“Partimiz içerisinde bölünmüşlüğü gidermek için etkin bir çalışma içerisine gireceğiz”
“Belediyemizde yapılan olumlu işleri kamuoyuyla paylaşacağız, yapmış oldukları yanlışlıklarda da etkin bir şekilde daire müdürlerini ve belediye başkanını uyaracağız”
Uzun süredir Cumhuriyet Halk Partisi Uzunköprü İlçe yönetimi ve Uzunköprü Belediye yönetimi içerisinde yapılan bir takım uygulamalardan rahatsız olan ve mevcut durumun CHP’ye zarar verme boyutuna ulaştığını yüksek sesle dile getiren; isimleri CHP ile özdeşleşmiş bazı partililer, geçtiğimiz gün organize edilen bir toplantıda bir araya geldiler.
CHP’de; ilçe başkanlığı, belediye başkanlığı, STK başkanlığı, il genel meclis üyeliği, ilçe yöneticiliği görevlerinde bulunmuş partililerin yanı sıra aktif olarak görevde bulunan belediye meclis üyeleri, partili STK başkan ve yöneticileri ve muhtarlar gibi etkin isimlerin yer aldığı grup “CHP Çalışma Kurulu” ismi altında sağladıkları birliktelikle 2023 seçimleri öncesinde kolları sıvadılar.
Türkiye Cumhuriyeti için en kritik viraj olarak tanımladıkları 2023 seçimleri öncesinde parti içerisinde oluşan ayrışmayı giderme gayesi ile bir araya geldiklerini belirten CHP Çalışma Kurulu, toplantıda bulunmayan CHP Uzunköprü ilçe yönetimine ve Belediye başkanı Özlem Becan’a bir göz dağı anlamı taşıyan bir bildiriye de imza attılar.
CHP’den sorumlu kişiler olarak böyle bir oluşumun çatısı altında toplanmak zorunda kaldıklarını belirten kurul, CHP ve Türkiye Cumhuriyeti kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün veciz sözleri ile donattıkları basın bildirisinde şu ifadelere yer verdiler.
“PARTİMİZ İÇERİSİNDE BÖLÜNMÜŞLÜĞÜ GİDERMEK İÇİN ETKİN BİR ÇALIŞMA İÇERİSİNE GİRECEĞİZ”
“ Sürekli itibar kaybeden AKP iktidarından kurtulmak için iktidara hazırlanan partimizin gördüğümüz eksiklerini beraber tamamlamak ve yapacağımız çalışmalara ne şekilde destek olacağımızı konuşmak amacıyla önemli olan iktidarda kalmak değil, itibarda kalmak düsturu ile bir araya geldik. Mustafa Kemal ATATÜRK 1931 yılında toplanan CHP 3.Olağan Kurultayın da;
“ Partide bir yanlışı, bir eksikliği gördüğünüz zaman kayıtsız, şartsız eleştireceksiniz. Yapılan herhangi bir yanlışa müsamaha göstermek, son derece yanlıştır; mahsuru faydasından büyük olur.”
Atatürk’ün çok önemli bir sözünü hatırlatarak; Benim iki büyük eserim var. Biri Cumhuriyet diğeri Cumhuriyet Halk Partisi sözünden yola çıkarak partimizin yeniden açıldığı 1993 yılından bugüne kadar partimizin geldiği noktaya emek veren Eski İlçe Başkanları, Belediye Başkanı, Belediye Meclis Üyesi, İl Genel Meclis Üyesi, STK Başkanları ve Yönetim Kurullarında görev yapan arkadaşlarla bir araya gelerek İlk Kuruluş değerlerine önem verdiğimiz Partimizin İktidara gelmesinde yapabileceğimiz katkıları değerlendirdik.
Öncelikle partimiz içerisinde bölünmüşlüğü gidermek için etkin bir çalışma içerisine gireceğiz.”
