Bugün ne Brezilya’nın milli futbolcusu Neymar’ın kaburga kemiğinin kırılmasını ne Sağlık Bakanı MÜEZZİNOĞLU’nun katıldığı Uzunköprü’deki iftar yemeğinin organizasyon rezaletini, ne CHP-MHP Ltd. Şti’nin ortak ÇATI adayını ne Muharrem İNCE’nin mübarek Ramazan ayında sahil boylarında ince ince buz gibi biraları yuvarladığını ve ne de ilçedeki bonzai denilen uyuşturucu maddenin satışı ve içişlerinin arttığını yazmak gelmiyor içimden.
Bana ne kardeşim AK Parti Keşan İlçe Başkanı’nın görevden alınmasından ve bana ne CHP İlçe Başkanı’nın iftar yemeğine katılmayışından, bana ne AK Parti İlçe Başkanı’nın ne zaman görevden alınacağından falan. Ayrıca bana ne çiftçinin ürünün para etmeyeceğinden, hem durduk yerde ben neden çiftçinin Avukatlığını yaparak buradaki tüccarı karşıma alayım ki. Çiftçi kaç kere bu gazetenin kapısını açmış ki, aynı çiftçi yılda bir kere kutlanan ve kendileri bile Dünya Çiftçiler Günü’ne zahmet edip kahveden kalkıp maça kızı oynamayı bırakmayacak ben buradan o çiftçiyi savunacam yok öyle kese kağıdı…
*** *** ***
Daha geçenlerde de kaleme alıp dile getirdiğim gibi Uzunköprü’den ne Kaymakamlar, ne Emniyet Müdürleri, ne daire Amirleri, ne siyasi parti İlçe Başkanları, ne Oda Başkanları geldi geçti ancak değişmesi gereken bazı şeyler hiç değişmediği gibi yerinde saydı durdu. Yani diyorum ki Uzunköprü’de sade vatandaşlar haricinde bu saydığım değişenkenlerin hepsi halinden memnun ve rahatlar.!
Ancak bunların bu rahavetlerinden ne yalan söyleyeyim acaba sadece bir benmiyim rahatsız olan. Esnafın işi tıkırında mı yani, işçinin emeklinin, işi-gücü çok mu iyi de tek dertleri ÇATI adayı mı olsun muş, ERDOĞAN’mı olsun muş diye popolarını yırtıyorlar.
*** *** ***
Bu kadar kafa ütülediğimiz yeter herhalde şimdi gelelim asıl meseleyeeeee. Şayet bana dediklerine göre işin aslı böyleyse ben burada bir bit yeniği vardır derim. Bildiğiniz üzere yılın her Ramazan ayında Kaymakamlık Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı tarafından ihtiyaç sahibi vatandaşlara gıda yardımı yapılırdı. Ancak bu sene her ne olduysa ki (olmuş) bu erzak dağıtmanın yerine 150’şer lira para yardımı yapılmasına karar verilmiş. Benim kanımca kanaatımca bu bir kere kafadan YANLIŞ.
Bu parayı bir kere o ailenin reisinin eşine (yengeye) dahi vermiş olsanız adam zaten eşini kapıda bekliyor parayı karısının elinden almak için. Parayı kaptığı gibi bu 150 lirayı işletmek için, daha fazla yapmak için dooooğru Altılı Ganyan’a. Ya da parasızlıktan dolayı KAÇAK SİGARAYI zor bulan aile reisi ciğerleri bayram yapsın edasıyla aldı mı bir-iki karton Tekel bandrollu sigara. Eeee bunun yanında aylardan beri yine parasızlıktan ötürü adamcağız zaten içkiye de susamıştır, alır mı dersiniz Bayramlık bir-iki şişecik şarapçık. Eeee Kaymakamlığın verdiği-vereceği 150 lira gıda yardımı parası şimdi piç oldu mu olduuuu…
Ben diyorum ki önceki yıllarda olduğu gibi verirsin ihtiyaç sahinin eline yardım fişini gider marketten yapar gıda alışverişini öyle değil mi. Öyle değil zira yine bana denilene göre bu konuyla ilgili olarak (gıda yardım paketi) ihale mi ne açılmış ancak ihale şartnamesindeki gıda maddelerinden birisinin mutlaka falanca ÇAY markası olacak diye belirtilmesine rağmen ihaleye giren bir firma ÇAY markasında uyanıklık yapınca ve zamanda daralmış olmasından ihale de ertelenince ilgili kurum para yardımı yapmayı uygun görmüüüüşşş.
Tamam sözkonusu kurum için bu uygun olabilir ama ben de buraya kadar neden uygun olmadığını bu kuruma izah etmeye çalıştım o kadar.
Hani derler ya ; (ben dedim)
“Mezbahadan kan yalamadık ama, yanlış yapmışsın derler adama…!”