Resmi olmasa da gayrıresmi KÜS-TAH-LIK…!

“Yiğidi öldürme, yoğurdu üfleme..!” Çok şaşıracaksınız ama doğru yapılanın hakkını vermekte bize yakışır hani. Belki Uzunköprü’de gerek Başkan İŞBİLEN yanlıları ve gerekse CHP’liler zaman zaman buradan yaptığımız eleştrilere kızmış-gücenmiş olabilirler ancak çifte Bakan’ların Uzunköprü ziyaretinde her ne kadar ev sahipliği yaomasa da ilçe halkını temsilen güzel bir misafirperverlik örneği sergileyen Başka Enis İŞBİLEN’i bütün kasabanın önünde kutluyorum, tebrik ediyorum.

Ti geçmiyorum, şaka yapmıyorum. İŞBİLEN Uzunköprü halkına yakışanı yaptı ve doğrusu da buydu. İsterdim ki Partisinin İlçe Başkanı ve parti yöneticileri de Başkanı yalnız bırakmasalardı ama olmadı. Burada CHP’lilere mana bulmak gibi bir lüksümüz de olamaz, zira onlarda haklı çünkü davet edilmediler. Elbette onlarda gitmemekle doğru bir tavır sergilediler, bu kusuru yine organizasyonu düzenleyenlerde buluyorum.

***                             ***                             ***

CHP Edirne milletvekilleri Recep GÜRKAN pozisyonun penaltı olduğunu halka şikayet ederken diğer vekil sanki pozisyona hakimmiş gibi hakemlik yaparak ; “Hayır pozisyon ofsayt” diyor.

Şu geçenlerde Edirne’de hani hasta bir kız öğrenciye para vermeye çalışan Bakan’dan sonraki bizim vekillerin verdikleri demeçlerde nasıl birbirlerine zıt fikir ortaya atmışlar ya ondan bahsediyorum.

Bu gelişmeler karşısında Recep GÜRKAN diyor ki ;

“Bakan, cebine birkaç kuruş koyup ‘gereğini yaptım’ diyerek başından savmaya çalıştı.”

Bunun peşinden öteki vekil DEĞİRMENDERELİ’de şu lafı sallıyor ;

“Bakan’ın bu durumunun Siyasi malzeme haline getirilmesini doğru bulmuyorum”

Eeee n’apçak şimdi bizim CHP’liler? Hangi vekillerine inanacaklar, kanacaklar…! Biri “kalk gidelim” diyor. Diğeri “otur oturduğun yerde.” İfadeler çelişmiyor mu sizcede, ben olsam DEĞİRMENDERELİ’nin dediklerini ciddiye alırım zira hpimiz sonuçta beşeriz elbet birgün bizde şaşarız. Herhangi birisi ister-istemez böyle bir davranış ya da söylem ederse bunu taarruza geçerek eyleme geçirmek bana göre terstir, aksidir.

***                             ***                             ***

Henüz gidip geleniniz var mı bilmiyorum ancak çevre yolunda yeni faaliyete başlayan PİZZA HOUSE yoldan gelip geçenleri selamlanın yanısıra ağırladığı konuklarına da yeni yeni damak tadı yaşatıyor haberiniz olsun.

Geçenlerde sayın Kaymakamımız Uğur KOLSUZ’la yeni açılacak olan üniversiteyi konuşurken bu pizza salonu gibi çeşitli sosyal yaşam alanlarının arttırılması konusunda hemfikir olduk. Evet bu kasabada özellikle kalpazanların burada işyeri, fabrika, v.s gibi açanlara öteden beri “yabancı” diye söz ettiklerini hepimiz biliyoruz.

Bakalım o zaman bu yabancı dediğiniz insanlara. Birçoğu Uzunköprü’de kazandığı parayı yine Uzunköprü’ye yatırıyor. Ancak biz Uzunköprü nüfusuna kayıtlı olupta Edirne’ye taşınanları da çok iyi biliriz. Yabancı işadamları örnekleri çok ancak OKUR kardeşlerin Uzunköprü’ye kazandırdığı enfes ortamlı, sıcakkanlı ve sevecenlik dolu bir misafirperlikleriyle PİZZA HOSE’nin Uzunköprü’nün çevresine ve çehresine yeni bir dinanizm getireceğine inanıyorum.

NOT ; Bu işyerinde bazıları öğrenci olmak üzere tam 22 kişi ekmek yiyor ve bunların 19’u sigortalı. Bunu başaramayanlar, parasını yastık altında tutup cennete saklayanlar belki bu işyerini örnek alır da utanırlar…!

Neymiş efendim ; “ifade özgürlüğüymüş…!” senin özgürlüğünü s..evsinler  e’mi. Adamın ağzından çıkan özgür ifadelere bakarmısınız ;

“Tanrı, uğruna yaşayacağın bir şey mi, öleceğin bir şey mi yoksa hayvanlaşıp öldüreceğin bir şey mi?”

Son dediklerini de aktarayım bu kendisine sanatçı denilen Fazıl SAY’ın ;

“Bilmem fark ettiniz mi nerde yavşak, adi, magazinci, hırsız, şaklaban varsa hepsi Allahçı. Bu bir paradoksmu? Ateistim ve bunu bu kadar rahat söyleyebildiğim için gururluyum. Irmaklardan şaraplar akacak diyorsun, cenneti ala meyhanemidir? Her mümine huri verceğim diyorsun, cenneti ala k…e midir?”

Cumhuriyetin Savcıları bu hakaret içeren sözlere kayıtsız kalmayarak soruşturma başlatıyorlar ama gelin görün ki sanatçı Fazıl’ı savunmak için sürü halinde insan kılığına bürünmüş kişiler onun Avukatlığına soyunuyorlar. SAY’ın söylediklerini %90’ı müslüman olan bir ülkede tek bir müslüman kaldıramaz, kabul edemez.