdinin öğrencileri arasında ne gibi farklılıklar var, AND’tan önce bunların konuşulması lazım diye düşünüyorum.

Andımızı küçücük yaşlarda TÜRKÜM diye başlayarak büyüdüğünde TÜRK düşmanı olan büyüklere ne demeli. DOĞRUYUM diye hayata haykırdığın o yıllardan sonra gün gelip büyüdüğünde o zaman bu koca koca insanlar neden YAMUK yollara sapıyorlar. ÇALIŞKANIM diyordun küçükken ama daha lise bitmeden KALPAZANLIK çöküyor üzerine gençlerin.

Bunları çoğaltmak sağduyulu insanların görüş ve bakış açılarına kalmış bişeydir. Kabul edersiniz etmezsiniz bu da sizlerin şahsi düşüncenizdir bundan mütevellit herkesin fikir ve düşüncesine saygılı olmak ayrı bir erdemlilik isteyen özveridir.