Hani halk arasında bir tabir vardır ya ;
“Bir deli kuyuya taş atmış kırk akıllı çıkaramamış.!”
Diye seçimlerin hemen akabinde lüzumsuzca ortaya atılan bazı spekülasyonlarla hem Belediye şaibe içerisinde bırakılıyor ve hemde Atatürk Mahallesi ile Kavak Mahallesi sakinleri yok yere strese sokuluyor. Yeni terminal konusu kurcalandıkça bu bahsettiğim mahalle sakinlerinin sinirleri her geçen gün daha da geriliyor.
Daha düne kadar Kavak Mahallesi Boşnak Camiinin hemen bitişiğinde bulunan Belediyenin koskocaman bilboardında Belediye Başkanı Enis İŞBİLEN imzasını taşıyan şu ;
“Kavak Mahalle ve Atatürk Mahalle halkı istedi yeni terminali biz yapıyoruz.” Söz yazıyordu. Yani yeni terminalin Kavak Mahalle mezarlığının hemen karşısına yapılacağı biliniyordu, ne oldu da şimdi birileri bu terminalin Hasanpınar yolu güzergahına yapılmasını istiyor. Yoksa buralarda birilerinin arsaları var da bu arsaların kıymete binmesi mi isteniyor.?
Yahu kardeşim şayet böyle bir şey olacak olursa bu mahalle sakinleri İŞBİLEN’i topa tutmaz mı, sözünü tutmadığının hesabını sormaz mı. Biz Başkanımıza ve Belediyemize her zaman sahip çıkmak ve onların yanlışlara düşmemeleri, gaza gelmemeleri konusunda elbette çözüm getirici, uyarıcı ve yapıcı eleştirilerimizi bu köşeden sürdüreceğiz. Uzunköprü Belediyesi kimsenin ve bazı kesimlerin Belediyesi değil, Uzunköprülülerin, Uzunköprü halkının Belediyesidir. Uzunköprü Belediyesini dışarıdan yönetmeye ve yönlendirmeye çalışanlara başta seçilmiş yöneticeler olmak üzere kamu adına da bizlerde basın olarak izin verecek değiliz.
*** *** ***
Memleketimin güzel politikacılarını izliyorum bizim caddenin yüzkarası karılı biranelerini caddenin göbeğine pisleyen at arabalarını izler gibi. Yüzüm morarsa da utancımdan, yanımdaki misafire Uzunköprüyü gezdirirken yerin dibine de girsem. Şehrin göbeğinde her geçen gün artan “SATILIK” ve “KİRALIK” işyerleri ilanlarına bakıyorum ve bunun nedenini araştırırken yanıt bulmakta pek zorlanmıyorum nedense. Bunun nedeni “GÖÇ” olarak çıksa da karşımıza “ALIŞTIK-ALIŞTIRILIYORUZ” diyerek geçiştiriyorum içimiz acısa da maalesef.
*** *** ***
Düşünüyorum da Edirne’den bir Cumhurbaşkanı adayı çıkar mı diye ama nafile gibi görünse de Uzunköprü’lü politikacılar bile işini-gücünü bırakıp çoktan Cumhurbaşkanı kim olsun’un derdine düşmüşler bile. Aslında biraz tarihimizi araştırsak öyleleri var ki bu memlekette tombaladan çıkar gibi kendisi bile anlamadan oturmuş Çankaya’ya.
Mesela Fahri KORUTÜRK’mü desem, DEMİREL’mi desem, A. Necdet SEZER’mi desem, Turgut ÖZAL’mı desem. Demokrasi varsa, referandum varsa, çoğunluk varsa, millet istiyorsa neden olmasın değil mi. Kim derdi ki SSK’da Genel Müdürlük yapan bir kimse birgün CHP’ye Genel Başkan olacak diye. Peki şimdi herhangi bir kişi Mansur YAVAŞ için, Metin FEYZİOĞLU için, Selahattin DEMİRTAŞ için, Haşim ÇOKKESKİNKILIÇ için ;
“Hayır bunlar Cumhurbaşkanı olamaz.” Diyebilir mi, diyemez zira yukarıda millet isterse neden olmasın dedik. Onun için kimse Cumhurbaşkanılığı için şu olamaz, bu olamaz diyerek o güzel beynini bu konuda yormasın ki ne kendi canını ve ne de benim canımı yok yere sıkmasın.
Başbakan ERDOĞAN neden olmasın, bana göre öyle bir olur ki ağzınız açık kalır. Hem adam siyasette rüştünü ispatlamadı mı, üç dönemdir karşısındaki muhalefete güvercin taklası attırmadı mı, hemde ne taklalar attırdı.İstermisiniz şimdi ERDOĞAN öyle bir plan yapsın ki hem Cumhurbaşkanlığını ve hemde Başkanlığı birlikte idare etsin. Valla burası Türkiye, ne zaman neyin olacağını kestirmek pek mümkün olmuyor. Zira hepimiz 30 Mart’ta ;
“Tamam bu kaset olaylarıyla bu adam bu defa başımızdan gider.”
Dedik ama mübarek adam bu defa arkasını daha da katmerleştirerek seçimlerden çıktı, hiç kıvırmayın şimdi bırakın İstanbul’u, Ankara’yı adam BAYKAL’ın kalesi Antalya’yı bile düşürdü. Siz daha hangi Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden bahsediyorsunuz, bence bu iş daha 30 Mart’ta bitmiş iştir…