sarıda frenle, yeşilde ilerle kırmızıda kıpkırmızı mosmor…!

Dünkü yazım bugüne kadar yazdıklarımı herkese unutturmuş ki bana da söylemeseler ben bile bundan bihaber kalacaktım. Bundan ötürü gerçek Atatürkçü, gerçek Cumhuriyetçi ve gerçek Cumhuriyet Halk Partililerden aldığım övgü dolu sözler beni şımartmasın ama onlara buradan sonsuz saygı ve şükranlarımı sunarken arada-sırada istirahate çekildiğim ve yazamadığım günler için ayrıca eleştiriler aldığımı da paylaşayım ki onlarında hatırı kalmasın. Günlük yazı yazmak, her gün bir konu bulmak, varsa bu konuyu okuyucularına anlaşılır dilden anlatmak ve yorumlamak maalesef marketten yumurta almaya benzemiyor.

Zira bu satırları sizlerin yanı sıra Edirne’nin en büyük mülki idare amiri vilayetin Valisi, ilçenin Kaymakamı, Hakimi, Savcısı, Emniyetin Müdürü, Jandarmanın Komutanı, Belediye’nin Av. Başkanı, Odalar, Dernekler, Barolar v.s v.s okuyor. Onun için yazarken ve yorumlarken önce gazetenin saygınlığını daha sonra da yazarın kendi saygınlığını bu satırların arasında okurlarına karşı en üst seviyede tutmaya özen göstereceksin ki kamuoyu nezdinde itibarın olsun…

Neyse biz yine de martaval okumayı bırakalım da bugünkü konumuza yatay geçiş yapalım. Yukarıda gerçek Atatürkçü ve gerçek Cumhuriyetçilerden sözü açmışken tamamlamaya çalışalım bakalım bugünkü menüde bu yazı nasıl pişecek ona bakalım. Atatürk’ün vefatının yıldönümünde CHP bu sene güzel bir iş yapmış, ne yapmış Atatürk’e mevlüd-i şerif okutmuş kendisine sosyal demokrat süsü vermiş bir gazeteci de çıkmış bunu aşağılayarak ne yazıyor;

“CHP Cumhuriyetin ruhuna mevlüt okutmuş. Utanmıyorlar.” Diyerek aklı sıra CHP’lileri eleştiriyor. İyi de be kardeşim rahmetlinin en sevdiği şarkılar var onları iyi-güzel pekala dinliyorsun da Atatürk’ün sevdiği ilahiler neden olmasın. Yani bu gazeteci dangalağı sırf şarlatanlık yapacak diye Atatürk’e mevlüt okutmak bu memlekette yasaklanacak var mı böyle bir şey yahu.

Hem bakın daha dün okudum ve daha sonra banttan dinledim CHP Genel Başkanı KILIÇDAROĞLU’nun konuşmasını. Adam kadın partililerine “Mahalle ziyaretlerine giderken yüksek topuklu ayakkabı giymeyin.” Derken erkek partililerine de ;

“İmamları sık sık ziyaret edin, herhangi bir ihtiyaçları var mı yok mu araştırın, sorun…” Diyor.

Her zaman demişimdir ;

“Bu CHP olmasa bana yazacak konu çıkmayacak.” Diye. Bakın gene öyle oldu bugün bir kere daha, diğerlerini (o iki parti) herkes gibi bende boşverdim kırmızıda stopları yakarak. Bakmayın siz o 2015 seçimleri öncesi yaygara koparanlara, yapılacak olan o seçimlerin sonucu her zaman olduğu gibi şimdiden belli değil mi. Cumhuriyet Halk Partisi Genel Merkezi her ne kadar Emine Ülker TARHAN’ın istifasıyla, CHP Eskişehir milletvekili Süheyl BATUM’un partiden ihracı istemi, ve partiye Fazilet kanadından transfer edilen dini bütün adam Mehmet BEKAROĞLU’na gösterilen tepkilerin yanı sıra son olarak CHP’nin önde gelen isimlerinden Birgül Aymar GÜLER’in KILIÇDAROĞLU için ;

“Asıl kendisinin istifa etmesi gerekir…!” sözleriyle parti Genel Merkezi Ayşe kadın fasulyesi gibi fokur fokur kaynasa da CHP bu herhangi bir değişiklik beklemeyin. Geçen seçimler ne olduysa Trakya ve Edirne’de 2015’te de aynısı tekrarlanır olur biter. CHP burada önseçim de yapsa arka seçim de yapsa şayet vekil sayımız 3’te kalırsa bunun ikisi kesin CHP’nin. Edirne’nin nüfus oranına göre vekil sayısı yeniden 4’e çıkarsa o zaman da CHP’ üçünü alır birini de zar-zor AK Parti alır.

Haaa bana ;

“Eeeee bre KASABALI 2015’te Uzunköprü ne alır ?” diye sorarsanız bende bunu soranlara;

“Çok biliyorsunuz ya Uzunköprü’nün ne alacağını da siz araştırıp bulun….” Derim, çeker giderim.