Olaylı Edirne maçından dolayı 8 aydır maçlara alınmayan 11 taraftar kendilerine sahip çıkmadığını ve kimsesiz bırakıldıklarını ifade ettiler.
Geçtiğimiz 2017-2018 Bölgesel Amatör Lig’de oynanan Uzunköprüspor-Edirnespor maçında yaşanan saha içi ve saha dışı olaylarından dolayı 6222 Sayılı Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun çerçevesinde Türkiye’deki resmi spor müsabakalarında sahaya girmeme cezası olan Uzunköprüspor taraftar grubu akıncılardan olan 11 genç kendilerine sahip çıkılmasını beklediklerini ifade ettiler.
8 aylık süre zarfında cezalı olarak hiçbir spor müsabakasına gidemediklerini, bunun yanında maçların oldukları gün en yakın emniyet bürosuna giderek imza atmak zorunda kaldıklarını belirten 11 kişilik grup büyükleri tarafından kendilerine sahip çıkılacağı dair tüm sözlere rağmen ötelendiklerini ifade ettiler.
Galip Kayacı, Emre Yıldırım, Baturalp Keskinler, Halil Efe Yaldız, Olcay Şakar, Samet Yavaşçı, Serkan Kenar, Uğur Demirkoparan, Ali Osman Cüre, Can Göktaş, Yusuf Karagöz’den oluşan 11 kişi adına gazetemiz gelerek açıklamalarda bulunan Galip Kayacı;
“Geçtiğimiz yıl oynanan Edirnespor maçında meşale yaktığımız ve küfürlü tezahüratta bulunduğumuz için çok sevdiğimiz takımımız Uzunköprüspor başta olmak üzere tüm resmi spor müsabakalarından men cezası aldık. Kişisel olarak yaptığımız tüm itirazlardan sonuç alınmadı. O meşaleleri sahaya sokan ve hazırlayan biz olmadığımız halde ceza bize kesildi.
Adeta bir o gün tribünde bulunan insanların arasından cımbızlar gibi çekilen bizim isimlerimiz oldu. Şimdi 6222 yasa gereği hiçbir resmi müsabakada yer almadığımız gibi sevdalısı olduğumuz Uzunköprüspor maçlarının öncesi ve devre arasında emniyete gidip imza atmak zorunda kalıyoruz. Bu durum bizim sosyal hayatımızı da etkiliyor. Bize içinde bulunduğumuz dava dolayısıyla destek vereceğini söyleyen, avukat tutacağını belirten büyüklerimiz oldu. Fakat ne halimizi sordular ne de söz verdikleri avukatlık hizmetini sundular. Burada isimlerini verip rencide etmek istemiyorum. Bizim suçumuz takımımızı çok sevmek. Talebimiz bizlere verilen sözlerin bir an önce tutulmasıdır” dedi.