Cuma günü ilçenin iki güzide kuruluşları Ticaret ve Sanayi Odası ile Ticaret Borsası’nın ortaklaşa düzenlediği toplantının yankıları hala devam ederken toplantıya katılmayan veya katılamayan fikir sahiplerinin toplantının içeriğini gazetelerden ya da toplantıya bizzat katılanlardan öğrenince hayıflanmaya başladıklarını ve pişmanlıklarını dile getirdiklerini duyuyoruz haftanın ilk günü dünden itibaren.
Hepimiz biliriz halk arasındaki o meşhur sözü ;
“Kaçan balık büyük olur.” Diye. Toplantı esnasında bir yandan sinevizyonları ve konuşmacıları pür dikkat takip ederken verilen aralarda bir yandan Prof. Dr. Necdet BUDAK ve Borsa Başkanı Egemen ASLAN’la toplantının kritiğini yaparken bir yandan da duayen vekil Rasim ÇAKIR’la önümüzdeki seçim sürecini değerlendiriyoruz.
ÇAKIR milletvekilliğine tekrar aday olup olmayacağı konusunda ser verip sır vermezken benim aceleciliğim (acemi değil, acele) karşısında suratı birdenbire asılıyor…! Çünkü ben kendisine önümüzdeki milletvekilliği seçimlerinde şayet önseçim olması halinde Doç Dr. Okan GAYTANCIOĞLU’nun birinci çıkacağını iddia ediyordum. Gene de benimle birlikte CHP’lilerin de kanaati bu şekilde olduğunu ve olacağını işitiyorum… Hayırlısı bakalım.
*** *** ***
BEN OLSAM SENİ O BAYRAK DİREĞİNİN ÜSTÜNE OTURTTURURDUM…!
Bu memleketin ne iti ne kopuğu, ne puştu puşlavatı ne gavatı biter. Ne protestocusu, ne goygoycusu, ne eylemcisi, ne taksimcisi ne de Gezicisi biter. Sabah erken kalkan ve işi-gücü olamayan tarife gerek olmayan (!) iyi aile çocukları ortalığı yakıp yıkmak, insanları çığırından çıkartmak, esnafın camını çerçevesini indirmek için herşeyi kendilerince mübah sayarlar. Aynı Taksim’de olduğu gibi, tıpkı Gezi Parkı olaylarındaki gibi, aynı Berkin ELVAN bahanesinde olduğu gibi ve aynı Diyarbakır Lice olaylarında olduğu gibi…
Ne olursa olsun Türk milletinin kanıyla sulanmış anlı-şanlı Türk bayrağını bahanesi ne olursa olsun asılı olduğu herhangi bir yerden İN-Dİ-RE-MEZ… Buna hiçbir Türk insanı da kesinlikle ama kesinlikle müsaade edemez, kayıtsız kalamaz. Buna teşebbüs eden ister Yunanlı olsun isterse Kürt olsun bu değişmez. Ancak bu bayrak indirmeden mütevellit bayrak üzerinden siyaset yapanlara da bırakın bu assolistliği de ülken için ömrün bitmeden bir çivi çak da bu millet de görsün artık yoksa boş tribünlere ben de martaval okurum. Önemli olan Türk milletinin sizi dinlemesidir, belli bir kesim sizi alkışlıyor diye bu memleketin vazgeçilmezleri yerine kimse kendisini koymaya kalkışmasın… Diyarbakır Lice Hava Kuvvetleri Komutanlığı’nın bahçesindeki direkten Türk bayrağını indirmeye çalışan suratı maskeli terörist kılıklıyı ben olsam vurmam öldürmem sadece o bayrağın tepesine oturturdum…
*** *** ***
Dünkü ajans haberlerinde CHP Genel Başkanı KILIÇDAROĞLU kürtlerin oylarına talip olduğunu söylüyor söylemesine ancak HDP Eşbakanı Ertuğrul KÜRKÇÜ’de KILIÇDAROĞLU’na diyor ki ;
“Siz CHP olarak kürtlerin çözüm ve barış sürecine ne gibi bir katkıda bulundunuz da kürtlerin oylarına talip oluyorsunuz.?”
Ancak bu kürt çocuğu KÜRKÇÜ, PKK tarafından kaçırılan çocukların dağdan indirilmesi konusunda bu kadar akıllı bir cümle kuramayıp ;
“Biz çocuk bulma meclisi değiliz…!” Diyebiliyor maalesef. Yani uzun sözün özü, CHP’de HDP’de işlerine geldiği gibi siyaset yapıp politika üretiyor. Gerçi üretiyorlar mı memleketin ömrünü mü tüketiyorlar o da belirsizliğini sürdürüyor ya neyse…
*** *** ***
Hadi bakalım Gezicilerin Uzunköprü temsilcileri sizlere yeni bir eylem işi daha çıktı, çıkın Türk bayrağının indirilmesini de protesto edin de millet de eylemci görsün e mi…! Yok yok bayrak için değil, en iyisi mi siz bugün Cumhuriyet Meydanında yapacağınız bir basın açıklamasıyla (Diyarbakır-Lice) cenazedeki olayları protesto edin, polisin, askerin tepkisinin sert olduğunu eleştiren bir basın açıklaması yapın zaten yakışan da budur…!