Cumhuriyet Halk Partisi ile ilgili olarak biliyorum bu köşeye aktardıklarım bana da kabak tadı veriyor anacak yazmak hoşuma gidiyor, çünkü bu parti içindeki gelişmeleri izlerken gülmekten kırılıyorum.
Son olarak dün Mustafa SARIGÜL’ün İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı konusundaki şartlarına partinin Genel Başkan Yardımcısı Gürsel TEKİN’in yanıtı gecikmedi. Ancak TEKİN konuşurken son seçimleri unutmuşa benziyor bence.
Hatırlayacak olursanız SARIGÜL seçimler öncesinde Türkiye Değişim Hareketi diye siyasi bir çalışma başlattığında CHP’nin yüreği ağzına gelmişti. SARIGÜL daha sonra hareketini geri çekince CHP derin bir nefes almış ve yolundaki en önemli dikenden kurtulmuştu. O zaman SARIGÜL’e çok şey borçlu olan CHP bugün SARIGÜL’ün adaylığı sözkonusu olduğunda ilk kafasını kaldıran Gürsel TEKİN oldu, çünkü TEKİN’e Genel Başkan Yardımcılığı yetmediği gibi şimdi de İstanbul’un kendisine teslim edilmesini istiyor.
SARIGÜL’ün adaylık şartları ile ilgili olarak ne diyor TEKİN bir bakalım ;
“CHP yakıtınız bittiğinde ikmal yapacağınız bir istasyon değildir…!” Peki önceki seçimlerde CHP’nin neredeyse biten yakıtını hangi istasyondan fullediniz? SARIGÜL istasyonundan değil mi? CHP’nin bence muhalefet yapmak için başka bir siyasi parti aramasına gerek yok, kendileri birbirlerine yetiyor. Bu sadece partinin Genel Merkezinde böyle değil ki ülkenin her ilinde, her ilçesinde aynı muhabbetler var…!
*** *** ***
Yaklaşık bir trilyon harcanarak restore edilen Kilisemiz görkemli ve şatafatlı bir şekilde hizmete…! Açılırken açılışın hemen ardından bir de etkinlik düzenlenerek bu hizmetin üzerine bir de tüy dikilmiş oldu…!
Bunu daha geçenlerde kaleme alacaktım ama gazete muhabirimiz şerh koyarak durdurdu. O zaman şimdi yazının konusu katmerleşince bana da yazmak vacip oldu. Pazar günü bizim Bülbül Koruluğundaki Dallık günümüz olunca kasaba ahalisi cümbür cemaat bu mesire yerine akın edince Kiliseyi yalnız bırakmışlaaaar. Eeeee, aynı gün Yunanlı misafirlerimizin bizim Kiliseye ayin yapmak için gelebileceklerini hesap edemeyen ilgililer Kiliseyi açık unutunca olanlar olmuuuuşş.
Pazar günü ilçeye gelen Yunanlı turistler Kilisenin kapalı olduğunu görünce söylene söylene gerisin gerisiye bir karış suratla memleketlerine dönmüşler. Söz hazır Kiliseden açılmışken kasabada millet birde Kilisenin tuvaletleri olmadığından sitem ediyorlar. Hem Kiliseye gelen ya da gelecek olan turistler ve hemde ilçe halkı bu konuda son derece haklılar. Doğru ya canım Kiliseyi ziyarete gelecek olan turistler öyle ya da böyle ilçenin içine bir şekilde edecekler ancak ulu orta etmemeleri için Kilisenin yanlarına bir yerlerine hacetlerini gidermeleri için birer pisuvar koysa Belediye’de bizde “Bu insanlar nereye edecekler?” Diye düşünmekten kurtulsak öyle değil mi…!
Ulan ne iş beeee Kilisemiz eksikti tamam düzeltip, düzenleyelim dedik amenna tamam da kardeşim şimdi kasabaya dışarıdan gelecek olan üç-bej Yunanlı’nın bir altlarını bağlamadığımız kalmıştı hani. Kardeşim gelecek olanlara söyleyin bez bağlayıp gelsinler bizim hiç işimiz kalmadı da bu adamların çişini-püsürünü ne yapacaklarını mı düşüneceğiz…!
Yaaa çekin gidin işinize adamın daha da tepesini attırmayın beeee. Bir iş yapıyorsunuz yarım yamalak, işin popo kısmını derleyip toplamak işte bugün olduğu gibi gene bize kalıyor. Adamların gönlü olsun diye ne zahmetlere katlanıyoruz şu işe bakın bi kere. Bizim yerli turistleri becerdik sıra Yunanlı turistlere geldi, ne hamarat bir ilçede yaşıyoruz aferim bize… Breh breh breh…