Allah’ın selamı rahmeti bereketi izzet ve ikramı üzerinize olsun değerli kardeşlerim. Onbir ayın sultanı olan Ramazanı Şerif artık aramızdan ayrılmak üzeredir. Mademki Ramazan ayı Kur’an ı Kerim’in indirildiği bir aydır. Şöyle bilgilerimizi hatırlamak adına bu haftaki yazımızı Kur’an ı Kerimi biraz daha yakından tanımaya ayırmış bulunmaktayız. Kuranı Kerim’in günümüze kadar nasıl geldiği, Kuran ı Kerim deyince ne anlaşılması gerektiği, Kur ‘anın kitap haline gelişi, çoğaltılması, tercüme ve meal gibi kavramların anlamı nedir? Mukabele ve hafızlık geleneği üzerinde duracağız.
Hepimizce bilinmektedir ki Kuran ı Kerim Ramazan ayında indirilmiştir. Tarihler 27 Ramazan 610 gösterirken âlemlere rahmet olarak gönderilen peygamberimiz Hazreti Muhammed sallallahu aleyhi vesselam tefekkür, tezekkür için çıkmış olduğu Mekke yakınlarındaki Nur dağında ibadetle meşgul iken daha önce görmediği vahiy meleği olan Cebrail Aleyhisselam gelerek oku emrini vermiştir. Peygamber Efendimiz ise ben okuma bilmem diyerek cevap vermiştir. Bu durum 3 kez tekrarlayınca aynı cevabı alan Cebrail Aleyhisselam, bu sefer oku yaradan rabbinin adı ile oku anlamına gelen “Alak Süresi” bir ila beşinci ayetleri peygamber efendimize ilk vahiy olarak indirmiş oldu. Peygamberimiz heyecanla evine dönüp beni örtün beni örtün deyip evinde biraz nefeslendi. Daha sonra olan biteni Hz.Hatice annemize anlattı. Hatice annemizde akrabası olan Mekke’de yaşayan putperest olmayan Hanif denilen tevhidi devam ettiren Varaka b. Nevfel gidip durumu anlatıyor. Varaka ise ah keşke genç olsam da kavmin seni yurdundan çıkardığında sana destek olabilsem dedi. Peygamberimize, Hazreti İsa ve Musa’ya gelen Elçi’nin yani Cebrail (AS)’mın peygamberimize de geldiğini beyan etmiştir.
Kısaca özetlemeye çalıştığımız vahyin ilk gelişi bu şekilde başlamış olup tam 23 yıl sürmüştür. Bu 23 yılda hicret öncesi Mekke’de inen ayetlere Mekki Medine’de hicret sonrası inen ayetlere de Medeni ayetler diye isimlendirilmiştir.
Yıllar 632’yi gösterdiğinde peygamberliğinin 23 yılını geçiren peygamberimiz yavaş yavaş vedaya hazırlanırdı. “Artık sizi dininizi tamamladım din olarak size İslam’ı seçtim “ayeti gelince yolun sonuna gelindiği anlaşılıyordu. Nihayet kâinatın efendisi sevgili peygamberimiz ahirete göç etti. Böylece vahiy sürecinin birinci bölümü tamamlanmış artık ebediyen vahiy kapısı kapanmıştı. Bu peygamberimiz dönemi Kur’an ı Kerim’in vah edilmesi indirilmesi bölümünü oluşturmakta idi. Peygamberimiz vefat ettiğinde arkasında 120.000 sahabe bırakmış. Namazlarda günde 5 defa okunan, Ramazan ayında peygamber efendimiz ile Cebrail Aleyhisselam’ın bir uygulaması olan mukabele karşılıklı kuranı kerimi okuma işi sünnet olarak Müslümanlara kalmıştır. Ayrıca Kur’an ı Kerim’i ezberleyen yüzlerce sahabeyi kiram vardı. Bununla da yetinilmeyip kuranı kerim peygamberimiz zamanında bizzat onun emri ile vahiy kâtiplerine yazdırıyordu. İşte vahiy kâtiplerinin yazmış olduğu bu Kur an-Kerim nüshaları, kuranı ezberleyen hafız sahabeler daha sonra Kuran ı bir araya getirip kitap haline gelmesinde temel kaynak oluşturmuşlardır.
Peygamber efendimizden sonraki dönemde İslam fetihleri hızla ilerleyince Arap olmayan kavimler arasında Kur’an’ı kerimi okumadaki yanlışlıkları daha oluşturmadan düzeltme adına Kuran ı Kerim’in bir kitap halini getirilmesi gerekirdi. Bu arada savaşlarda birçok Kuranı Kerimi ezbere bilen sahabe şehit olmuştu. Kuranı Kerimin bir araya bitirilmesi gerektiği Hz.Ömer radiyallahu an tarafından hazreti Ebubekir radyallahu anhu teklif edildi. Böylece Zeyd b.Sabit başkanlığında Vahiy kâtiplerinden oluşan bir heyet kuruldu. Kuran ı Kerim’i yazan ezberleyen sahabeler her ayet ve süre için şahitler getirdiler. Böylece Kuran ı Kerim toplanmış oldu. Bu dönem Kuran’ın toplanıldığı dönem olarak kitap haline getirilmesi dönemi olarak isimlendirilmektedir. Bir araya getirilen bu Kur’an ı Kerim peygamberimizin eşi Hz.Havsa’ya teslim edildi. Kur’anı biz indirdik onu biz koruyacağız diyen bizzat âlemlerin Rabbi olan Allah’ımızdır.
