İzliyormusunuz, görüyormusunuz, gazetelerden okuyormusunuz Ukrayna’nın başına gelenleri. Rusya ile AB devletlerinin kapışması sonucu bir devlet, bir devletin hükümeti ve bu memleketin masum insanları isyanın, kaosun ve kargaşanın kurbanı oldular yok yere. Bu gerginliğin verdiği ve vereceği büyük zararın vebalini maalesef yine kurban olan zavallı insanlar ödeyecek ve ödetecekler bir şekilde…
Ukrayna’da yaşanan bu zulmün bir başka senaryosu aylar önce Türkiye’de de Taksim Gezi Parkı olayları ile uygulamaya konulmuştu ki çabuk farkındalık Türk halkına bu zulmü yaşatmadı, müsaade etmedi.
Bana diyorlar ki ; “AK Parti hükümetinden Türk insanı korkuyor, onun için bu hükümet yıkılmıyor.” Evet maalesef insanların korktuğu doğru ancak mevcut hükümetten değil, yerine gelecek hükümetlerden korkuyorlar. Zira kazara bir başka hükümet gelecek olursa insanlar ücretsiz sağlık hizmetlerinin geri alınabileceğini düşünüyor. Gelecek olan başka bir hükümetin işçinin, memurun, emeklinin maaşını ödeyemeyeceğinden korkuyor. Bir başka hükümet gelirse çocuk paralarının kesileceğinden korkuyorlar. Başka bir hükümet gelirse sendikalar, sivil toplum kuruluşları greve gider fabrikalar stop eder diye korkuyor. Fakirin fukaranın yakacak yardımı, yiyecek yardımı kesilir diye korkuyor. Çiftçinin destekleme ödemeleri kesilir diye korkuyor. Eskiden olduğu gibi mazot kuyryğuna, margarin kuyruğuna, çay, şeker kuyruğuna geri dönmekten korkuyor…!
*** *** ***
Nasıl bir seçim atmosferidir bu ben anlamadım gitti, siyasilere bakıyorum hala açıklanan Meclis listelerini irdeleyip tartışıyorlar. Geçmiş yıllarda yaşanan seçim heyecanının zerresini göremiyoruz, siyasiler dahil herkes ;
“Ammaaan gelse de şu 30 Mart’ta ne olacaksa olsun artık.” Havasındalar. Pardon ama son yılların en ruhsuz seçimini yaşıyoruz desem yanlış olmaz yani. Hemen hemen herekeste benim gibi bir karış surat, ne konuşmak içinden geliyor ne de karşısındakine seçimle ilgili soru sormak. Ne de benim gibi yazmak, yorumlamak. Bugüne kadar benim gözlemlediğim kadarıyla insanlar sandık başına giderek yeni seçecekleri kişileri zaten kafasında belirlemiş gibi bir görüntü var, kanaat var yüzlerde.
*** *** ***
Uzunköprü CHP’sinin duayenlerinden çifte dönem milletvekilliği yapmış ÇAKIR Rasim uzun bir aralıktan sonra yine seçim öncesi sahne almaya niyetlenmiş görülüyor. Küstürüldüğü ve mahalle delegesi olmanın yolu kesildiğinde belli bir dönem parti binasına geri dönmeyen vekil ÇAKIR dün bizim gazetenin muhabirine yine birşeyler fısıldamış.
ÇAKIR’ın üçüncü dönem için şansı olur mu olmaz mı bilinmez ama GÜRKAN Belediye Başkanı olursa önseçim şartıyla belki olabilir desem de kendi parti grubunun geçenlerde Doç. Dr. Okan GAYTANCIOĞLU’nun peşine takıldıklarını ben bizzat görenlerden ve bunun nedenini bahse konu gruba bizzat soranlardan biriyim. Hazır yeri gelmişken buradan bir sorum da partililerin ısrarlarıyla ÇAKIR ağabeyime sorayım istiyorum müsaade ederse ;
“Sayın vekilim Rasim ÇAKIR abi Enis İŞBİLEN Başkan seçildiğinden bu yana o makama kaç defa gittiniz, ya da hiç gittiniz mi?”
Soruya bakarmısınız aynen ÇAKIR’ın vekilken Meclis kürsüsünden Başbakana sunduğu soru önergesi gibi oldu…!
*** *** ***
Uzunköprü Ticaret Borsası’nın önceki akşam Kırcasalih Volkan Et Lokantasında davetlilere verdiği ziyafetle ilgili olarak tarafıma yöneltilen bir soru ;
“Yemekte adayları ve siyasileri göremedik, davet edilmediler mi acaba?” Aynen öyle Borsa Yönetimi bu konuda bu doğrultuda karar almış.
Herhalde Borsa KASABALI’yı da “SİYASİLER” kategorisine dahil etmiş olacak ki bana da davet-mavet gelmedi, belki postaya vermişlerdir ancak hala bana ulaşmadı. Belki postacının posta çantasında unutulmuştur ziyanı yok beya gönüller hoş olsun…!