Cumartesi günü Uzunköprü Ticaret Borsası bölgemizin bir bakıma yaşam kaynaklarından birisi olan çeltik ürününü düzenlediği geniş kapsam ve katılımlı bir panel ile masaya yatırıyor ancak gelin görün ki Ticaret Borsası’nın bu paneline deplasmandan birçok Oda Başkan ve yöneticilerinin yanısıra bir o kadar da sanayici ve işadamı katılıyor ve bizim yerli davetliler katılma gereği duymuyor.
Konuyla ilgisi olan herkese bizzat davet gönderilmesine rağmen bizim yerliler hafta sonu tatilini yarıda kesip lütfetmiyorlar. Mesela Kaymakam ve Belediye Başkanı, Mesela siyasi parti Başkan ve İl Genel Meclis Üyeleri siz ne iş yaparsınız.? Neden bu tür etkinliklere icabet ederek ilçeye ve sorunlarımıza sahip çıkmıyorsunuz.? Seçilmiş ya da atanmış olarak size verilmiş olan sıfat ve o koltukları ni,çin meşgul ediyorsunuz.?
Ancak bakın şimdi Uzunköprü’ye bir okul mu yaptırılacak, herhangi bir devlet dairesinin çatısı mı onarılacak, boya-badana mı yaptırılacak, bir devlet dairesine maddi yardım mı yapılacak, makam arabası mı alınacak ilk önce Ticaret Borsası ve Ticaret ve Sanayi Odası’nın kapısı çalınır, yardım talep edilir, aman dilenir.! Sonra biz bunları kaleme aldığımızda vay efendim KASABALI ne yazacağını bulamamış beni, bizi yazmış derler, siz bunları demeye devam edin bizde yazmaya…
*** *** ***
Ben küçükkene hepsini tam bilemediğim ancak sadece bir nakaratını pate oynadığım o çocukluk günlerimden beri unutamadığım müstehcen içerikli iki cümleden ibaret hiciv geldi aklıma Cuma günü Sağlık Bakanı MÜEZZİNOĞLU’nun kazandıkları ilçe ve belde Belediyelerini ziyaret ederken hani ;
“Annem beni bakkala yolladı, bakkal bana …..larını salladı.!”
Hicvinde olduğu gibi….
Evet, doğru sizlerde haklısınız adam Bakan olduğundan beri Uzunköprü tarihinde bu kadar kırmızı plaka görmemişti. Neredeyse ;
“Yeter yahu sayın Bakanım gelmeyin artık, işimiz gücümüz var.”
Diyecektik, ama sanırım buna gerek kalmadı zira Cuma günü İpsala, Enez, Meriç Küplü, Subaşı safarisine çıkan Bakan MÜEZZİNOĞLU Uzunköprü’ye kıyıdan kenardan el salladı. Anladınız siz onu.! Bundan sonra o mu bizim ayağımıza gelir yoksa biz mi gideriz ya da hangi yüzle gideriz artık onu da bilmiyorum ama uzun yıllar daha biz kırmızı plakayı ancak televizyonlarda görürüz.
Bakan’ın bu ziyaretlerinin hemen ardından ;
“Meriç’e 2.500 kişilik biskevüt fabrikası kurulacakmış.”
“Enez’e yeni bir liman daha açılacakmış.”
“İpsala’ya 2.000 kişilik sunta fabrikası açılacakmış.”
Gibi dedikodular yayılmaya başladı, bu söylentiler şimdilik söylentiden ibaret olsa da insanı hoşuna gidiyor gerçekten. Düşünseniz ya Uzunköprü’ye 3.000 bin kişilik bir istihdam sahası açılsa da Çorlu’ya Çerkezköy’e zaruri göç eden çoluk çocuğumuz da anbabalarının, konu komşularının, hısım akrabalarının yanlarına dönselerdi iyi olmazmıydı. Şimdi göç eden bu çocuklar doğdukları yerlere dönemiyorlar ama yakın bir zamanda onların ana-babaları da çoluk çocuklarının yanlarına göç etmeye başladığında burada kalanlar da artık gece bekçiliği yaparlar herhalde.
Dikkat ediyorum da BUZCULAR A.Ş’nin kapısına kilit vurulmasıyla birlikte ilçe ekonomisinin yanısıra buradan ekmeğini çıkaran yüzlerce insanda işsizlikle savaşmaya devam ederken yerel yönetimlerin bu kalıcı sorunu Belediye’ye işçi alımlarıyla mı, ya da Hastaneye geçici personel alımıyla mı çözecekler bunu da kestirebilmiş değilim şimdilik bana müsaade…