Özellikle gazetecilerin bulunduğu bir yerde siyasetçiler konuşur ve cümleleri oluştururlarken kelimeleri cımbızla tek tek çekmeleri ve yerlerine yerleştirmelerine çok dikkat etmeliler ki laf ağızdan çıktıktan sonra ; “Ben öyle demek istememiştim, yanlış anlaşıldım” gibi düzeltme yapmak gereğini duymasınlar.
Bu konu her ne kadar siyasetçileri ilgilendirse de biz gazetecileride muhaf tutar mealine gelmez hani. Yazının tam burasına bir ilmek atarak düğümleyip ne demek istediğimizi deşifre edelim şimdi.
Sağlık Bakanımız MÜEZZıNOğLU geçen Edirne’ye gelişinde “Helva Geceleri” konulu bir sohbete davetli olarak katıldığında “bazıları Atatürk ve Cumhuriyet üzerinden prim yapmaya çalışıyor” sözlerini sarfedince CHP’nin Edirne vekili bu sözlere cevap yetiştirmede gecikmemiş.
Her neyse konunun megazin bölümünü geçelim de asıl mevzuuya gelelim. Vekil GÜRKAN geçenlerde Edirne’ye gelişinde gazetecinin birinin sorusuna muhatap olmuş. 2014’te yapılacak olan yerel seçimlere ilişkin açıklamalarda bulunan Recep GÜRKAN’ın Edirne Belediye Başkanlığına aday olacağı yönündeki iddiaların asılsız olduğunu ifade ederken şu sözleri sarfetmesine hiç şaşırmadım ;
“Ben bu tarafın keyfini çıkarıyorum. Halk beni 4 yıllık milletvekilliği yapmam için seçti. Milletvekilliğini bırakıp daha alt ünvandaki bir göreve talip değilim…!”
Yahu adamdaki zihniyete bakarmısınız Belediye Başkanlığı gibi bir görevi küçümsüyor, bu muhterem birde toplumun Eğitim-Öğretim kesiminden geliyor. Düşünceye, zihniyete, zaafiyete, halkçılığa ve adamdaki kasılmaya bakarmısınız. Hem bunları söyleyeceksiniz hem de yerel seçimlerde bütün Belediyeleri alacağız diye iddialarda bulunacaksınız, tam bir çelişki içerisinde bulunan GÜRKAN vekilin sağlam bir danışmana ihtiyacı olduğu besbelli.
Ancak aynı soruyu ben bizzat Bakan MÜEZZıNOğLU’na henüz değil ama önceki Edirne milletvekil Necdet BUDAK’a sordum, adam hemde Profesör (ne demekse) önemli şahsiyet olsa gerek.
“-Sayın vekilim size Edirne Belediye Başkan adaylığı görevi verilse ne dersiniz?” dedim. Adam hiç düşünmeden ve lafı gevelemeden…
“-Memnunluk duyarım, görev bizde kutsaldır” deyiverdi. Varın bu her iki siyasetçi arasındaki farkı siz bulup yorumlayın benden bu kadar.
“En güzeli anlık zevkler uğruna koşulsuz, soluksuz ve ölümsüz hazları kaybettiğini anlayan insanın çöküşünü izlemektir. Çünkü haklı çöküntüyü izlemek seni daha da güçlendirir. Unutmayın; Akıllarda kazanılan değil kaybedilen savaşlar kalır.”
Hem GÜRKAN tutturmuş bir Atatürk ve Cumhuriyettir akıntıya kapılmış gidiyor. Yahu kardeşim Atatürkçülük ve Cumhuriyetçilik CHP’nin tekelinde olan bir şey mi? Sadece bunlarmı Atatürkçü ve Cumhuriyetçi. Bırakın kardeşim bu gibi havadan sudan işleri. Edirne’ye ne verdiniz ne vereceksiniz parti olarak bunlar hakkında iki laf edin de inandırıcılığınız artsın.
Yazının başlığına bakıp koskoca Bakan el-etek öper mi? demeyin öptü ki yazmışız. “Helva Gaceleri” nin misafiri olarak Edirne’ye gelen Sağlık Bakanı Mehmet MÜEZZıNOğLU burada ilginç bir de diyaloğa parantez açtı.
Mütevazi bir davranışla Edirne’nin renkli simalarından gazeteci-yazar kıdemli kalem Beyazıt SANSI2nın eline yapışıp öpen Bakan MÜEZZıNOğLU gazetecinin mübarek elini öperken ; “Biz öğretmenlerimizi daima baş tacı ettik.” Sözleriyle çevresindekilere ince bir mesaj postalıyordu.
Baş tacı kelimesini her duyduğumda şu güzel sözü hatırlayıp ve tekrarlayıp dururum konumuzla her ne kadar alakası olmasa da ;
“Biz baştacı ettiklerimizin adını çıkarmayacak kadar düşünceli, bizlerin adını çıkaracak olan şerefsizlerin adını silecek kadar tehlikeli, gerekirse adını adımıza alacak kadar da onurlu yetiştik.”
*** *** ***
VERGı HAFTASI’NA DAıR ;
Kemal Derviş, ıngiliz ve Amerikan ekonomi bakanları ile bir sohbete katılır. Sohbet en son vergilerden açılır. ıngiliz hemen atılır ,
“Biz ülkenin ortasına bir çizgi çekiyoruz, vergileri havaya atıyoruz, çizginin sağına düşen devletin soluna düşen milletin oluyor.”
Amerikan ise ;
“Biz bir çember çiziyoruz havaya atıyoruz, içine düşen devletin dışında kalan milletin oluyor.”
Kemal DERVış`de en son konuşan olur ve şöyle der:
“-Biz öyle çizgi falan çizmiyoruz. Paraları havaya atıyoruz yere düşen devletin havada kalan MıLLETıN…”
Vergi Haftası kutlu olsun…