Bir evvelki analiz ve havadislerimi dünkü gazeteler adeta perçinlediği için içim kıpır kıpır oluyor her ne hikmetse…! Hani demiştim ya ERDOĞAN’ın çağrısından sonra İYİ Parti’den istifalar ve AK Parti’ye dikey geçişler sürüyor sürecek diye. Bakın dünkü gazeteler bu mesele hakkında ne buyurmuşlar buyurun okuyun lütfen ;
“Başkan Erdoğan’ın çağrısının ardından İYİ Parti’den AK Parti’ye katılımlar başladı. İYİ Parti’den Nazilli Belediye Başkanı Kürşat Engin Özcan, AK Parti’ye katıldı.”
Hoş İYİ güzel de bunlar millet ittifakında CHP ile hısım akraba, konu komşu değiller miydi? Neden CHP’ye ve hiç olmazsa diğer ortakları Saadet veya Demokrat Partisi’ne gitmiyorlar da AK Parti’ye gidiyorlar?
*** *** ***
Gene akşam saatlerinde bizim kasaba insanlarının olmazsa olmazlarından olan yemin billah son derece tarafsız ve bir o kadar da tutarsız (!) yayın yapan HALK tv’yi izliyorum ancak bir bakıyorum
Düzce’de meydana gelen 5.9 büyüklüğündeki depremin ardından, Halk Tv muhabirinin mikrofon uzattığı bir vatandaş:
“Allah Recep Tayyip Erdoğan’ı başımızdan ayırmasın. Süleyman Soylu hemen buraya geldi, Allah Soylu’dan da razı olsun.”
Deyince sizin, bizim, hepimizin ısrarla izleyip seyrettiği HALK tv’nin yayını kestiğine tanık oluyorum. Umarım sizlerde seyretmiş ama benim gördüğümü görmemişsinizdir veya görmezden duymazdan gelmişsinizdir.
*** *** ***
Şahsen KASABALI olarak daha evvel bu köşede zaman zaman kaleme aldığım düşüncelerimi bizim kasabanın devlet hastanesinin eski Başhekimi Zühtü TARHAN büyüğüm adeta teyit etmiş. Kendisinden izin almadan yazmış olduğu mektuptan bir parça aldım. Buyurun okuyun bakın Sayın TARHAN ne buyurmuş;
“Burada özellikle muhalefetin içinde, CHP’yi bir kenara koyalım, 6’lı masanın hepsini söylememe gerek yok, ama İP’in (İYİ Parti’nin) bunlarla aynı çizgiye düşmesi tabii düşündürücü.
**
Onlar niye bunlarla aynı masaya düşüyor ve yahut aynı konuma geliyor? Bu tabii düşündürücüdür. Hele hele böyle bir dönemde. Temenni ederiz ki bunlar da bir dönüşüm yapmak suretiyle gerek bu masayı terk etmek gerekse milli ve yerli bir duruş sergilemek üzere konumunu yeniden gözden geçirir.”
Yukarıda da dediğim gibi İYİ Partililer hiç olmazsa eski partilerine yani MHP’ye geri dönebilirlerdi ama CHP, Saadet, Demokrat Partileri dururken AK Parti’ye doğru savuruldular. Yazık…!
*** *** ***
Daha evvel de demiş ve söylemiştim civar kasabaların gazete ve gazetecileri yarın ne yazacam ne karalayacam, ne bulacam, ne yazacam gazeteyi nasıl okutacam diye kara- kara kapkara düşünürken bizleri bu sıkıntılardan sağolsun Belediye Reisimiz Sayın BECAN her fırsatta kuruyor kolluyor kurtarıyor. Gün geçmiyor ki gazeteler Başkan BECAN’ın yanlış tavır ve tutumlarını manşetlere taşımasın, haber-yorum yapmasın…!
*** *** ***
Allem etti kallem etti kasabanın siyasi kalesi önce Cumhuriyet Halk Partisi’ni ele geçirdi onun peşinden kasaba Belediyesini ele geçirdi ancak çok vakit geçmeden her ikisini yani önce Cumhuriyet Halk Partisi’ni ve gene onun peşinden kasaba Belediyesini darmaduman etti. Cumhuriyet Halk Partisi Sayın BECAN sayesinde kaç parçaya bölündüğü, parçalandığı belli değil. Nerdeyse sınırlı sayılı kişiler haricinde partide nerdeyse kimse kimseyle görüşmüyor konuşmuyor. Belediye’nin de CHP’den farkı kalmadı, hemen herkes Başkan BECAN’la ya kavgalı, ya da konuşmuyor. Zira Başkan ne daire amirlerini, ne daire müdürlerini ve ne de kendi partisinin Belediye Meclis Üyelerini dinlemiyor.
*** *** ***
Dış politikadan pek anlamam ancak sizlerin anlayacağını hesap ederek dünkü gazetelerden okuduğum şu analizi paylaşmadan edemeyeceğim.
“CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İngiltere ziyareti kapsamında FETÖ-PKK sempatizanı sözde gazeteci Amberin Zaman ile görüşmüştü. Amberin Zaman, PKK/PYD’nin elebaşlarından Mazlum Kobani ile görüştü. Kılıçdaroğlu’nun bağlantıları, CHP’nin Türkiye için milli güvenlik sorunu olduğunu kanıtladı!..”