hiç kusura bakmayın ama yol verin artık İDAMA…!

Başlığı görüpte sakın sanmayın ki şeriat tellallığı falan yapıyorum, duygularımı daha fazla mahkum edemeyip içimdeki sesi haykırıyorum.

Ne yazılır şimdi? Uzunköprü Borsası veyahut Ticaret ve Sanayi Odası seçimleri mi? Yoksa Galatasaray’ın kursaklarda kalan şampiyonluğunu mu? Fenerbahçe’nin tarihi yenilmezliğini mi? Veyahutta maçtan sonra bıçaklanarak öldürülen Fenerbahçe taraftarı Burak YILDIRIM’ı mı yazalım?

Veyahutta intikam duygularını bastıramayıp Oda seçimleri üzerinden hala kama çıkarma peşinde koşanları mı taşıyalım bu köşelere? Hiçbiri değil elbette…! Sadece benim ülkemin insanlarının değil, dünya görüşü ne olursa olsun, dini, dili, ırkı ne olursa olsun öncekigün Hatay-Reyhanlı ilçesinde meydana gelen hain saldırı ve bu saldırıda hayatlarını insanlık dışı kaybeden masum insanların çığlıklarını konuşurken tüm dünya biz daha neyi yazalım ki…!

Kan ve terör üzerinden beslenen zihniyetler var oldukça benim gözüm korktu bu ülkeye barış kolay gelmeyecek, konuştuğumuz bu barış süreci hep ertelenecek. Umutsuz değiliz ama zor görülüyor insanların çığlıklarını duyunca, insanlar televizyonlardan, gazetelerden terör saldırılarını, haberlerini, videolarını izlemek, haberlerini okumaya dahi sabredemiyor, tahammül edemiyor.

Bunlar yaşanırken gerek siyasi partiler ve gerekse bazı gazete ve televizyonlar sanki bu terör saldırısında devlet veyahut mevcut hükümet suçluymuşçasına öyle yaygara çıkarıyor, öyle kafa karışıklığına mahal veriyorlar ki insan insanlığndan utanıyor doğrusu. Bir ülkenin Valisi, Kaymakamı, Askeri, bir ülkenin Başbakanı, Bakanı, Milletvekili veya herhangi bir siyasi partinin il ve ilçe Başkanları terörden üzüntü duymaz mı? Bu saydıklarımızdan hangi birisi ; “Oh olsun…!” diyebilir. Yanan canlar sonuçta ne olursa olsun cenab-ı Allah’ın kulları değil mi? Zaten eninde sonunda yeri-zamanı geldiğinde Azrail kapımızı çalmayacak mı? O zaman birbirinizi ahirete göndermek için bu aceleniz neden ki…!

“Zulüm demiriyle iki taşı birbirine vurma! Çünkü bu ikisi, erkek ve kadın gibi çocuk meydana getirirler.”

Tam da iyi şeyler hayal edip düşünürken, tam da dağlarda çiçeklerin açmasını umut ederken, ve tam da insanlar kucaklaşacak iken kan, revan, acı ve hüsran be nasıl devrannn… Hiç ama hiiiiç kızmayın, gücenmeyin saldırıda ölenlerin biri beş, diğeri yedi yaşlarında daha açmamış tomurcuk. Hayatını kaybedenlerden biri fırına ekmek almaya, diğeri Belediyeye taksit yatırmaya gitmiş iyi de bu insanlar ne suç işlemiş…!

Onun için diyorum ki hazır mevcut hükümet tek başına iktidarı elinde bulunduruyor, hiç olmazsa barış süreci tam olarak rayına oturana kadar çıkarsınlar bir “İDAM YASASI” göreceksiniz bakın muhalefet bile “HAYIR” demeyecek, diyemeyecektir. Zira bu millet bunu istiyor ve ülkeyi kana bulayanlar idamı çoktan hak ediyor yalan mı? Korkmayın öyle dedikleri gibi, ürktükleri gibi İran, Afganistan falan olmayız… Burası Türkiye…

***                             ***                             ***

Heeyyy gidinin Demokrat Partisi heeyy, bir zamanlar efsaneleşen siyasi partinin bugün 67. Kuruluş yıldönümü. Bakalım düne kadar bu partiyi savunanları ve bu partiden nemalananlardan kaç kişi partinin kapısını çalacak…! Yaaa sevgili Başkanım Münir AYDIN Bey siyaset böyle bir şey işte fazla dürüstlük bazen siyasette kaybettirir ancak toplumun içinde kazandırır.

Aynen dürüst adam Abidin KAZANÇ’ın en zor günlerinde ANAVATAN Partisi’ni bırakmadığı gib…

***                             ***                             ***

Eski vekil ÇAKIR’ın yuvaya döndüğünü okudum bugün bizim gazetede. Hani mahalle delegesi çıkamadığı için parti binasındaki bohçasını toplayıp, Başbakan’ın dediği gibi ;

“Wan minute, Wan minute daha Davos’a gelmem” dediği gibi ÇAKIR’da öyle demişti amaİlçe Başkanını çok özlemiş olsa gerek, dayanamamış DÖNMÜŞ…! (partiye)

***                             ***                             ***

HÜR Gazete İmtiyaz Sahibi değerli arkadaşım Selim BEKAR’ın başına gelen talihsiz kazadan duyduğum üzüntüyü belirtir, kendisine ve ailesine ve sevenlerine acil şifalar dilerim.

***                             ***                             ***

UZUNKÖPRÜ EMNİYETİNİN ANA-BACI CADDESİNDE DÜNKÜ ACİZLİĞİ… ! (Bunu da yarın kaleme alırız nasip kısmet olursa. Bütün cadde ayaklandı, ancak Emniyet birimleri iki sarhoşu Emniyetin otosuna alamadı. Cadde esnafıyla birlikte caddeden geçenlerle birlikte bizde dizi izler gibi izledik. Yazık…)

***                             ***                             ***

 Bugünkü yazımızla sadece içinizi karartmakla kalmadık, bu kadar karamsar olunca köşeyide kararttık…