Uzunköprü günlüğü

Haziran ayının gelmesiyle ilçemizde yaşam da değişmeye başladı, iyi kötü talebe de olsa biraz insan gördüğüm cadde ve sokaklar okulların tatil olmasıyla iyice sessizliğe büründü. Zaten işleri durma noktasına gelmiş olan esnafın durumu daha da zorlaştı. Uzunköprü’de esnaflık 25-30 yıl önce en iyi meslek, en kazançlı gelir getiren ticaret alanıydı bugün ise siftahsız dükkan kapatma […]
Yazarlar - 01 Temmuz 2014 12:48

Haziran ayının gelmesiyle ilçemizde yaşam da değişmeye başladı, iyi kötü talebe de olsa biraz insan gördüğüm cadde ve sokaklar okulların tatil olmasıyla iyice sessizliğe büründü. Zaten işleri durma noktasına gelmiş olan esnafın durumu daha da zorlaştı. Uzunköprü’de esnaflık 25-30 yıl önce en iyi meslek, en kazançlı gelir getiren ticaret alanıydı bugün ise siftahsız dükkan kapatma günlerini yaşıyor.

Zaman zaman neden bu hallere geldik.? Değişen Türkiye’de ekonomi büyürken nüfus çoğalırken biz hem ekonomik ve hemde nüfus olarak küçülüyoruz.? Aslında bunun çok değişik nedenleri var tabi en başta hükümetlerin uygulamış olduğu tarım politikaları. Şehir merkezimizden ziyade köylerdeki nüfus sayısının azalmasına neden oldu. 52 köyü 4 beldesi olan Uzunköprü’nün köylerinde 90’lı yıllardan sonra büyük göçler yaşandı.

Tarımdan geçinemeyen bu yörede yaşayan insanlarımız sanayi bölgelerine yöneldiler, yavaş yavaş buralara yerleşen nüfus belli bir süreden sonra buralarda aileler oluşturmaya başladılar. Yeni evlenen gençler çocuklarını burada büyütmeye başladılar, karı-koca çalışıp geçimlerini sağlamaya çalışan bu gençler doğan çocuklarının bakımları için anne babalarını da buralara getirdiler.

1985’li yıllarda 80 bin civarında olan ilçemizin nüfusu bugünlerde 60 bin civarlarına indi, birde doğum oranında yaşanan Türkiye geneline göre düşük doğum oranına sahip ilçemiz böyle giderse 10 yıl içinde köyler dahil nüfusumuz 45-50 binlere düşme durumunda kalacaktır.  Bugün köylerde yaşayan nüfusumuzun %90’ı seçmendir, yani köydeki genç nüfusumuz % 10 civarında demektir. Bazı köylerimizde bırakın genç nüfusu 40 yaş altı insan yaşamamaktır. 5-10 köyümüzde talebe bulunmamaktadır, bulunsa bile 1-2 kişiyi geçmemektedir.

Gelişen ülke ekonomisi esnafımızın yapısını da değiştirmiş ufak-tefek ticarethaneler yok olurken yerlerini büyük marketlere bırakma mecburiyetinde kalmışlardır. Bugün ilçemizde 19-20 civarında büyük market bulunmaktadır, bir market hariç hepsi büyük marketler zincirinin birer halkasıdır. Bu marketlerde iğneden ipliğe, çamaşırdan havluya, ayakkabıdan züccaciyeye olmak üzere binlerce çeşit ürün satılmaktadır. Daha önce geçimini bu saydığımız ürünlerden sağlayan birçok esnafın yok olmasına sebep olmakta, bu haksız rekabete dayanmaya çalışan küçük esnafımızda dükkan kiralarını dahi çıkaramamaktadırlar.

Uzunköprü’de kalması gereken bu paralar marketler sayesinde dışarı gitmektedir, ilçemizin yerleşim konumu da bizlerin bugünleri yaşamamıza sebep olmaktadır. Yılar önce Avrupa’yı Asya’ya bağlayan köprü noktasındaki ilçemiz bu konumunu kaybetmiş yanlış üretim ve burada kazanılan paraların iyi değerlendirilip gelir getiren yatırımlara dönüşmemesi işadamlarımızın profesyonel yöneticilerden faydalanamaması bazı tesislerin kapanmasına sebep olup işsizliği körüklemiştir.

Yıllardır seçilen Belediye Başkanlarının vizyon sahibi olmamaları da bir başka sebeptir, 15-20 yıl önce bizim gibi aynı konumda olan Keşan, Burgaz gibi ilçeler geleceklerini çok iyi değerlendirmişler bugün nüfuslarını ikiye-üçe katlamşlardır.

Uzunköprü ve Uzunköprü’lü olarak kaleme aldıklarımızı dikkate de alırsak belki pek geç olmadan ders çıkarmış oluruz düşüncesindeyim. Elbette burada yapılması gerekenlerin başını çekmek her zaman olduğu gibi yine sivil toplum kuruluşlarına düşüyor.

 

BENZER HABERLER