Bir araya getirilen Kuran ı Kerim Hazreti Osman (RA) zamanında 7 nüsha olarak çoğaltılmış değişik şehirlere gönderilmiştir. Bugün İstanbul Topkapı Sarayı müzesinde kutsal emanetler bölümünde sergilenen Kur’an ı Kerim Hz.Osman zamanından kalma bu nüshalardan biridir.
Kısaca Kur’an’ın vahiy edilmesi, kitap haline getirilmesi, toplanılması çoğaltılması hakkında bilgi vermeye çalıştık. Dostlar bizim için yol gösterici olan rabbimizin tüm canlılara hitabı olan Kur’ an ı Kerimin içeriği noktasında bilgi sahibi olmamız, O’na göre hayatımızı düzenlememiz gerekir. Acaba Kuranı Kerim hangi konulardan bahsetmektedir? Kuran ı Kerim’i incelediğimizde görüyoruz ki şu aşağıda zikrettiğimiz konuları sık sık hatırlatmaktadır.
• Kuran’ın en çok üzerinde durduğu konuların başında, Tevhit inancı ve buna bağlı olarak iman esasları gelmektedir. Bunlar Allah’a peygamberlere meleklere kitaplara ahret gününe ve öldükten sonra tekrar dirilmeye iman etmektir.” “Nihayet sûra üflenecek. Bir de bakarsın ki onlar kabirlerinden kalkıp koşarak Rablerine giderler.” Yasin Suresi, 51. ayet.
• Kuranı Kerim’in konularından biri de ibadetlerdir. Namaz, oruç, hac, zekât kelimeyi şahadet gibi ““Sana (gelmesi kesin olan) ölüm gelinceye kadar Rabbine ibadet et.” Hicr Suresi, 99. ayet
• Kuranı Kerim’in diğer bir konusunda Ahlaktır. Konu ile ilgili ayet” “Ey iman edenler! Allah’tan korkun ve doğru söz söyleyin.” Ahzab sûresi, 70. ayet. “Ölçtüğünüzde ölçmeyi tam yapın, doğru terazi ile tartın. Bu daha hayırlıdır, sonuç bakımından daha güzeldir. Hakkında kesin bilgi sahibi olmadığın şeyin peşine düşme. Çünkü kulak, göz ve kalp, bunların hepsi ondan sorumludur. Yeryüzünde böbürlenerek yürüme. Çünkü sen yeri asla yaramazsın, dağlara ululuk yarışına giremezsin.” İsra Suresi, 35-37. ayetler.
• Varlıklardan ve Onların Yaratılışından Bahseden Konular” “Biz, yeryüzünü bir döşek, dağları da birer kazık yapmadık mı? Sizi çifter çifter yarattık. Uykunuzu bir dinlenme kıldık. Geceyi bir örtü yaptık, gündüzü de çalışıp kazanma zamanı kıldık. Üstünüzde yedi kat sağlam göğü bina ettik. (Orada) alev alev yanan bir kandil yarattık. Size tohumlar, bitkiler, sarmaş dolaş olmuş bağlar, bahçeler yetiştirmek için üst üste yığılıp sıkışan bulutlardan şarıl şarıl akan sular indirdik.” Nebe Süresi6-16 ayetler
• İnsanlar Arasındaki İlişkileri Düzenleyen Hükümler: “Ölçtüğünüz zaman tastamam ölçün ve doğru terazi ile tartın…” İsra Süresi:35.ayet “…Kim bir cana veya yeryüzünde bozgunculuk çıkarmaya karşılık olmaksızın (haksız yere) bir cana kıyarsa bütün insanları öldürmüş gibi olur. Her kim bir canı kurtarırsa bütün insanları kurtarmış gibi olur…” Maide Süresi, 32. ayet. “Sizden; hayra çağıran, iyiliği emredip kötülüğü meneden bir topluluk bulunsun. İşte onlar, kurtuluşa erenlerdir.” Ali İmran Suresi, 104. ayet
• Kıssalar (Yaşanmış Hikâyeler) :Kuranda adı geçen 25 adet peygamberin verdikleri Tevhid mücadelesini anlatan kıssalar.
• Dua ve Dua Ayetleri: Değişik yerlerde nasıl dua edilmesini açıklayan ayetler.
• Aile hukukunu düzenleyen ayetler. Evlenme, boşanma ,miras hukukunu düzenleyen ayetler gibi.
Dostlar bilgiye bu kadar kolay ulaşıldığı bir dönemde eğer bu dünyadan Yüce Rabbimizin alemlere bir hitabı olan Kuranı Kerimin anlamını okumadan göçer ahiret yurduna gidersek inanın çok büyük bir kayıp içindeyiz demektir. Allaha emanet olun kalın sağlıcakla.