Dün itibarıyla bizim vilayet gazetelerinde şu havadisi görmeden evvel gerçekten KASABALI olarak şahsen ben de Özgür ÖZEL gelmesiyle CHP’nin bir nebze olsun değişeceğine ve kendine geleceğine inanmıştım ne yalan söyleyeyim. Buyurun benim okuduğum haberin bir de sizler üzerinden geçin ve okuyun lütfen ;
“CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesine yapacağı beş günlük gezi öncesi 21 Ekim Pazartesi günü Edirne’de tutuklu bulunan HDP’nin önceki eş genel başkanı Selahattin Demirtaş’ı ziyaret edecek.”
*** *** ***
Önünü GÖREN değil, önüne GELEN neden CHP’ye geçti diye hemen hemen herkes bizim Belediye Başkanı Ediz MARTİN’i hedef tahtasına koyarak ve taşıyarak tokatladılar.Bunu baştan lafı dolaştırmadan saptırmadan,ıvırmadan-kıvırmadan, evelemeden, gevelemeden direkt olarak söyleyeyim Başkan MARTİN’i bu tokatlayanlar arasında şahsen KASABALI olarak ben de ilk sıralardaydım.
Müsaadenizle bunun nedenini şöyle izah edeyim, açıklayayım.
Sizler de gayet iyi biliyorsunuz ki çoklu hükümetler zamanında da okkalı bildiğimiz ve değimiz siyasi partiler vardı değil mi ? Bunlara örnek verecek olursak Doğru Yol Partisi vardı ve başında da rahmetli Süleyman DEMİREL bulunuyordu.
Neticede DEMİREL rahmete kavuştu dolayısıyla Doğru Yol Partisi siyaset tarihinin tozlu raflarıyla buluştu. Fazilet Partisi Refah Partisi ve Saadet Partisi vardı ve Genel Başkanları da rahmetli Necmettin ERBAKAN’dı o da maalesef hakkın rahmetine kavuştu partinin ileri gelenleri ve parti üyeleri farklı adreslerde buluştu.
Gene hatırladığım kadarıyla bir zamanlar popüler olan bir Demokratik Sol Parti vardı ve onun efsane lideri ve önderi de yine rahmetli Bülent ECEVİT ti. ECEVİT partinin başından gitti, parti bitti. Bu saydıklarımın akabinde bence yarı muhafazakar bir siyasi parti olan ANAVATAN Partisi piyasada bir zamanlar adından söz ettirdi ancak pek uzun sürmedi bu siyasi partide hayata doyamadan siyasete veda etti ve yarıdan fazlası bugünkü AK Partiye iltica etti ama parti olarak kendisi bitti.
***
Onu diyeceğim, ona geleceğim bu memlekette KASABALI olarak benim gördüğüm bildiğim ve tahmin ettiğim şimdilik üç siyasi parti öyle bu saydıkların sıraladıklarım gibi bitmez, gitmez, tükenmez. Bunlardan birincisi hiç şüphesiz ATATÜRK’ün kurucusu olduğu Cumhuriyet Halk Partisi, ikincisi rahmetli Alparslan TÜRKEŞ’in kurduğu Milliyetçi Hareket Partisi ve üçüncüsü de bu memlekette birlikte-beraber yaşadığımız sağduyulu Kürt vatandaşlarımızın bugüne kadar kurdukları-kuracağı partidir!…
Yeri – vakti-zamanı gelmişken şunu da özellikle belirteyim, Allah gene de geçinden versin ancak bugünkü hükümetin başında olan AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip ERDOĞAN gözlerini hayata yumarsa ortalıkta ne bir hükümet ve yemin billah ediyorum ne de AK Parti diye bir siyasi parti kalır benden demesi söylemesi.
Şimdi anladınız mı? Ne demek ne söylemek istediğimi? Ortada ve piyasada AKŞENER gittikten sonra sapır-sapır dökülen bir İYİ Parti’de hala kalıp ısrar eden bir Belediye Başkanı Ediz MARTİN bildiğiniz gibi CHP’ye geçmeyip de ne yapacaktı?
***
Daha hafta sonuna henüz vakit varken piyasada konuşulanlara göre AK Parti ilçe kongresinin diğer önceki kongrelere göre heyecanlı değil, hiç heyecanlı olmayacağı ve geçmeyeceği iddia ve ifade ediliyor.
Bu iddiaları ortaya atan partililerle yaptığım birebir temaslarda AK Partili üyeler nedense ilçe başkanlarının Önder KURUŞAR değil de eski Başkanları Çağatay YILMAZ, CHP İlçe Başkanı Turgut ÖZGÜÇ değil de eski Başkanları İnanç SÜLÜŞ ve MHP İlçe Başkanı Aslı ÇANKAYA değilde eski Başkanları Ayhan YENi’nin partilerinin başında tekrar görmek istediklerini telaffuz ediyorlar zira partilerine coşku ve heyecan gelirse gene bu eski Başkanlarıyla tekrar geriye geleceğine inandıklarını söylüyorlar diretiyorlar.
*** *** ***
Şimdi KASABALI olarak benim de kulağıma geldi üflendi vay efendim bizim Belediye Başkanı Ediz MARTİN CHP’ye değil de şayet AK Partiye geçmiş olsaydı mevcut hükümet bizim Belediyenin bütün borçlarını silermiş sıfırlarmış!…
Öyle veya böyle olsaydı bütün borçlu Belediyeler AK Partiye geçerdi olup biterdi, lütfen kendi kendimizi kandırmayalım, böyle asparagas dedikodulara inanmayalım.