Uzunköprü Belediye Başkanı Özlem Becan, 4’ncüsü gerçekleşen Uzunköprü Kültür, Sanat ve Tarım Festivalini Belediye Meclis Toplantısı öncesinde değerlendirirken, 2021 yılında yapılacak olan festivalimizin Tarihi Taş Köprümüzün yanında yapılacağını ve Taş Köprüler temasının öne çıkarılacağını açıkladı.
Festivale katılan herkese teşekkür eden ve yoğun bir katılımlı festivali geride bıraktıklarını belirten Belediye Başkanı Özlem Becan, festival maliyetini hazırladıklarını ve bunu önümüzdeki Kasım ayı meclisinde Uzunköprü Halkı ile paylaşacaklarını belirti.
“EN AZ MALİYETLİ FESTİVAL BU OLDU”
Başkan Özlem Becan yapmış olduğu açıklamasında; “Gerçekten diğer yapılan Festivallere oranla çok yoğun bir katılımın olduğu bir Festivali geride bıraktık. Emniyet kayıtlarına göre 25.000 kişi konser alanlarında katılım sağlamış. Bunun yanında ortalama 5-6 Bin vatandaşımız her gün festival alanımızı gezmiş. Bu bizi çok sevindirdi. Şu anda Festivalin bütçesini çıkarmaya çalışıyoruz. Kasım ayı Belediye Meclis Toplantısında bunu Belediye Meclis Üyeleri ve Uzunköprü Halkı ile paylaşacağız. Tahminimce geçmiş Festivallere göre maliyetin yarı yarıya olduğu bir bütçe ortaya çıkacaktır” ifadelerine yer verdi.
“FESTİVALİMİZİN TEMASI TARİHİ KÖPRÜ OLACAK”
Uzunköprü Belediye Başkanı Özlem Becan, konuşmasının son kısmında Uzunköprü Festivalinin artık bir tema üzerine yoğunlaştıracaklarını ve bunu da Tarihi Taş Köprü teması olarak oluşturduklarını ifade ederek; “Biz Uzunköprülüler için her şeyin en iyisini istiyoruz. Festivalimizin de özellikle esnafımızın yararlanacağı bir hale gelmesi için çalışıyoruz. Festivalimize bir tema oluşturmak için çalışıyoruz. Önümüzdeki 2020 olmazsa 2021 yılında Festivalimizin teması Tarihi Taş Köprümüz olacak. Festivalimizi de Tarihi Köprümüzün yanında yapacağız. Böylelikle tüm esnafımız festival yoğunluğundan yararlanmış olacak. Bunun için otogar alanı ve pazaryerini yeniden inşaa etmek istiyoruz. Ancak bu konuda Uzunköprü halkı ve esnafı da bize yardımcı olmalı. Uzunköprü halkına sesleniyorum; Bizi yalnız bırakmasınlar. Kazanan Uzunköprü olacak” dedi.
KÖŞE YAZARIMIZIN FİKRİ HAYAT BULUYOR
Uzunköprü Gazetesi bünyesinde “KURŞUN KALEM” rumuzu ile uzun zamandır siz değerli okurlarımız ile buluşan yazarımızın 20.09.2019 tarihli yazısında Uzunköprü Festivaline dair düşünceleri, Belediye Başkanı Özlem Becan tarafından dikkate alınarak hayat bulacak.
İşte Kurşun Kalem’in Uzunköprü Festivaline dair fikirlerini belirttiği KİMLİKSİZ FESTİVAL başlıklı yazısından bir kesit;
“PEKİ, NE YAPMALIYIZ?
Festivalimizi göçebelikten kurtarmak adına kalıcı güzel bir alan belirleyerek başlamalıyız işe.
Ata yadigarımız UNESCO Dünya Miras Geçici Listesinde yer alan tarihi taş köprümüzün yanında bulunan, Mazhar Müfit Kansu parkının da dahil olduğu yaklaşık 50 Dönüm alanın sosyal, kültürel ve sanatsal etkinliklerin yapılacağı bir alan olarak düzenlenmesinin ardından festivalimize ev sahipliği yapması sağlıklı bir karar olacaktır.
Böylece hem Uzunköprü Festivalini esnafımızdan koparmayarak daha katkı vermesini sağlar, hem de Tarihi taş köprümüzün ön plana çıkarılacağı festival programıyla, “taş köprüler teması” vurgulanarak festivalimizi ulusal ve uluslararası boyutta tanıtabilme fırsatını yakalayabiliriz.
İhtiyacımız olan istemek, iyi bir hikaye ve o anlattığı hikaye ulusal ve uluslararası boyutta kabul görecek bir Tarih Profesörü…. (UNESCO Dünya Miras Geçici Listesinde yer alan tarihi taş köprümüz için aradığımız profesörü bulmak o kadar zor olmasa gerek?)
Artık Fatih Sultan Mehmet’ mi der, Fetih’in ayak izi Uzunköprü’de vardır mı der, Özgürlük Anıtını göstererek Türkiye ye dikilen ilk özgürlük anıtı Uzunköprü’dedir, Fransa için “Marianne” ne ise Türkiye içinde bu anıt odur mu der, size bunları tarihi İpek yolunun, Meryem Ana Haç yolunun kalbinden anlatıyorum mu der….
Der oğlu der işte… Hatta yaşadığımız Uzunköprü için bizim bile bilmediğimiz daha birçok şeyi söyler.
Sonrasında festival günü yeni yapılacak olan pazaryerinde peynir mi satarız, köfte mi pişiririz, üzüm ve bağcılık üzerine tadımlar mı yaptırırız orası en kolay iş.
Dedim ya önemli olan festival yapmak değil o festivale kimlik kazandırmak diye. Aslın da birçok medeniyete ev sahipliği yapmış ilçemiz, çok önemli bir kimliğe sahiptir. Bizim yapmamız gereken boş işlerle uğraşmak yerine ilçemiz sınırlarında sakladığımız tarihi kimliği ortaya çıkarıp, festivalle özdeşleştirmektir.
***
Yazının sonuna yaklaştığımızda mutlaka “Bu işler bu kadar kolay mı?” cümlesi dudaklarından dökülen, bununla yetinmeyip “amma da uçmuşsun arkadaş” diyenleriniz olmuştur. Tabi ki burada yazdığımız gibi hiçbir şey bir çırpıda olup bitmiyor. Mutlaka ki uzun bir uğraş ve mücadele gerektiriyor. Çim ve ağaç ekmek arasında ki fark misali. Bazen gölgesinde oturamayacağınızı bilseniz bile, çocuklarınız için, torunlarınız için, sizden sonraki nesiller için o ağacı dikersiniz ya… İşte demek istediğim öyle bir şey.
Yok, ben illa çim ekeceğim, ölmeden de üzerinde yalın ayak gezeceğim diyorsanız.
Tarih, yöresel ürün, tanıtım falan bırakın bir kenara, 3 değil, 20 tane şarkıcı çağırın Uzunköprü’ye, kurun çadırları Müfit Kansu Parkına, gençler yesin, içsin, söylesin eğlensin. Hem zarar etmezsiniz, hem de belki üniversiteye öğrenci bile çekersiniz. Trakya Fest Müzik festivalinde olduğu gibi 45 Bin kişiyi getirmeyi başaramasanız da, 5-10’da Uzunköprü’nün işini görür.. Kalın sağlıcakla”