“YÖNETİCİLERİMİZİN DOĞRULARININ YANINDA DURUP, YANLIŞLARINI İKAZ EDECEĞİZ”
“Partimiz yöneticilerinin yapmış oldukları iyi hizmetlerinde yanında olacağız, yapmış oldukları olumsuzluklarda kendilerini ikaz edeceğiz ve doğru işler yapmalarını sağlayacağız. Aynı şekilde Belediyemizde yapılan olumlu işleri kamuoyuyla paylaşacağız, yapmış oldukları yanlışlıklarda da etkin bir şekilde daire müdürlerini ve Belediye başkanını uyaracağız. Yönetimimizin partimizin Ana Yasası olan 6 ilkesi doğrultusunda çalışmalarını eksiksiz uygulamalarını mutlaka sağlayacağız. Çünkü bu 6 ilke bizim partimizin Ana Yasasıdır. Eğer biz CHP’liler partimizin Ana Yasası olan 6 ilkemize yapılan tahribatları gidermezsek parti olarak büyük zarar görürüz büyük kan kaybederiz.
Günümüzde Cumhuriyete ve Atatürk’e ve devrimlerine saldırılar giderek artıyor. Karşı devrim hızla örgütleniyor, kendi insanını üretiyor. CHP ve aydınlık çevreler, bu durumdan son derece rahatsızdır. Çünkü, CHP’nin mayasında Cumhuriyet vardır. Laiklik vardır. Atatürk vardır. Cumhuriyet’in ve Atatürk’ün ilkeleri ve değerleri vardır..
Bu koşullarda CHP’nin önümüzdeki süreçteki hedefi, ülkemizde Cumhuriyet’in değerleri üzerine özgürlükçü demokrasiyi inşa etmektir. CHP’nin ülkemizde özgürlükçü demokrasiyi, inşa etmek için atacağı ilk ve somut adımı parti içinde demokrasiyi bütün boyutlarıyla yaşama geçirmek olmalıdır. Mustafa Kemal Atatürk ‘ün – 16 Eylül 1924 dediği gibi;
“Halk Partisi, memleket ve millet her türlü dayanaktan mahrum bırakılarak felakete atıldığı uğursuz zamanda bütün milleti kadrosu içine alarak kuvvet ve kudret yapan, harici düşmanları kovan, dahili düşmanları imha eden, halka hürriyet ve hakimiyet temin eden mukaddes bir cemiyettir.
Halk Partisi, hiçbir safsataya iltifat etmeyerek Türk Cumhuriyeti’ni kuran inkılapçı bir ruhun bütün millette kendisini gösteren örgütlenişidir”
“PARTİ TÜZÜĞÜMÜZÜN DIŞINDA HAREKET EDENLER ATATÜRK’ÜMÜZÜN VASİYETİNE İHANET İÇİNDE OLURLAR”
“Cumhuriyet Halk Partisi; MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’ün liderliğinde, Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’nin ve Kuvayımilliye’nin devamı olarak 9 Eylül 1923 tarihinde kabul edilen “Parti Tüzüğü” ile kurulmuştur. Cumhuriyet Halk Partisi’nin kurucusu, ilk Genel Başkanı ve değişmez önderi MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’tür.
2 Maddede 6 ilkesi olan ve partimizin Ana Yasası olarak kabul edilen 6 ilkesidir ve bu ilkelerin genel anlamı ilkelere bağlı kalmak, evrensel ve sosyal demokrasinin özgürlük, eşitlik, dayanışma, barış, emeğin yüceliği, hukukun üstünlüğünü değerli kılma, refah, doğa ve çevrenin korunmasıdır. CHP’lilerin 3. maddede ruh bulan ülkenin güvenliğini ve bütünlüğünü ulusal ve siyasi erdemliği güçlendirmek ve bu yönde mücadele vermektir. Aynı zamanda erdemli insan yaratmak ve insana saygıyı ifade eder. Bu Ana Yasamız olan parti tüzüğümüzün dışında hareket edenler Atatürk’ümüzün vasiyetine ihanet içinde olurlar. Partimizin tüzük ve hukukuna herkes riayet etmek zorundadır. Bizimde çalışmalarımız yukarıda belirttiğimiz hareket içerisinde olacaktır. Bunun dışında olanları ikaz etmekte CHP’den sorumlu olarak kendimizi addettiğimiz tüm insanlar olacak. Bu görevi yapmak zorundayız. Hiç kimse Atamızın koymuş olduğu kuralları başka türlü anlayıp başka türlü davranışlar içerisine giremez.”