8. Cumhurbaşkanımız Türk ekonomisinin mimarı, Türkiye’nin dünyaya açılan penceresi, Türki Cumhuriyetlerinin ağabeyi, düşünce özgürlüğünün gerçek mimarını geçen hafta rahmetle andık.
12 Eylül askeri yönetiminin sona ermesinden sonra ilk seçimlerde iktidar olan rahmetli ÖZAL yapmış olduğu düzenlemelerle Türkiye’yi karma ekonomik politikalardan serbest piyasa ekonomisine geçirdi. Türk Ticaret Yasalarını değiştirerek Türk Parasını Koruma Kanununu kaldırarak serbest döviz piyasasını getirdi.
Düşünce özgürlüğünün önünde engel olan Anayasadaki 141. ve 142. Maddeleri kaldırdı. İnsanlar özgürce ibadet eder hale geldi, 30 yıl süren askeri vesayet yönetiminin getirdiği faşist uygulamalar yavaş yavaş insanların hayatlarından kaldırıldı. 35-40 yaş altı nesil Türkiye’nin 1985 ve önceki yıllarını bilmez. Ben hatırlatma babından bazı şeyleri sıralayayım ;
Yemeklerde kullandığımız ayçiçek ve diğer yağlar karaborsaydı, 1 litre veya 1 paket yağ alabilmek için insanlar kuyrukta bekliyordu. Mazot olmadığı için traktörler tarlayı süremiyor, otobüsler yolcu taşıyamıyordu. Sigara, alkol gibi şeyler karaborsaydı, döviz olmadığı için ithalat yapamıyor ve yetmiş sente muhtaç bir ülkeydik.
Mazot alabilmek için dünyanın en küçük ülkesi Lüxenburg’dan bile 1 milyon dolar borç almıştık. Türk parası gazete kağıdı olmuş, iki günde bir devalüasyon oluyordu. Şimdi bizi çok seven Arap ülkeleri o günlerde yeşil Dolar’ı görmeden 1 kg mazot vermiyordu. Velhasıl o günleri yaşayanlar bilir, ben sadece küçük bir not düştüm. Rahmetli ÖZAL iktidarının ilk beş yılında ekonomiyi rayına oturttu, çarklar yavaş yavaş dönmeye başladı.
ÖZAL yurtdışı seyahatlerinde işadamlarını da beraberinde götürdü, gittiği her ülkede işadamlarına ticari bağlantılar kurdurdu. 2.8 Milyar dolar olan ihracatımız beş yılda 15 milyar dolara çıktı.
Türkiye onun döneminde televizyon ve bilgisayar gibi elektronik aletlerle tanışarak dünyayı daha iyi tanımaya başladı. Turizme çok önem verilerek yeni hoteller zincirini kurdurarak modern işletmecilik öğretildi. Bugün onun sayesinde Türkiye’ye yılda 25-30 milyon turist geliyor. Futbol Federasyonu yasalarını değiştirerek yeni düzenlemeler getirdi, yeni ve modern stadyumlar inşaa ettirerek Türk futbolu ilk defa çim sahalarla tanıştı. Toplu konut atağı başlatıldı, orta sınıf insanlar ev sahibi olmaya başladı. Kooperatifçilik genişletilerek yeni işletmeler kuruldu, 1986 yıllarında komünizm çökmeye başladı, Bulgaristan’da yaşayan Türkler rejimin zulmünden kaçarak anavatanlarına göç etmeye başladı.
Sınır kapıları sonuna kadar açılarak Türk göçmenlere sahip çıkılarak ülkeye yerleşmeleri sağlandı. Güneydoğu’da Saddam’ın zulmünden kaçan kürtlere çeşitli yardımlar yapıldı, bu insanların Türkiye’de barınmaları sağlandı. Rusya Federasyonunun dağılmasıyla Türk asıllı, Azerbaycan, Türkmenistan, Kazakistan, Özbekistan ve Tacikistan bağımsızlıklarını ilan ettiler. Bu ülkelerle yakın ticari ilişkiler içine girilerek yeraltı kaynaklarının Türkiye üzerinden Avrupa’ya satılması sağlandı. İslam dünyası ile yeniden barışıldı, ekonomik gelişmeler sağlandı. Bugün Ortadoğu ülkelerinde itibarımızın temeli rahmetli ÖZAL devrinde atılmış, AK Parti ve Sayın Başbakan Recep Tayyip ERDOĞAN sayesinde pekiştirilmiş lider ülke konumuna gelinmiştir.
Rahmetli ÖZAL bazı siyasi hatalar da yapmıştır, Askeri rejimin getirmiş olduğu siyasi yasakları Mecliste kaldırmak yerine referanduma götürmekle büyük hata yapmış siyasi geleceğini de tehlikeye sokmuştur. Aile bireylerinin kaprisleri ve medya ile olan ilişkileri kızının davulcuyla, çocuklarının bazı uygunsuz ticari ilişkiler içine girmesi hem onun, hem lideri olduğu ANAVATAN Partisi’nin sonunu hazırlamaya başladı. Ardından Cumhurbaşkanı olması meydanların kurt politikacıları ECEVİT ve DEMİREL’e kalması Türkiye’ye yeniden koalisyonlar devrini başlattı.
Ülke ekonomik krize girerek 28 Şubat’a kadar gelindi, ben bugün bu ilk köşe yazımla birlikte ÖZAL’ı bir kez daha rahmet ve marifetle anıyor, Allah’tan gani gani rahmet diliyorum. Türk halkı rahmetliye olan sevgisini cenaze töreninde göstererek ona hizmetlerini hiçbir zaman unutmayacağını gösterdi.