Nöbetçi Eczaneler
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın geçtiğimiz günlerde Kilis’te bir iftar programında Türk vatandaşı olmak isteyen Suriyeli sığınmacılara vatandaşlık hakkının verileceğini açıklamasının ardından, Türkiye’de ve Avrupa Birliği’nde bu konu tartışılmaya başladı. Başbakan Binali Yıldırım, Türkiye’nin huzurunu bozan, teröre bulaşanların vatandaşlığa alınmayacağını belirtirken, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi vatandaşlığa alınacak kişilerde teröre bulaşmamış olma ve ‘ahlaki anlamda’ Türk vatandaşlığı kıstaslarını taşıyabilme özellikleri aranacağını söyledi. Yaşanan bu gelişmelerin ardından gazetemize açıklamalarda bulunan MHP Uzunköprü İlçe Başkanı Ayhan Yeni gündemi şöyle değerlendirdi:
“Dönemin başbakan yardımcısı Bülent Arınç’ın 27 Mayıs 2013 tarihinde Türkiye’de yaşayan 4500 Ahıska Türk’ünün vatandaşlık talebine karşı söyledikleri hala sosyal medyada duruyor. Sosyal medyayı takip edenler açıp izleyebilirler. Kullanmayan için ben söyleyeyim ne dediğini. Ahıska Türklerinin temsilcisi ‘Sayın bakanım, bir tek bizler Ahıskalılar olarak Türklüğümüzü dillendiriyoruz. Bizim bu talebimizi dikkate alın’ diyor. Arınç’ın verdiği yanıt hayli ilginç. “Kolay mı o kadar. 4-5 kişi değilsiniz. 4500 kişiye vatandaşlık vermek. Kanun imkân tanımıyor. Verin 4-5 kişinin ismini kimlik çıkartıp vatandaş yapayım.”Ayhan Yeni, açıklamasının devamında, “2013 senesinde 4500 kişiye Türk olmamasına rağmen vatandaşlık vermeyen (kişiler değişse de) aynı iktidar bugün milyonlarca Suriyeliye vatandaşlık vermek için düğmeye bastı. Gerçi hükümete bu noktada haksızlık etmeyelim Sayın Cumhurbaşkanı açıklamayı yaptığına göre Erdoğan bastı. Edep yahu. İçimizdeki kanı bozuklarla mücadele ettiğimiz ve yüzlerce şehit verdiğimiz şu günlerde Suriye’de yaşanan kaos ve iç savaştan kaçarak ülkemize sığınan milyonlarca Suriyelilere vatandaşlık verilecek. Kendi vatanlarına hayrı olmayan, kan bağımızın olmadığı, dil bağımızın olmadığı bu kişilerin benim ülkeme ve milletime ne hayrı olabilir” şeklinde konuştu.
MHP Uzunköprü İlçe Başkanı Ayhan Yeni açıklamasının sonunda ise ülkemizde bulunan Suriyeli vatandaşlara gösterilen hassasiyetin arkasında başkanlık hayalinin olduğuna vurgu yaparak; “Hiç kimse de duygusal söylemlerle ‘geri gönderelim de devam eden savaşta ölsünler mi?’ diye nutuk atmasın. Tabi ki sular duruluncaya kadar göndermeyelim. Hoş Suriye’deki suların bu kadar bulanmasına kimlerin sebebiyet verdiğini de unutmadık. Bize göre bu olayın arkasında insanlık ve komşuluk ilişkisinin dışında ‘Başkanlık Hayali’nin olduğu gerçeğidir. Milli irade diye kanun ve yasaları hiçe sayanlar Suriyelilere verilecek olan vatandaşlık hakkını da milli iradeye yani halk oylamasına taşısınlar. Çıksınlar halka, şehit ailelerine, Türk oldukları halde ve sadece 4500 kişi olmalarına rağmen vatandaşlık hakkı verilmeyenleri bilen Türk milletine anlatsınlar. Anlatabilirlerse. Ama haklarını da teslim edelim. Anlatacakları yolları var, hakikatten iyi yol yapıyorlar” şeklinde konuştu.