davetsiz gittim döşeksiz oturdum…

Her zaman zamane politikacılarının dilinde şöyle bir laf vardır “Siyaset uzun soluklu bir şeydir, sabır ister.” Diye. Ancak maalesef bizim buralarda bu sözden nasibini alamamış olan bazı siyasetçiler, siyasette pek sabırlı olmayı beceremediklerinden mütevellit maalesef siyaseten hiçbir yere gelememiş daha da zalimce tabiriyle siyasette bir baltaya sap olamamışlardır.

Aylar öncesinden Cumartesi günü gerçekleştirilen AK Parti ilçe kongresi için ikinci bir listeyi çıkaracaklarını iddia edenleri her ne hikmetse onları İlçe Başkanı Çağatay YILMAZ ilçe ve il delegesi yapmasına rağmen bu delegeler, yani ikinci listeciler kongre salonuna gelmeye bile cesaret edemediler.

Bırakın bu gelmeyen delegeleri bu partiden hem Belediye Başkan aday adayı ve hem de il delegesi yapılan zat-ı muhteremin hem kendisi ve hem de tayfasından eser yoktu salonda. Peki, gelmediler de ne oldu, kongre iptal mi oldu ya da Çağatay Başkan’ın gözleri mi sulandı… Gelmediler de kim kaybetti, ben mi. Gelmeyen bir partili sizce şimdi kime küsmüştür elbette bana veyahut Çağatay Başkan’a değil, partisine küsmüştür netice itibarıyla bence siyasi yaşamı geçici bir süreliğine askıya alınmıştır. Ben parti yöneticisi olsam hiç düşünmeden bunların delegeliklerini bir kere daha gözden geçirirdim ama geçti artık. Ben şahsen Çağatay Başkan’ın kendisine kongre öncesi bizzat şunu dedim;

“Bak sevgili kardeşim bu adamlar sana karşı liste hazırlayacaklarmış onun için temkinli ol, bunları sakın ola ki delege falan yapma…!”

Dedim ama adama dinletemedim, bakın isterseniz ilçe ve il delege listesine Çağatay Başkan kendisine muhalif kim varsa hepsini tüm bu olumsuzluklara rağmen rakiplerini delegelikle ödüllendirmiş, var mı böyle bir şey yahu.

Kongre salonunda misafir olarak muhalefet partilerin temsilcilerini göremedim, doğrusu görmek isterdim. Onun yanı sıra kongreden önce benimle AK Parti Kadın Kolları Başkanı’nın salona gelmeyeceğini iddia eden ve bu iddiayı bana karşı kaybeden bir partiliye buradan diyorum ki ;

“Maalesef sayın büyüğüm sen siyaseti Kadın Kolları kadar bilmiyormuşsun yazık…!”

***                             ***                             ***

Şimdi siyaset nasıl yapılırmış buradan bir örnekle ifade edeyim ki Cumartesi günü o salonda bulunanlar bakalım ne diyecekler.

Bakın şimdi kongre Divan Başkanı kim.? Hilmi Sezai IRMAK ne iş yapar bu adam, İl Başkanı Rafet SEZEN’in yardımcısı. Bakın şimdi adamın eline kongreye katılan misafirlerin isim listesi veriliyor, adam Meriç İl Genel Meclis Üyesinin adını zikrediyor, mahalle muhtarının adını söylüyor ama gelin görün ki iki dönem Edirne milletvekilliği yapmış olan Prof. Dr. Necdet BUDAK’ın adını telaffuz etmiyor. Neden.?

Neden olacak İl Başkanı Rafet SEZEN’e önümüzdeki seçimlerde birinci sıra milletvekili adayı gözüyle bakılırken SEZEN’de BUDAK’ı kendisine rakip gördüğü için BUDAK’ın adını kürsüden söylemiyor, işte siyaset budur anladınız mı şimdi ikinci listeciler…! Ne olursa olsun, ister liste çıkar ister çıkarma ama madem bu partide bir dönem İlçe Başkanlığı yapacaksın, hem hükümetin Uzunköprü’deki yatırımlarında benim payım var diyeceksin, hem Belediye Başkan aday adayı olacaksın sonra işin olmadığında tüm bunları unutup ben küstüm verin benim misketlerimi diyeceksin yok öyle.

Mesela ben bu ikinci listecilerden İsmail Mustafa OKUR arkadaş ve dostumu, Şadan ATALAY Başkanımı, Erkan BAKIR arkadaşımı ve bu kişiler gibi partiye emek vermiş kişileri o salonda göğsünü gere gere oturmalarını tavsiye ederdim. Belki bu tavsiyem üç sene sonra yerine getirilir, bu arada ben bile kongreye davetli değildim ama gittim en köşede döşeksiz oturdum. Kimse de KALDIRAMADI, onun için siyasette gururu bir kenara KALDIRMAK lazım…