Hani iki gün önce AK Parti hükümetinin “asrın projesi” diye nitelendirdiği Asya ile Avrupa arasında, denizin altından kesintisiz demiryolu ulaşımı sağlayacak olan Marmaray projesi öncesi nasıl oldu da anamuhalefet partisi CHP trenin önüne geçipte “DRENİŞ” adı altında BİR eylem yapmadı hayret ettim…!
Çünkü adamlar bazen öyle şeylere muhalefet ediyorlar ki şaşmamak şaşırmamak elde değil. Gezi parkı eylemleri sırasında İstanbul’da olduğu gibi Uzunköprü’de de aylak, işi-gücü olmayan bir kısım insanlar ellerine aldıkları tenekelerle sözde Taksim Gezi Parkındaki düzenlemeleri kafalarına göre protesto ettiler. Ancak gelin görün ki Uzunköprü Belediyesi’nin Telli Çeşme Meydanı’ndaki yeni düzenleler için kesmek zorunda veya yerinden sökmek zorunda kaldığı ağaçlar için hiç kimse bırakın teneke çalmayı, tek bir kişi gazetelere beyanat bile vermedi.
Demek ki neymiş anlamadan dinlemeden sırf eğlence olsun, gündemde kalınmak için eylemdir, protestodur olmuyormuş. Gerek Gezi Parkı olsun gerek Telli Çeşme Meydanı’ndaki çalışmalar olsun bana göre her ikisi de aynı şey. Bir bardak suda fırtınalar koparmanın ne manası var. Bakın eylemler yapıldı da ne değişti, Uzunköprü’de de buna benzer eylem yapılmış olsaydı Belediye Telli Çeşme çalışmalarını erteleyecekmiydi.
Hadi bunu geçtik diyelim, ne oldu bir-iki ay önceki doğalgaz balonu…! Bu gibi işler Belediyelerin asli görevleri arasına girmiş girmesine ancak gelin görün ki bizim Belediye bu konuda da topu taça atarak kabahati akılları sıra abonelere kesiyor. Şimdi bu doğalgaz işini AK Parti Belediyesi yapamamış olsaydı bizim CHP’lilerin koparacağı yaygarayı, gazetelere verecekleri beyanatları düşünebiliyormusunuz. Bir kere kafadan Belediyeyi bu konuda kesinlikle “BECERİKSİZLİKLE” itham edeceklerdi değil mi. Çünkü bu zihniyet ancak bu tür işleri çok iyi BECERİYORLAR…!
*** *** ***
Bakın burada herhangi bir siyasi partiyi karşımıza almış falan değiliz, gördüklerimizi ve doğru bildiklerimizi saklamadan, gizlemeden ve görmezden bilmezden gelerek kayırmıyoruz. Bunun için bir çift sözümüz de iktidar partisinin aday adayları ile İlçe Başkanı için olacak. Aday adaylığı için resmi müracaatta bulunanların sayıları 6-7’yi bulmuş ama bakıyoruz hepsi ayrı telden çalıyor.
Geçen beraberimde gazeteci abilerim İsmet YARAŞIR ve Hüseyin TOPÇU ile birlikte AK Parti aday adayı Av. Abdullah BUĞDAY’ın ofisinde yaklaşan seçimleri değerlendirirken BUĞDAY diğer aday adaylarına bakarak ;
“Aday adayı arkadaşlarımız içerisinde hangimizin adaylığı sözkonusu olursa olsun şahsım olarak ben Uzunköprü’ye AK Belediyeciliğin gelmesi için gecemi gündüzüme katarak var gücümle çalışacağım. Ayrıca bugüne kadar hazırladığım ve kafamda tasarladığım tüm projelerimi aday olacak arkadaşımla paylaşacağım.”
Peki kamuoyunda adı aday adaylığı için geçen diğer kişiler neden BUĞDAY’ın dediklerini samimi olarak diyemiyorlar. Hah işte burada bence İlçe Başkanı’nın eksikliği çıkıyor ortaya. Nasıl mı? Bakın anlatıyorum iyi dinleyin…
Zaman zaman bazı yayın organlarında kasıtlı olarak insanlara pek de inandırıcı gelmeyen yanlı, taraflı ve kayırıcı haber ve yorumlar yapılırken kaş yapayım derken göz çıkarılıyor. Demek istediğim şudur ki adı geçen bütün aday adayları BUĞDAY gibi sesini yükseltmediği sürece, sinsilik peşinde koştukları sürece mevcut yöneticilerin ekmeğine yağ sürecekleri gibi Uzunköprü’ye iktidarın gelmesini de engellemiş olacaklardır.
Bir ikincisi ise ben diyorum ki her kafadan ayrı sesler çıkmaması için İlçe Başkanı YILMAZ yanına Yönetim Kurulu arkadaşlarını da alarak tüm aday adaylarını etrafında ve tek çatı altında toplayıp ağırlığını koyarsa hiç olmazsa diğer rakiplerine şimdilik dağınık görüntü vermenin önüne geçmiş olur diye düşünüyorum.
Ne olur yani bakın yukarıda da dediğim gibi ben aday adayı Av. Abdullah BUĞDAY arkadaş ve dostuma kulak verirken dediklerine hak verdim. Ne olur yani İlçe Başkanı Çağatay YILMAZ’da benim bu dediklerime hak vermese de hiç olmazsa kulak verse haaa… Ama nerdeeeee.!