milletimizin gözü yaşardı vekillerimiz zoru başardı…

Şişli Belediye Başkanı Mustafa SARIGÜL’ün dünkü gazetelerde yer alan beyanatını okuyunca sol için, daha doğrusu yere sağlam basan bir muhalefet gelir düşüncesiyle sevindim.

SARIGÜL ilgili beyanatında sol iktidarın DSP-CHP-TDH’nin birleşmesiyle mümkün olacağını ifade ederken, milletvekillerinin parti genel merkezleri tarafından belirlenecek olmasına karşı çıkması şahsen beni sol’a yönelik umutlandırdı. Ama en azından benim bildiğim sol zaten yıllardır bu ülkenin insanlarına sadece “UMUT…!” vermiyor mu? Umut ve vaatten ziyade insanlara iktidarı sunabiliyor mu? İşte sol aslında bence ve öncelikle bu soruların yanıtlarını kendi bünyesinde araştırıp neden iktidara yaklaşamadıklarının analizini yapmalıdır.

***                             ***                             ***

Biz Uzunköprü Ticaret ve Sanayi Odası seçimlerine asılı kalırken, ilçede Emniyet’in bir dizi asayiş operasyonlarının kimlere yönelik ve bunun nedenlerini tartışıp dururken ülkenin tepesinde milletin seçtikleri vekiller iş kendi menfaatlerine gelince muhalefeti bırakıp nasıl da hemfikir oluyorlar izlerken milletin anası ağlıyor, pardon gözleri yaşarıyor hani.

Bakın şimdi, Milletvekillerinin özlük haklarını düzenleyen “Türkiye Büyük Millet Meclisi Üyeliği Kanunu Teklifi” 4 siyasi parti meclis grubunun UZLAŞISIYLA…! TBMM Başkanlığı’na verildi. Kanun ile milletvekillerine artık trafik cezası kesilemeyecek. Yolluk, ödenek, emeklilik gibi halen yürürlükte bulunan pek çok husus da iyileştirilecek.

Milletvekillerinin protokoldeki yerlerini belirleyen, trafik cezası kesilmemesini sağlayan yasal düzenleme AKP, CHP, MHP ve BDP Grup Başkanvekillerinin tümümün imzasıyla geldi.

Buna göre milletvekillerinin protokoldeki sırası kuvvet komutanlarından sonra olarak belirlenirken, silah taşıma hakkı, trafik tutanağı düzenlenmemesi, pasaport, yolluk, ödenek, emeklilik gibi halen yürürlükte bulunan pek çok husus da kanun teklifinde birleştirildi.

Hani televizyon ekranlarında ota-moka muhalefet ederek milletine şirin görünmek isteyen, milleti için kavga eden, milletinden vekalet alan vekiller iş kendi çıkarlarına gelince kavgayı gürültüyü hemencecik erteleyebiliyorlar ya insanın içi acıyor beee…! Şimdi bu saatten sonra bu yeni Kanun Teklifi’ne ; “EVET” diyerek imza koyan vekillerin asillerine karşı inandırıcılıkları sizce yüzde kaçtır?

Peki şimdi benim sizlere sorduğum bu soru KPSS’de sorulmuş olsaydı vekiller yine size göre % kaç geçer oy alabilirlerdi? Salaklık etmeyin de doğru-dürüst cevaplayın soruyu, duygusallığı ve particiliği lütfen kendiniz ve çoluk-çocuğunuzun geleceği için bir kere olsun bir kenara bırakın.

Şimdi ben bir Edirne’li olarak en tabii hakkım olarak Edirne milletvekillerimize soruyorum ;

“Sayın Kemal DEĞİRMENDERELİ ve Sayın Recep GÜRKAN bey, siz bu Kanun Teklifine imza koyarken Edirne halkına danışıp, sordunuz mu?” Kendi çıkarlarınız sözkonusu olduğunda bakıyoruz da iktidar partisi ve diğer muhalif partilerle ne de çabuk ahbap-çavuş olabiliyorsunuz. Ne de ivedi kuzu sarmasına sarılıyorsunuz. Sizi gidi milletini düşünür gibi yapıp, icraatı kendine yönlendirenler siziiiii.

***                             ***                             ***

Hani hükümetin olsuuuun, devletin akil, okumuş insanları olsun hani hep derler ya ; “içki, sigara içmeyin. Kumar oynamayın” diye bakın şimdi aklıma gelmişken şu risaleyi paylaşayım istedim sizlerle, adamın biri bir gün yolda giderken bir dilenciye rastlar. Dilenciye para verir ve “al bununla bir paket sigara alırsın” der.

Dilenci ; “Beyim ben hiç sigara içmem” der.

Bunun üzerine adam ; “o zaman bir bira içersin” der.

Dilenci ; “Ben ağzıma içki koymam” der.

“Sen de o zaman bir altılı oynarsın.”

Dilenci ; “Beyim ben hiç kumar da oynamam” deyince,

Adam o zaman ; “Al bu parayı ve bizim eve gel” der.

Dilenci neden olduğunu sorar.

Adam ; “Karım seni bir görsün içki ve sigara içmeyen, kumar oynamayan bir adamın hali ne oluyormuş görsün…!”

İşte bunun gerçek olabileceği ihtimalini de gözardı etmemek lazımmış diye düşündüm kanımca. Hani nasıl derler ; “Hoca başkalarına verir talkımı, kendisi yutar salkımı” ya da , “Hocanın dediğini yap, yaptığını yapma” örneğinde olduğu gibi.

***                             ***                             ***

NOT ; (İlçe dışında olduğumdan dolayı Pazartesi ve Salı günleri birlikte olamadık, doğal olarakta bugün ilçe gündemi dışından konuları aktardık. Yarından tezi yok, kasaba gündemine virabismillah diyoruz evelallah.)