tamam tarafsızım dedikse kararsız ya da tutarsız diiilim…!

Bugünkü yazının konu başlığı aslında ; “eleştrildik hey halkım…!” olacaktı, olmadı. Bilirsiniz eleştirmek dünyanın en kolay ve basit işidir. Ancak kolay olduğundan diiil, bana zor geldiğinden bu işi yapmaya çalışıyoruz. Aksi halde birilerini hedef tahtasına oturtarak eleştirmekten zevk duyduğumuz falan da yok.  Eleştirirken daha ziyade insanların ayıplarına, kusur  ya da özel yaşantılarına değil, neyi nasıl […]
Yazarlar - 31 Ocak 2013 10:39

Bugünkü yazının konu başlığı aslında ; “eleştrildik hey halkım…!” olacaktı, olmadı. Bilirsiniz eleştirmek dünyanın en kolay ve basit işidir. Ancak kolay olduğundan diiil, bana zor geldiğinden bu işi yapmaya çalışıyoruz. Aksi halde birilerini hedef tahtasına oturtarak eleştirmekten zevk duyduğumuz falan da yok.

 Eleştirirken daha ziyade insanların ayıplarına, kusur  ya da özel yaşantılarına değil, neyi nasıl yapmaları gerektiğine dikkat ederek onları doğruya, güzele, gerçeğe ve kırıcı olmanın aksine yapıcı olmayı ve olmalarını sağlamak için pusula tutuyoruz.

Bunu yaparken elbette biz de zembille gökten gelmedik, bizi de herkesi olduğu gibi leylekler getirdi bu aleme.

Dünkü yazımı okuyan değer verdiğim ve saygı duyduğum Cumhuriyet Halk Partili bir büyüğüm yazımdan dolayı biraz kırılmış olacak ki öğle saatlerine doğru telefon açarak ;

“Günaydın…! KASABALI kardeşim, bugünkü yazını okudum, CHP için v.s v.s v.s yazmışsın. Ancak bu ilçede senin yazını falancalar, pişmancalar, ötekiler, berikiler okumazlar. Senin yazını bu kasabada % 80 CHP’liler okuyor ve takdir ediyor. Bugüne kadar ki yazılarınla sana Uzunköprü’nün Uğur MUMCU’su gözüyle bakanlar böyle yazmaya devam edersen Mehmet Ali BıRAND gibi sıradanlaşırsın.” ışte bu büyüğümün bu güzel eleştrisi için yazının başlığını ;

“eleştrildik hey halkım” diye atacaktım, ama atmadım. Sayın büyüğüme bu eleştrisi için saygı duyar teşekkür ederim.

***                             ***                             ***

Bak sen şu işeee… Geçen gün Uzunköprü’ye az biraz kar yağdı ya, kar tanecikleri daha yere düşmeden bizim gazeteler hürrraaaa kar haberi ve kar yorumu yapmak için 4×4 bayrak yarışına girdiler.

Kardeşim mevsimin adı ne? KIş…! Eeee, şimdi yağmazsa bu mübarek Ağustos’ta yağsın o zaman onlara göre iyi mi. Kaldır kafanı da bir de Güneydoğuya bak insanlar ne çileler çekiyor doğarken ve ölürken. Ama bizim kızanlar kaba deyimle muhallebi çocuğu ya, yok kar yağdı saçaklar buzlandı, yok evde boru patladı, yok caddeyi sel aldı, rögar tıkandı, dam sallandı falan filan işte.

Aslında yazacakları çok malzeme var kar yağışı ile ilgili olarak ama sıcacık ofiste kuluçkaya yatmış hindiler gibi ne yazayım diye düşünmek varken araştırmaya ne gerek var diii mi. Örneğin bu konuda Uzunköprü Belediyesi Temizlik ışleri Amirinin Yeniköy’de ikamet ettiği için kar yağışı ile ilgilenemediği yazılabilirdi mesela…!

***                             ***                             ***

Adını açıklarsam Uzunköprü’de yer yerinden oynar, hele şimdiki Belediye tam da orta yerinden çattadanak çatlar. Yine CHP’li bir büyüğüm bana öyle şeyler söyleyip anlattı ki dudak uçuklatan cinsten şeyler.

Adam diyor ki ;

“Türkiye’nin neresine gidersen git hiçbir il ve ilçede şehrin Kültür Sitesini Belediyeler yapmaz. Hiçbir yerleşim yerinin Kilisesini, tarihi turistik eserini, tesisini Belediye restore etmez. Bu işin ilgili Bakanlığı var kardeşim.

Daha bitmediiiii, hele bir açılışı gövde gösterisine dönüştürülen Atık Su Tesisi için su faturalarına nakit iliştirilsin ben o zaman görecem Belediyeciliği. Uzunköprü’nün işgüzar Belediyesi başta ıller Bankası olmak üzere nerelere ne kadar borçlandı araştırın da milletin parasının nerelere gittiğini yakından görün ki milleti uyandırın. Hava basmak en basit iş.” Hatırlatayım yemin billah bunları da CHP’li bir büyüğüm dedi bana, şahidim var.

***                             ***                             ***

Hani benim uydurduğum bir laf vardır ya ;

“Bazılarının RAHAT edemediği yerlerde diğer bazıları da ıSTıRAHAT edemez” diye işte o bazıları arasında pingpong topu misali ortada kalıyor ya insan işte onun için attım yukarıdaki başlığı. ınsanlar ya doğarken tanışıyor o bazılarıyla, ya yaşarken öğreniyor bazılarını, ya tökezlenirken elimden tutar diye uzatır elini o bazılarına, veyahut umudunu yitirirken keşke diyerek pişmanlığını mırıldanırken sadece düşünür o bazılarını. Ancak pek önemi kalmıyor işte o zaman, o bazılarının….!

***                             ***                             ***

Hayat üzülmeye değmezmiş diye düşünürüm şu ifadeyi okuyup sizlerle paylaşırken ;

“ınsan hayatında iki feci olay vardır; Biri insanın çok istediği şeyi elde EDEMEMESı, diğeri de ETMESıDıR.”

Yani diyorum ki herhangi bir yere BAş olmak istersiniz, neticede bunu BAşetseniz de BAşedemezseniz de önemli olan ARKADAş edinmenizdir…!

BENZER HABERLER