Şu son günlerde gerçekten gına geldi bu Oda seçimleri ile uğraşmaktan hem banaaaa, hem de ilgi alanına girenlere. Sanki bu kasabanın tek kadı’sı bizmiş gibi sonunda günah keçisi yine biz oluyoruz. Başkaları ne güzel vallaaa, otur bilgisayarın başına kopyala yapıştır sistemiyle günü geçiştiriyor. Biz bu elinizde tuttuğunuz gazeteyi size okutabilmek için (cam silmek için diiil) yırtılmadık yerimiz kalmıyor gene de kötü olan biz oluyoruz.
Yarandıklarımız iyi, güzel, hoş da nasırına bastıklarımızdan işitmedik sinkaf, hakaret ve tehditler de yaptığımız işin tuzu biberi oluyor. Her ne kadar son günlerde ağzımıza sürülen biberin acısı biraz fazla kaçırılmış olsa da bu demek değildir ki geri adım atacağız ya da susup yazdıklarımızın peşini bırakacağız.
Dün bu köşede yayımlanan ve Ticaret Borsası ile ilgili çıkan yazımızla ilgili olarak Borsa Başkanı Rahmi Bey (benim telefonum kendisinde kayıtlı olmasına rağmen) gazeteyi arayıp Okan kardeşimle görüşüp ona birşeyler izah ediyor. Kaldı ki aynı konuyu Pazar günü kendisiyle Pizza House Salonunda uzun uzadıya konuştuk. Herneyse, Rahmi Bey’in Okan’a anlattıklarını (bana aktardığı kadar) sıralıyorum ;
-Proje değeri 113. Bin Euro’ymuş.
-3 Bin Euroyu geçen işlerde AB standartlarına göre ihale şartmış.
-200 Euro’yu geçerse banka kanalı ile ihale açılırmış
-İhale şartnamesi bile hazırlanmamış, bunun hazırlanması Mayıs ayının sonunu bulurmuş.
Bir kere meselenin muhatabı benim bu bir, ikincisi Rahmi Bey gazeteye telefon ettiğinde bende gazeteydim. Okan kardeşim “KASABALI burada vereyim” diyor, Rahmi Bey ; “gerek yok” diyor. Bu da üç.
Onu diyorum ya, şu son günlerde bizim yanından geçtiğimiz insanlar her nedense kendilerinden geçiyorlar. Bizim bu köşeden anlatmak istediklerimizi hala ters eliyle kulağını göstermeye çalışanlar karşısında daha ne yapabiliriz ki. Bizim gibi diğer bazı matbacılar da aynı şeyi diyor. Sadece bu konuda bizim sesimiz daha gür çıkıyor o kadar.
Gazete ve matbaacılar ne diyor? Onu da deyivereyim ;
“Evet Uzunköprü’de özellikle Borsa ve Ticaret ve Sanayi Odası işlerini sürekli aynı kişilere veriyorlar.” Eeee, biz de farklı bir şey söylemiyoruz ki bizde onların dediklerini tekrarlıyoruz. Neyse şunun şurasında Cuma’ya ne kaldı ki seçimleri mevcut yönetim alırsa bunların işlerini de yine aynı kişiler alır, yöneticiler değişirseeee o zaman Ticaret Odası ile Borsa’nın işleri hem bize ve hem de diğer meslektaşlaımıza nasip-kısmet olur inşallah.
*** *** ***
Barış süreci devam ederken siyasi partilerde de süreç çeşitli şekillerde devam ediyor. Bu meseleden hangi siyasi parti karlı çıkacak onu zaman göstereck tamam da önümüzdeki Belediye seçimlerine bizim buralara nasıl bir etki eder veyahut eder mi bilinmez ama memleketin orta, doğu ve güneydoğu bölgelerine bir hayli etki edeceği bugünden aşikardır onu diyeyim.
Daha öncede belirttiğim gibi CHP bu konuda hala net bir tavır koymuş değil, barış süreci ile ilgili olarak gelenekçiler, yenilikçiler ve ulusalcılardan farklı sesler yükselirken dün bu süreçten bir istifa daha geldi CHP’ye.
Barış süreci konusunda tabanına söz geçiremeyen CHP’de son çatlak ses Urfa ilinden geldi. Dünkü haber ajanslarına düşen son havadise göre Urfa Halfeti ilçesi Belediye Başkanı partisinden istifa ettiğini açıklarken BDP’ye geçeceğinin sınyalini veriyordu. Yani ilçe halkı Başkan’a bazı mesajlar vermiş olacaklar ki Başkan’da partisinden istifa etmek zorunda kalmış.
Bu parti sırf muhalefet olsun diye bu sürece destek vermiyor, veremiyorsa önümüzdeki seçimlerde kimden destek isteyecek onu da zaman gösterecek. Urfa’lı tutturmuş bir türkü seçimlere doğru yanık yanık çığırıyor ;
“Urfalıyız eeeezelden biz vazgeçtik Ce Haaa Pe’den vaaay…!”