Havasını birlikte soluduğumuz ve suyunu beraber tükettiğimiz şu Uzunköprü caddelerinde az-buz siyasete bulaşmış o kadar beş para etmez adamlar var ki bunları şu satırlar arasına sıkıştırarak sayfayı kirletmeye değmez diye düşünüyorum çoğu kez.
Zamanla kazara da olsa değer verdiklerimizin (?) yüreklerindeki pisliği geç de olsa görüp asıl düşüncelerini öğrendikten sonra bu kişilerle geçirmiş olduğumuz zamanın heba olup gitmesine insan ister istemez hayıflanıyor işte.
Hikaye bu ya, kavga eden iki arkadaştan birisi diğerine; “Sen beş para etmez adamın birisin,” deyince diğeri alaycı bir gülümseme ile; “Öyleyse ispat etde görelim.” dedi. Hemen bir taksi çağıran adam, taksiciye; “Söyle bakalım..!” dedi. “Beni mahalleye kaça götürürsün?”
Taksici; “beş liraya” dedi. Adam; “Peki arkadaşımla birlikte kaça olur?”
Taksici, “Değişmez, aynı paraya” diye cevap verince; “Gördün mü?” dedi adam.”Seni hesaba bile katmıyor. Şimdi anladın mı, beş para etmediğini…!”
*** *** ***
Sağlık ocakları başta olmak üzere sağlık kuruluşlarında bulunan Türkiye Cumhuriyeti’nin kısaltılışı T.C’nin kaldırılması ile ilgili olarak yöneltilen soruları cevaplayan Bakan MÜEZZİNOĞLU, sözkonusu cevabında aynen şu ifadelere yer veriyor ;
“Ben Sağlık Bakanı olduğum dönemde hiçbir sağlık kuruluşunun tabelasında T.C ile ilgili bir değişiklik ve kaldırılma sözkonusu değildir.” Bu sözlere rağmen T.C konusundaki feryat figanları anlamış değilim derken ilgili yorumu şimdilik önümüzdeki zaman sürecine bırakıyorum.
*** *** ***
İl Genel Meclisinin son toplantısında Uzunköprü’lü Meclis Üyeleri Nedret AKBULUT, Metin ARAL ve Mehmet AL’ın Vali Yardımcısı Dr. Ayhan ÖZKAN’la ilgili atanmış-seçilmiş kavgası toplantıya hakim olurken bu Meclis Üyelerimiz hemen her toplantıda bu tür kayıkçı kavgaları ile diğer Meclis Üyelerine örnek..! olmaya devam ederken bizimkiler bu tür kısır çekişmeleri işten veyahut siyasetten ya da hünerden sayar oldular hemde asli görevlerini hiçe sayarak.
Kardeşim kaldırın kafanızı da bir kez olsun acı gerçeklere bakın. Edirne’nin milletvekili sayısı dörtten yeniden üçe indirildi, adamlar bu gibi ciddi meseleler üzerinde kafa yoracağına birbirleriyle çiş yarışı yapıyorlar. Kalıpları da yerinde hani…!
*** *** ***
Dünkü yazının en dip paragrafında Ticaret ve Sanayi Odası ile Ticaret Borsası seçimlerine siyaset bulaştırılmak istendiğine dair bir iki kelam etmiştik ya tepki gelmesi gecikmedi. Yazıdan esinlenen değerli bir büyüğüm seçimlerle ilgili tüyo’yu vermekte gecikmedi sağolsun.
Bana yemin billah ettiği iddiasına göre hani Sanayi Odası seçimleri için birçok üye “grupçuluk” oyunu oynarken bazı üyeler ise “tezgahçılık” oynamaya başlamışlar…! Bana denildiğine göre iktidar partili SELVİ ile hareket ve temas halinde olanların planlarına göre daha çok rey için yanlarına zum yapmak için OPTİK’leri de çekebilmek için ;
“Gel sen de bizimle birlikte ol, nasıl olsa SELVİ iki ay sonra istifa edip Balıkesir’e gidecek onun yerine sen geçersin…!” Ben bana söyleyenin yalancısıyım, adam böyle olduğunu yeminle iddiaya döküyorsa benim suçum kabahatim ne…!
*** *** ***
Hazır laf tezgahtardan açılmışken biraz tebessüm ettireyim bari sizleri.
Aşırı derecede duyma özürlü olan bizim Asan agayı dükkana çağıran tezgahtar, dışardan hiç farkedilmeyen bir duyma cihazını kulağına yerleştirir. Bir hafta sonra bizim Asan aga, yeniden dükkandaydı.
Tezgahtar, ”nasıl?” dedi,”Kulak cihazı iyi çalışıyor mu?”
“-Harika!” der Asan aga.
“-Umarım ailenizde mutlu olmuştur” der tezgahtar.
“-Onların haberi bile yok, bu aleti taktığımdan bu yana vasiyetimi iki kez değiştirdim…!”
Siz siz olun seçime kadar size vaadelienlere kanmayın bilirsiniz ki her seçimin ertesinde verilen sözler gelecek seçime kadar ertelenir. Bunu bildiğinizi bildiğim halde ben yine de neden tembihlerim onu da size sorayım…! Hayret bir şey yaaa…