Okudunuz mu dünkü gazetelerde yer alan işadamı Hamdi BUZCU’nun fabrika satışı ile ilgili beyanatını? Okusanız da ne anlamışsınız diye meraklandın doğrusu. Benim gibi içiniz sızlamışmıdır, yoksa normal, rutin bir kasaba haberi olarak mı algıladınız. Sesiniz çıkmadığına göre muhtemelen öyle olmuştur.
Çarpıcı ve ders çıkarılacak ifadeler kullanırken Hamdi Baba kırgın olsa da bu kırgınlığını yine de hissettirmek istememiş belli ki.
Hamdi Baba gazetemize gönderdiği mektubunda diyor ki, ya da demek istiyor ki ;
“Aslında bu fabrika 26-35 milyon lira civarında ama 4 milyona yani bedavaya satıldı” Bu açık seçik sitem değil de nedir? Çok ayıp, çok yazık…
1981 Yılından 2006 senesine kadar fabrikanın ödediği vergi miktarının takriben 600 milyon civarında olduğu belirtilirken, Hamdi Baba satır arasında şu ifadeyi kullanıyor ;
“Devlet bize değil, biz devlete vergi bakımından yardımcı olduk.” Yani açıkça diyor ki ; “Biz devlete verdik devlet bize ne verdi?” Hamdi Baba mektubunda yaptırdığı okulu, hastaneyi, bağışladığı itfaiyeyi, başlattığı geleneksel sünnet şölenlerini, çalıştırdığı işçi sayısını v.s’yi es geçerek ; “18 Yıl Başkanlığını yaptığım Uzunköprüspor için servet harcadık. Fakat o paranın hepsiyle okul yaptırsaydım Uzunköprü’nün okul ihtiyacı kesinlikle biterdi.” Yani adam Uzunköprüspora harcadığı paradan pişmanlık duyar gibi bir ifade kullanıyor. Sizce de haklı değil mi?
*** *** ***
Ne yalan diyeyim oldum olası sevemedim şu Mehmet Ali BıRAND denilen adamı. Ekranda olduğu süre içerisinde bir kere olsun PKK terör örgütüne bir Pe Ka Ka demeye cesaret edemediği gibi sürekli Pe Ke Ke demeyi yeğlemiş ve beni de ifrit etmiştir. Bu adam bu örgütün başı Apo olmak üzere terörislerden ve onların fikir ve düşüncelerinden söz ederken ağzından neredeyse salyalar akıyordu.
şimdi soracaklar merhumu nasıl bilirdiniz? Diye. Bende diyorum ki ;
“Benim gözümde zaten hiç yaşamadı ki, ölünün nesini nasıl bileyim” Hani çok seviyordu ve onlar tarafından da çok seviliyordu ya Fransa’da öldürülenlerin yanına gönderilsin olsun bitsin.
*** *** ***
Diyarbakır’daki rezaleti izliyorum Fransa’dan getirilen ölülerin cenazelerini seyrederken. Kim bu Fransa’da öldürülenler? PKK terör örgütünün kurucuları….! Ve bu ölülerin tabutlarını o yörenin vekilleri sırtlamış öbür dünyaya postalamaya hazırlanıyorlar ama şaşkınlıklarından ağıtlarla falan değil, halaylar çekerek, ortalığı toz duman ederek.
Siyasi partilerin Kürt Açılımına sazan gibi nasıl atladıklarını izlerken Atatürk’ün bu konudaki söylemlerini çoktan beri unutmuş olan Atatürk’ün partisiyiz diyen Cumhuriyetçilere Gazi’nin “Medeni Bilgiler” kitabında yer alan şu sözlerini hatırlatayım hiç olmazsa ;
“Bugünkü Türk milleti siyasi ve içtimai camiası içinde kendilerine Kürtlük fikri, Çerkezlik fikri, ve hatta Lazlık fikri veya Boşnaklık fikri propoganda edilmek istenmiş vatandaş ve milletdaşlarımız vardır. Fakat mazinin istibdat devirleri mahsülü olan bu yanlış mavsimler birkaç düşman aleti, mürteci beyinsizden maada hiçbir millet ferdi üzerinde teellümden başka bir tesir hasıl edememiştir.”
*** *** ***
Sayın Kaymakamımız Rektörle yaptığı temaslar sonucu Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu için 1,5 milyon lira ödenek ayrıldığını bizim muhabire ağzından kaçırmış. Yapmayaktınız bre sayın Kaymakamım, bu işleri Uzunköprü’de üzerine vazife sayan ne adamlar tanırım ben tüh kaçırdılar bu havadisi…