Hiç fark etmez, gazetede bir seçim haberi olursam, televizyonda herhangi bir yerde seçim olduğunu seyretsem, sokakta yoldan geçen birisinden SEÇıM olacağını işitsem veyahut akşam yatağa yattığımda rüyamda SEÇıM görsem ne bileyim içim kıpır kıpır olur.
Yani SEÇıM için yatıya giderim desem yalan olmaz.
Ancak bazı seçimler var ki beni ters köşeye yatırır ve tüm heyecanımı öfkeye dönüştürür geçen yapılan Trakya Üniversitesindeki Rektörlük seçimleri gibi ve birde Panko Birlik seçimleri gibi.
Trakya Üniversitesi seçimlerinde ne kadar oy alırsanız alın, rakibinize ne kadar fark atarsanız atın sonuç Cumbaba tarafından belirlenir.
Keza Panko Birlik seçimlerinde yıllardır anlayabilmiş ve çözebilmiş değilim.
Zaten böyle seçimler nedeniyle Panko Birlik’teki yöneticileri değiştiremezseniz.
Bu münkün değil.
Bu mümkün değil, demokrasi mi? Vaaar…
Ortalıkta bir sürü market var gider yarım kilo, bir kilo ihtiyacın kadar demokrasi alabilirsiniz.
Ama Panko Birlik seçimlerinde bulamazsınız.
29 Mart seçimlerini hatırlarsınız saçaktaki kolum kadar buzlar, hava bir hayli sert ama insanlar inadına sahte sıcaklığını sırf bir oy uğruna karşısındakine hissettirmek için yarış içerisine giriyorlar kah kandırıyorlar, kah kandırmıyorlar.
Neyse geldi, geçti, geçiyor ve tam gaz yenisi geliyor.
Peki Uzunköprü buna hazır mı ?
Çıplak gözle bakarak siyasi partilerin son durumlarını kaba taslak aktaracak olursak.
Cumhuriyet Halk Partisi 29 Mart’tan bu yana başta Belediye’yi almalarına rağmen sürekli irtifa kaybediyor.
O günlerde ne olmuştu ?
Eski vekil Rasim ÇAKIR’ın, eski başhekim Orhan şıMşıR’in Belediye Başkan adayı olması için verdiği mücadeleyi hepimiz biliyoruz.
Olmadı. Kabahat benim mi ?
Öyleyse CHP Genel Merkezi’nin.
ışte Uzunköprü CHP’sinde ilk fay hattı çatlamıştı bir kere….
Daha kimse tutamazdı CHP’yi.
Genel seçimlerin arifesinde gidilen önseçimde ÇAKIR’ın önünü kesmek için intikam yemini edilmişçesine hareket edilmiş ve bunda bir başarı (!) sağlanmıştı.
Bir önceki sayıda Başkan ışBıLEN’le öteki Başkan ATALAY’ın aralarının açık olduğunu örneklerle aktarmıştım ya sokaktaki sade vatandaş bile;
“Valla dibine kadar haklısın KASABALI” sözleriyle bana gaz verdiler ama doğruları da teyit ettiler.
Diğer siyasi partilere gelince.
Milliyetçi Hareket Partisine bakıyorum adamlar 29 Marttan sonra bir kere Beyaz saray altındaki kongrelerinde görünüp kayboldular.
Herhalde önümüzdeki Belediye seçimleri için pusuya yattılar.
Kardeşim hatır için, dost arkadaş ya da komşu olduğun için vatandaş oyunu bir verir, iki verir.
Böyle piyasa da dolaşmazsan, halkın içine karışmazsan bırak belediye’yi almayı gelecek seçimde değil barajı dereyi geçemezsin ona göre….
Sonra demedi deme…
AK parti’ye gelince ilçe Başkanı Çağatay YILMAZ’ın ensesine baktım geçenlerde.
Ense traşı olunca rahatlamış ve bir o kadar da ferahlamış gördüm kendisini.
şimdiden gelecek için ışık saçıyor desem yalan olmaz.
Tamam sokaktaki, parktaki, tarladaki insanlar; “Bu defa iktidardan yana olsun” diyor ama Çağatay demiyor.
“Çağatay Başkan’ın destekleyeceği herhangi bir belediye başkan adayı kazansın işte o zaman daha sonraki dönem için şimdiden bizleri kazansın” diyorlar.
(Bende öyle diyorum.”)
CHP Kadın Kollarındaki küskünlüğe yer kalmadı yine….