Ne o kadar dengesiz Ve ne o kadar da şerefsiz değiliz…!

Bugün siyaset yazmayacam zira yazınca birileri gıcık oluyor ve gazeteye kendileri gelemediklerinden mektup göndererek gözdağı vermeye çalışıyorlar. Bu tiplerden tırstığım (!) için siyasi yazılarıma Bayramdan sonra devam ederiz kısmetse. (yazının sonundaki üç kelimeyi okuma)

Şimdi asıl yazılması gereken Uzunköprü’ye yaptığı ziyaretlerle artık gına getiren Sağlık Bakanı Mehmet MÜEZZİNOĞLU’nun bu ziyaretleri ancak yazdığımız zaman bazı siyasiler espriyle de olsa beni AK Parti’li olarak lanse ediyorlar. Oysa ben bu saatten sonra istesemde beni bu partiye sokmazlar.

Bana gelene kadar bu kasabada AK Parti’nin inzibatlığını yapan öyle gazteciler var ki sıkı mı giresin parti kapısından içeri…!

Geçenlerde CHP İlçe binasında adamın biri vekillikten sonra bu defa da Belediye Başkanlığına aday adaylığını açıklamış ya işte oradan aklıma bir hikaye geldi, meraklılarla paylaşayım dedim ;

Seçimler yaklaşınca milletvekili adayı Temel mitinglere katılmaya başlamış. Trabzon’da miting yapacağı günün akşamında bir konuşma metni hazırlamış. Miting meydanına giderken konuşma metnini kaybettiğini farketmiş. Yeni bi konuşma metni hazırlamaya da fırsatı olmamış. Miting alanında halk onu alkışlarla karşılamış. Temel hemşehrilerine şöyle seslenmiş ;

 “Saygıdeğer hemşerilerim bir gece evveline kadar size ne söyleyeceğimi bir ben bir Allah biliyordu. Şimdi ise yalnızca Allah biliyor…!” o adam herhalde ne konuşma metnini kaybetmiş ya da Ankara’da unutmuş…! olacak ki bunun hıncını basın mensuplarından çıkarmak istemiş.

BAYRAMA KADAR SİYASETİ ERTELEDİM…

Onun için benim ilgi alanım olmayan ancak sipariş edilen bir konu hakkında (gençlik) bakalım okunacak bir yazıyı çıkarmayı becerebilecekmiyim şimdilik bende bilmiyorum…

Önce önce genç erkeklerden başlıyalım ;

Yakışıklıysan 1 – 0 öndesindir.

Herkes senin peşinden koşmak ister, seninle oturup kalkmak isterler.

Birde paran varsa tamamdır.

En burnu kalkık kızı bile, yakışıklılığını kullanıp paranla diz çöktürebilirsin.

Şimdi kızlara gelelim bakalım ;

Güzelsen ve fiziğin düzgünse, 2 – 0 önde başlar onlar.

Çünkü hem güzelliği etkiler, hemde vücudu cezbeder insanı.

Genellikle ortam kızıdırlar, çoğunlukla adları duyulmuştur.

Parasının olup olmaması önemli değil.

Güzelliğini kullanıp, fiziğini belli ederek en kalın cüzdanları boşalttırır onlar.

Birde bizim gibilerden örnek verelim sizlere  ;

Bazıları serseri diyor, arabesk yaşıyorsun diyenlerde var, eh işte çok zekisin diyenler de çıkıyor ara-sıra…

Aslında bizler genellikle terkedilen, kenarda kalan çoğunlukla mutluymuş gibi görünen insanlarız.

Birkaç kardeşimiz, birkaç arkadaşımız, dost  ve yüreğimiz dışında hemen hemen hiçbir şeyimiz yok.

Zaten elimize para geçince, (gelir-gider, stop yok) onuda bu saydığım insanlarla yiyip tüketiyoruz…

Bazen bir sigarayı beş kişi döndürüyor, (salladım) bazen bir ekmeği üç kişi bölüşüyoruz. (abarttım)

Tipimizin olup olmaması da önemli değil, en delikanlısından ve en azından kazık kadar yüreğimiz var.

Ama olsun, biz yine de memun ve mutluyuz.

Çünkü ;

Ne bir erkeğin cüzdanını boşaltacak kadar kahpe, ne de bir kızın arkasından konuşacak kadar  dengesiz, ve ne de bir insanın değerini parayla ölçecek kadar  şerefsiz  insanlar değiliz biz…!

Yeri geldiğinde gitmek gerekirse gideriz,

yeri geldiğinde susmak gerekirse susarız,

yeri geldiğinde konuşmak gerekirse şayet, konuşuruz,

yeri geldiğinde kaçmak gerekirse eğer, kaçanları kovalarız,

ve yeri geldiğinde karşılıklı görüşmekse biz buaradayız görüşürüz elbet…!

SEN AZ BİRAZ SABRET…..