Uzun bir aradan sonra nihayet bu bayram televizyon ekranlarından şehit haberleri duymayarak yüreklerimiz az-biraz olsun ferahlarken bu defa trafik terörü bir çok ailenin canını yaktı.
Onlarca insan yaşamlarını yitirirken hayatta kalan bizlere de ancak ; “tüh yazık…!” demek kaldı. Bayram öncesi helalleşip şakalaştığımız, gülüp eğlendiğimiz yakınlarımızın bayram dönüşü trafik terörüne kurban gittiğini duymak-öğrenmek hayatın en kötü şakalarından birisi olsa gerek.
Zaten bir gün yaradanın ahiretine göç etme gerçeği varken insanlar neden bu kadar acele ederler ki ölümle kucaklaşmak ve hayatta kalanları üzmek için. Basmasa da insanın kafası bazen asılı kalıyor işte. Bu sadece trafikte sınırlı kalsa yine de iyi, alacak-verecek meselesi yüzünden bir insan kardeşinin kafasına sıkar mı…!
Kız yüzünden anasıyla tartışan damat adayı nasıl olurda kendisini doğuran anasını baltayla doğrar…! Küfür, adam öldürmek için geçerli bir mazeret olabilir mi sizce. Fani bir yaşam için cinayet işlemek, bir canlının yaşamına kastetmek kadar bir barbarlık, canavarlık yaradan katında af olunacak kadar basit bir şey midir sizce.
Bilmem hangi siyasi partinin Genel Başkanı’na hakaret bu memlekette cinayet sebebiyse pes doğrusu. Kavga etmek, cürüm işlemek, adam öldürmek için bu ülkede mazeret aramaya gerek bile kalmamış neredeyse. Aynı mahallede yaşayan ancak dünya görüşü ile siyasi düşüncesi farklı olan konu-komşular sudan sebeplerle birbirleriyle yirmi sene otuz sene birbirleriyle konuşmayabiliyor.
Sol partili bir aile reisi sağ partili aileye kızını vermiyor, ya da bunun tam aksi olabiliyor. Bu nasıl bir mantıktır ki bayramların tadı bile ekşi geliyor insanlara. Ne bir hasta, ne bir yaşlı ve ne de konu-komşu ziyareti. Uzunköprü’de topu topu üç, hadi bilemedin dört siyasi parti var. İş lafa gelince bunların tekini susturamazsın, icraata gelince ortalıkta bulamazsın. Bu bahsettiklerimin hepsinin hüvviyet cüzdanlarında T.C yazar ve çoğu da dini bütün Müslüman adamlardır…! Bayramı-seyranı, günahı, sevabı iyi bilirler amma velakin pratikte uygulamak işlerine gelmez.
Adama bir Uzunköprülü olarak demediğimizi bırakmadık adam önce vekilimiz sonra da Bakanımız oldu şimdiye kadar onun kadar bakan olmadı. Son ziyaretlerinin ardından yaptığı Bayram ziyaretiyle alayımıza kapak yaparak utanması gerekenleri utandırmıştır herhalde. AK Parti’den Edirne milletvekili seçilip sürpriz bir kararla Bakan olduktan sonra Mehmet MÜEZZİNOĞLU cem-i cümlemizi şaşırtmaya devam ediyor.
CHP’li ya da MHP’li herhangi birinin aklına böyle bir ziyaret gelmezken AK Parti’nin Sağlık Bakanı lütfedip CHP’lilerin ayağına kadar gidip hal-hatır soruyor. İyi de yapıyor, yoksa bu partinin ilçe binası Bakan görmek için daha kaç sene bekler orasını cenab-rabbim bilir artık…!
*** *** ***
Bayramı öyle ya da böyle geride bırakırken yerel seçimlerin startı asıl şimdi veriliyor. Amman dikkat edin MÜEZZNOĞLU gibi sizin de kapınızı ansızın birileri çalabilir. Umutları tükenenler, Ankara’dan adaylık sözü değil de sadece nasihat alarak dönenleri önümüzdeki günlerde ne tarafa döneceklerini hep beraber göreceğiz. Meraklanmayın olur da dalgınlığınıza gelir de göremezseniz bu gazete ne güne duruyor değil mi. Onun için Uzunköprü Ticaret Borsası, Ticaret ve Sanayi Odası son seçimlerinin nabzını tutan Uzunköprü Gazetesi Belediye seçimlerinin de nabzını tutacaktır elbette.
NOT ; Seçim araştırması için bir-iki gün müsaadenizi rica ediyorum ve gidiyorum.