davetiye de bastırsaydın hoparlörü de bağırtsaydın…

Seçim kampanyaları öncesinde daha önce hiç yaşanmayan ve Uzunköprü’ye de hiç yakışmayan çirkin şeylerin olacağı söylentileri kulaktan kulağa yayılırken insanların endişeleri de yüzlerine yansıyor ister istemez.

Çünkü önümüzdeki seçimler (MHP hariç çünkü belirsizlik hala sürüyor) çok ama çok çetin geçecek, bu siyasetçilerin haricinde sade vatandaşlar için de böyledir. Geçmiş yıllardaki mahalli seçimlerde olduğu gibi parti ve parti liderinin gücü kullanılarak veya hesap edilerek seçimlere girecek olan aday ve siyasi partiler kabaca ayvayı yer.

Az yukarıda “MHP hariç” derken ilçedeki aday adaylığı sıkıntısından, daha doğrusu İl Başkanı Gürsel ŞİMŞEK’in geçtiğimiz günlerde ilçemizi ziyaretinde yapmış olduğu siyasi hatasının faturasının mevcut İlçe Başkanı Levent SİMEN ve Yönetikm Kurulu arkadaşlarına kesilmesini kastetmiştim.

Tam seçim arefesinde “Yeni bir oluşum…!” diyerek MHP Uzunköprü İlçe Teşkilatını diskalifiye etmek isteyen Başkan ŞİMŞEK bu davranışı ile partinin şimdilik adaysız kalmasına göz yumarken bir bakıma hem partilileri küstürmüş ve hemde diğer siyasi partilerin ekmeğine yağ sürmüş oldu. Daralan zaman zarfında MHP Uzunköprü’de toparlanabilir mi, aday çıkarabilir mi, bu şimdilik muamma olarak dururken diğer taraftan MHP’nin oylarının hangi siyasi parti ya da hangi adaya kayar tartışmaları halk arasında konuşulmaya devam eden konular arasındaki yerini aldığı görülüyor, duyuluyor.

İlk aday adaylarını açıklayarak seçim rotasını belirlemeye başlayan CHP bu ön çalışmayla her ne kadar dışarıdan bakıldığında rahatlamış görüntüsü verse de parti içerisinde Belediye Meclis Üyeliği sıralamasının nasıl olacağı konusunda net bir kararın verilemediği dillendiriliyor. Benim şahsi fikrime göre CHP’nin Genel Merkezinden de, yapılacak olan anketinde kesnlikle İŞBİLEN Başkan çıkacaktır. Bu tartışma götürmeyen ayrıca son derece doğal ve en isabetli karar olacaktır.

AK Parti’ye bakıldığında buradaki tansiyonla birlikte heyecan her geçen gün daha da artarken aday adayları şimdiden santranç masasındaki piyon arayışlarını sürdürüyor. İlk olarak RAVALI Dündar, ardından dün ATALAY Şadan ve şimdi de KAZANÇ Abidin, YILMAZ Çağatay, ÇOBANOĞLU Ercan ve CAMBAZ Yılmaz’ın da önümüzdeki günlerde aday adaylıklarını açıklamaları bekleniyor.

Ancak aday adayı olmak “yatır parayı olsun bitsin” mantığı ile olmuyor işte, iş Belediye Meclis Üyelerini belirlemeye ve hele hele bunların sıralamasında yaşanması muhtemel küskünlükler hiç şüphesiz aksi partilere azda olsa güç kazandıracaktır bu detayı da gözden kaçırmamak gerekir.

Ben bir de şuna dikkat ediyorum ki herhangi bir kişi aday adaylığını açıklarken yanında, yakınında kalabalık insan gruplarının toplanması için kendilerini yırtıyorlar. Ne yani aday adayının yanında aynı gün bulunanların bu kişiyle çalışacağı ne malum? Bu kalabalığı toplamak için sağa-sola gece yarılarına kadar cep’ten ulaşarak parti binasına çağıranlara diyorum ki ;

“Yetmez…! Davetiye de bastırsan, Belediye Hoparlöründen anons da yaptırsan, köşe başlarına çığırtkan da koysan yetmez…”

Manzaraya bakıldığında yemin billah diyorum ama inanın bu seçimler AK Parti için çok zor geçecek. Zira bunun nedenine gelince her aday adayının ayrı ve aykırı tel’den çaldığı ve Genel Başkanlarının söylediği ;

“Aynı yollardan geçtik biz, aynı sulardan içtik biz…” mesajını hep birlikte algılayamamış olmalarıdır. Onun için bu kişileri bir araya getirecek olan sanırım yine Bakan MÜEZZİNOĞLU’dur. Şimdi sizde benim gibi aday adaylarına bakarak verin kendi kararınızı. AK Parti’de hangi aday adayı hangi aday adayı ile yanyana gelmez, ya da aynı masayı paylaşmaz…? O kadar da zor değil bu soruyu yanıtlamak ama neyse sormuş bulunduk bir kere.