Şişli Belediye Başkanı Mustafa SARIGÜL başlatığı yurt gezilerinde katıldığı etkinliklerde önündeki kalabalık kitlerelere seslenirken bana göre sanki birilerine gözdağı verir gibiydi. İşte SARIGÜL’ün ilk ifadeleri ;
“Benim Türkiye’yi dolaşmamdaki olay şudur, benim dedem iktidar görmedi babam iktidar görmedi, ben henüz iktidar görmedim, hiç olmazsa çocuklarımız iktidar görsün diye ben yollardayım…!”
Bir önceki genel seçimlerde de başlattığı Türkiye Değişim Hareketi ile özellikle ve özellikle Cumhuriyet Halk Partisi’ni bu hareketi oldukça tedirgin eden SARIGÜL bu tedirgin etmenin yanısıra baraj endişesinden adeta sararttı. Neyse ki birileri herhalde SARIGÜL’ün kulağına ;
“Yapma Muztıva az biraz daha dur, zaten bunların iktidar falan olacaklarından değil, Atatürk’ten dem vurmaktan başka halka bugüne kadar ne verdiler ki. Gelecek seçimde bizler sana karışmayız, sende çıkarsın meydalnlara kendini ve hareketini anlatırsın.” Gibi birşeyler fısıldamış olacaklar ki SARIGÜL geri adım atmış ve CHP rahat bir nefes almış tı yalan mı.
Bilindiği gibi SARIGÜL hareketi seçimlere girerken yanlış hatırlamıyorsam Edirne de dahil ülke genelinde 70 dolayındaki illerde örgütlenmişti. Bu örgütlenmeye Edirne’nin yanısıra ilçeleri de dahil edilmiş ve iş inada binmişti. Yani diyorum ki bugünün CHP’si o günün SARIGÜL’üne borçlu. Şimdi geçen seçimlerde SARIGÜL’ün cebinden seçimlere veresiye giren CHP şimdi SARIGÜL’e bu borcunu öder mi yoksa ;
“Yok benim borcum.” diyerek veresiye siyaset yapmaya devam eder mi bilinmez ama Belediye seçimlerinde Uzunköprülü CHP’liler SARIGÜL’cüleri şimdiden ikna etmeye başlasalar kendi menfaatlerinedir diye düşünüyorum. Menfaat dedim de bu meret kelimenin ne işe yaradığını bilmememe rağmen özellikle siyasette menfaat kelimesi oldukça meşhur olacak ki her zaman karşımıza çıksa da bir türlü bizim yanımızda yer almıyor nedense.
Önümüzdeki günlerde CHP’nin çok hareketli bir aday sezonunun açılışı gerçekleştirilecekmiş öğrendiğim kadarıyla. Genel Merkezin emriyle önümüzdeki Belediye seçimlerinde herhangi bir yerlere aday olacakların Haziran 08 tarihinde istifalarını vermek zorunda kalacak olmalarından dolayı bazı pazarlıkların start aldığı konuşuluyor.
Mesela eski milletvekilleri Erdal KESEBİR ve Rasim ÇAKIR’ın ilçede gerek partilileri ve gerekse esnafı gezerek nabız yoklamaları doğal olarak şu anda herhangi bir görevi olanları tedirgin etmeye yetiyor. Konuşulanlara göre parti İlçe Başkanı’nın cancaazı bugünlerde Belediye Başkan Yardımcılığının yanısıra bir de boonus olarak İl Genel Meclis Üyeliği birinci sırayı çekiyormuş. İl Genel’in sıralamasını parti yönetim kurulu yapacağına göre hem Metin ARAL ve hem de Meehmet AL’a kesin olmasa da büyük bir ihtimalle ; “yar saçların lüle lüle hadin bakalım size güle güle…” denilecek.
Gerek iktidar partisi ve gerekse Milliyetçi Hareket Partisi’nde ise seçimlere sekiz ay gibi bir süre kalmasına rağmen sesizlik ve suskunluk hakim olmasını kimse anlayamıyor. İktidar partisinin Belediye Başkan adayını büyük bir olasılıkla Genel Merkez belirleyecek, zira şimdiki yönetim bu konuda Genel Merkeze ;
“Yok kardeşim biz neyiz, kimiz burada? Adayımızı biz belirleriz siz işinize bakın.” Diyemeyeceğine göre Belediye Başkan adayları kim olursa olsun onun peşinden koşmak zorunda kalacak ya da bırakılacaklardır, göreceksiniz. Zaten aday belirleme konusu uzadıkça insanların heyecanı da hırsı da, iştahı da hatta kazanacaklarından umutları da giderek azalıyor. Sizi bilmem ama benim bu Köylere Hizmet Götürme Biriliği konusunda çoktan azaldı bile. Hele hele bu konuda Ankara’dan Uzunköprü’ye ulaştırılan havadisten sonra bunların Belediye’yi almalarına çok zor gözüyle bakmaya başladım.
NOT ; Ankara’dan gelen havadisi öğrendiğinizde ; “hasssittiiirr…!” demezseniz demeyin.