Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Ergin; “Trakya Toprakları Satılıyor”

Meriç Ziraat Odası Başkanı

Meriç Ziraat Odası Başkanı Ömer Ergin, son yıllarda Trakya çiftçisinin ekonomik nedenlerden dolayı topraklarını büyük şirketlere sattığını söyledi. Bölgede adı konulmamış arazi hareketliliği yaşandığını ifade eden Ergin, “Yıllardır uygulanan yanlış tarım politikaları sonucunda tarımda gelecek göremeyen çiftçiler çareyi kapılarında da satılacak tarlaları almaya hazır büyük şirketlere topraklarını satmakta buldular” dedi. Üreticinin zor zamanlar geçirdiğini savunan Ergin, üretimden uzaklaşan çiftçilerin çareyi topraklarını satmakta bulduğunu dile getirdi. Ergin, büyük şirketlerin tarlanın verimli olup olmadığına bakmadan satın aldığını ve aldıkları arazinin eski sahibince geçici olarak işletilmesine izin verdiğini söyledi. Çevre sorunları üreticiyi üzüyor Trakya topraklarının el değiştirmesinin yanı sıra çevresel sorunlarla da karşı karşıya olduğunu öne süren Ergin, şöyle devam etti: “Trakya son yıllarda büyük bir çevre ve kent sorunu da yaşamaktadır. Bir zamanlar Trakya hayat veren Ergene nehri dünyanın en kirli akarsuyu durumuna getirilmiştir. Taş, kum ve kalker ocakları, bölgedeki inşaat sektörüne bağlı olarak hızla artmaktadır. Hayvan yetiştirme alanı olan meraları yok eden bu çalışmalara biran önce son verilmeli bu izni veren bürokratlar hakkında suç duyurusunda bulunulmalıdır. Trakya’da enerji tesisi için çabalayan birçok şirket var. Trakya toprakları enerji üretimi için uygun değildir ve bu tür planlamalara son verilmelidir. Eğer bölgede herhangi bir yatırım düşünülüyorsa bu çalışma bölge insanlarının katılımı ile demokratik bir şekilde yapılmalıdır. “Mücadele edilmeli” Ergene nehri etrafındaki doğamızı kirleten, çevreyi yok eden derelerimize zehir akıtan firmalara karşı kent konseyleri veya diğer çevre örgütleri gibi kurumların, dava açabilmesinin yolları araştırmalıdır. Doğasından suyuna, merasından okuluna, deresinden çeşmesine kadar hepsinin bölgede asırlardır yaşayan insanı hiçe saymak son derece sakıncalıdır. Bölge için olumlu bir şeyler yapılacaksa konu, sivil toplum örgütleri kent konseyleri ve hepsinden de önemlisi yöre halkıyla birlikte tartışılmalı ortak akıl üretmeli ve yetkili birimlere rapor halında iletilmelidir.