Dalından kopan yaprağın akibetini rüzgâr tayin eder….”
“Zafer, asla mahvolduklarını zannedenler tarafından kazanılamaz…”
(Alpaslan TÜRKEş)
Dün sabah saatlerinden itibaren Uzunköprü’ye ayak basan CHP’nin bürokrasi kanadından vekilliğe sıçrayan Edirne vekili Recep GÜRKAN bazı kooperatif ve dernekleri ziyaret ederek onların başkan ve yöneticileri ile bir dizi ziyaretler gerçekleştirmiş.
ıyi güzel de bu ziyaretlere bile bazı CHP’liler bir kulp bulup alınmışlar “biz dururken neden oralara gidiyor” diye sitem ettiler dün bana. CHP ılçe Başkanlığının programında Terziler Odası var, Arıcılar Derneği var, bazı kooperatifler var ancak gel gelelim ki Ticaret ve Sanayi Odası, Ticaret Borsası, Ziraat Odası, Sanayi Sitesi, Çiftçi Malları Koruma Meclisi, Panko Birlik ve Ziraat Odası gibi kuruluşlar yok her nedense…! Neyse bu iş CHP ılçe Örgütü’nün tasarrufunda biz karışmayalım, bulaşmayalım.
*** *** ***
Eveeet bırakalım şimdi bu ziyaret ticaret işini de gelelim siyaseteeeee. Hani Milliyetçilerin yıllardır dilinden düşürmediği bir şarkı vardır ya ;
“Çırpınırdı Karadeniz
Bakıp Türk’ün bayrağına
Ah ölmeden bir görseydim…..”
Düşebilsem toprağına…” dizeleriyle başlayıp devam ederdi ya gerçekten çırpınmaya başladı şu günlerde Karadeniz. BDP’lilerin Sinop’tan başlayan Samsun’da stop eden Karadeniz çıkartması hüzünle sonuçlanırken MHP’de de durum onlarınkinden farklı olmadığı gibi daha da vahim…
Bu öğretilmiş imtiyaz, Karadeniz’de BDP’lilere karşı bir öfkeye, bu öfkenin de saldırıya dönüştüğü malumunuzdur. Ben diyorum ki hani BDP’lilerin yaptığı gibi MHP’liler de nabız yoklamak adına Güneydoğu safarisine çıksaklar şöyle bir Diyarbakır, Mardin ya da Hakkari’ye bir uğrasalar diyorum acaba neler olur…!
Gerçi MHP’de bırakın Doğuyu, Güneydoğuyu ülkenin en batısına bile gitmeye takadı kalmadı Teşkilatları görevden almalar ve parti teşkilatlarını kapatma kararlarıyla. MHP Genel Merkezi son olarak Kütahya ıl Teşkilatını da kapattı.
Bilindiği gibi BAHÇELı bir süre önce de Muğla, Çankırı, Edirne Konya ve Sakarya teşkilatlarını kapatmış ve parti içi istifaların başlamasına neden olmuştu. Gelin görün ki, BDP gib bir siyasallaşma ülke geneline açılmaya çalışırken, Milliyetçiyim diyen MHP kapanmaktan, kapatmaktan yana tavır koyuyor.
Kapatılan ve teşkilatlar ve görevden almalar karşısında Edirne’den başlayan toplu istifalar şimdilik Rize’ye kadar tırmandı. Yaklaşan yerel seçimler öncesi partililer şimde ; “Çırpınırdı Karadeniz” şarkısını değil de ; “Tırmala beni kaşı beni MHP” türküsünü çığırıyor haberiniz olsun.
Oysa biz delikanlılığımız zamanlarında milliyetçilerden şu dizeleri dinleyerek büyüdük ve öyle yetiştik ;
“Yıkıldın, yakıldın devrim dediler,
Soysuzlaştırıldın evrim dediler,
Bozkurt’a it, ite yavrum dediler,
Kalk, doğrul, yerinden yürü. Geç öne…
Uyan ey Türk kendine dönmeyi dene…!”
*** *** ***
Bakın şimdi Uzunköprü’ye 5 senelik Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu açılacak diye içimizden birileri zil takıp oynayacak neredeyse. Gerçi buna da şükür demek zorunda kalıyoruz yıllar sonra ancak bu üniversitenin gelecek olmasıyla ilgili ne gibi alt yapı hazırladık üniversitede okuyacak olan gençler için…
Bu gençleri kafelerde, pastanelerde, park ya da bahçelerde mi misafir edeceğiz? Kaymakamlık başta olmak üzere Belediye, Oda, Kooperatif, Dernek gibi köklü sivil toplum kuruluşları bu öğrenci gençliği için ne gibi projeler hazırladı, var mı? Yok…
Okul beş yıllık olacak, öğrenci ilk senesini öyle ya da böyle tamamlayacak bakacak ki sosyal bir yönü hemen hemen yok sayılacak seviyede olan Uzunköprü’den başka bir okula kaydını aldırmayı düşünecek yalan mı… Onun için bu öğrencileri ilçede daha uzun sürede tutmak için yeni yeni öğrencilere yönelik projelerin peşine düşmek gerek diye düşünüyorum…