ılk başlarda Uzunköprü’de yıllardır Uzunköprü’lülerin sesi soluğu, haberi ve kulağı olan gazeteleri “muhatap almadıklarını” ilan edercesine yayın yapanlar her ne hikmetse ilçede yayımlanan bu gazetelerin hız ve gayretlerine yetişemeyince bu gazetelerin ne yazdıklarına bakarak yayıncılık yapmak yerine kendilerine yakışan “yaygaracalık” icraatıyla köşeye sıkışmanın acizliğini gizleyemez hale düştüler. Yazık…
ıktidar partisinin Beyaz Saray altında bulunan Ege Düğün Salonunda espriyle karışık biraderine Uzunköprü değil de Kurtbey Belediye Başkanlığı yakıştırmasını bile hazmedemeyerek etrafına saldıran bir zihniyetin Allah korusun yarın birgün Uzunköprü Belediye Başkanı olduğunu düşünün. Makamına geleni ya döver, ya kovar, ya da söver.
Bi kere iktidar partisinden herhangi birisi değil, bunlardan birisine bu kasaba halkı maazallah bir yetki verecek olursa gerisini siz düşünün.
Her geçen gün kamuoyundan yükselen tepki sesleriyle öfkeleri daha da artan bu zihniyet önlerinde belki de yersiz ve nedensiz yere gazetemizi kendilerine barikat olarak gördüklerinden saldırılarını sürdürüyorlar. Yazarken bile inanın tiksiniyorum, bunca gündem varken bunların kaprislerini bu köşeye taşıyarak siz gazetemiz okurlarını da meşgul ediyorum ya tepemin atması da ondan işte.
Bakın etrafımız ateş çemberine dönüşmüş, dış politikanın ülkemize verdiği zararlar ortadayken Suriye sıkıntısı had safhaya ulaşmış, memleketin en ücra köşesinden şehit haberleri yükselirken, sözde açlık grevi Meclis içerisine bile girmişken, Uzunköprü’nün bunca beklentisi varken asli görevini ertelemiş sözde gazetecilerin nelerle uğraştığına bir bakın iş mi diye…
Tüm bunlar yetmezmiş gibi cinsin birisi bebek katilinin “heykelini dikeriz” diyebilme cesaretini gösterebiliyor ve hukukçular da gık demiyorsa varın yarın varacağımız noktanın hesabını sizler yapın.
Bu ülkede en kolay, en çok ve çabuk heykel dikilir. Bu ülkede en basit şeylerden ötürü en çok plaket takdim edilir. Bu ülkede hele de ağzın hasbelkeder laf yapıyorsa en fazla methiye sana düzülür, en çok alkışı sen alırsın.
Bilmem nasıl olur ancak geçen bir Belediye Başkan eşpeklisinin Uzunköprü’deki bütün yatırımların altında emeği olduğuna yer verilmişti ya şimdi ben Belediye’ye bir dilekçe ile bu kişinin Uzunköprü’nün en güzel yerine HEYKELı’nin dikilmesini talep etsem yerinde bir talep olur diye düşünüyorum. Bu konuda hatta bir anket ya da referandum bile yapılabilir hani.
Gerçi Belediye’ye daha önce bir dilekçe verilmiş ve benim tanımadığım Erdal EREN diye birinin adının bir caddeye isminin verilmesi istenmiş ama Kaymakamlıktan ters tepmişti ya onun için bu heykel işine pek bulaşmayayım diyorum.
ıktidar partisi mevcut ılçe Başkanı’nı zaman zaman hiçe sayarak kendi biraderlerinin ezberlenmiş beyanatları ile gündem oluşturmaya çalışan bu zihniyet bilerek ya da tahmin dahi edemeyerek insanları yanlarına çekecekleri yerine kendilerinden ve çevrelerinden uzaklaştırıyorlar.
Kaldı ki iktidar partisini Edirne’de temsil eden sadece bir tane ıl Yönetim Kurulu Üyesi yok, bunlar üç kişi bunlardan birisi de Uzunköprü’nün genç işadamlarından Erkan BAKIR.
Erkan BAKIR gazetelere verdiği son beyanatlarından birinde birilerine gönderme yaparak aynen şu cümleyi kuruyor ;
“Bu ilçede halk herkesi tanıyor ve kimin nerede ne kadar emeğinin olduğunu biliyor. Bu hizmetlerden kimseye özel bir pay çıkarmak doğru değildir.” Bu cümle ile BAKIR’ın kime gönderme yapıp destur çektiğini buradan yazmama gerek yok herhalde siz anladınız onu…!
Haaa geçen gene bana üflediler, ne kadar doğru, ne kadar asparagas bilemem ama dedikoduya göre damatlardan birine devlet dairesinde özel bir kıyakla yetki, yani istihdam, açıkçası ış verilmiş…!
Millet bu ış’te deyim yerinde ise ağzı çuval değil ki büzesin, ağzı olan konuşacak ki bizde yazacağız sizlerin haberiniz olsun. Geçmişte Devlet Hastanesi’nin bu kişiler tarafından nasıl ış ve ışçi Bulma Kurumu’na dönüştürüldüğü de çok konuşuldu. Anlaşılan şimdi bu zihniyetin Hastaneden sonra Kaymakamlığa kapağı nasıl attığı konuşulacak.