at izi ile it izi sonra kim okur sizi…

Geride bıraktığımız günlerde Edirne Belediye Başkan Danışmalığına getirilen Uzunköprü’den ikametini Edirne’ye taşıyan bir gazeteci ile ilgili şikayetlerin ardı arkası kesilmiyor. Edirne HUDUT Gazetesi Genel Yayın Müdürü Bülent AYAN ve köşe yazarlarından Murat SAVAŞ’ın bu konuyla ilgili olarak kaleme aldıkları yazılarının ardından son olarak Edirne Gazeteciler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Derya SARILARLI tüm gazetelere yaptığı yazılı […]
Yazarlar - 27 Ekim 2014 11:06

Geride bıraktığımız günlerde Edirne Belediye Başkan Danışmalığına getirilen Uzunköprü’den ikametini Edirne’ye taşıyan bir gazeteci ile ilgili şikayetlerin ardı arkası kesilmiyor. Edirne HUDUT Gazetesi Genel Yayın Müdürü Bülent AYAN ve köşe yazarlarından Murat SAVAŞ’ın bu konuyla ilgili olarak kaleme aldıkları yazılarının ardından son olarak Edirne Gazeteciler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Derya SARILARLI tüm gazetelere yaptığı yazılı açıklama ile bu açıklamasının bir bölümünde bu malum gazeteciyi şu sözlerle ifade ediyor ;

“Gazeteci ülkesini, milletini yaşadığı çevreyi önemseyen ve seven kişidir. Halkın gelişen olaylardan haberdar olması için gecesini, gündüzüne katarak çalışan kişidir. Gazeteci kendi menfaatini düşünmez. Asıl olan toplum menfaatidir. Toplum yararını bırakıp, kendi menfaatlerini düşünenler gazeteci değildir. Gazetecinin sorumluluğu vardır.

Ancak kendisini gazeteci olarak niteleyen, cebinden başka bir şey düşünmeyen kişilere rastladığımız da, mesleğimizin korumasız olduğunun da farkına varıyoruz. Bu kişiler gazeteciliği yaralamakta, zararlar vermektedir. Bu kişilere birde kurum yöneticileri sahip çıkarsa işte orada yanlış vardır, rant vardır.”

Konuyla ilgili yorumu siz gazetemiz okurlarına bırakıyorum… Gazeteciyi merak ediyorsunuz ama geçen gün yazdık adamın adını unutmasaydınız bana ne…!

***                             ***                             ***

Benim bildiğim siyaset seçimden önce yapılır seçildikten sonra SİYASET biter HİZMET başlar. Ama Uzunköprü’de bu maalesef çoğu zaman böyle olmaz, yani bu kasabada ömür biter politika, çamur atma, karalama, yalakalık yapmak bitmez. Bakın şimdi hiç yakışıyor mu bir iktidar partisinin temsilcilerinin bu yaptıkları çer-çöp işleri muhabbeti ile İl Genel Meclis Üyesinin, Edirne eski İl Başkanı Müjdat Kahve’nin kıçına takılıp sivil toplum kuruluşları ve Belediyeleri beraber gezip dolaşarak siyaset yapmak. Evet, yakışıyor mu? Bak millet TOKİ evlerinin teslimini sorup duruyor. Köylülerden yol yapımı için para toplanacağını konuşuyor…

Çer-çöp işi muhabbetini sağolsun bizim hamarat AK Parti İlçe Başkanı Çağatay YILMAZ başlattı, çekmiş bir çöp konteyneri resmi atmış onu sosyal medyadan cümle aleme açık yorumlarla iş yaptığını sanıyor. Bu gibi ufak işler bana göre ufak adamların işidir, zira benim zaruri olarak sık sık kullanmaya başladığım;

“Büyük insanlar fikirlerle, orta insanlar olaylarla, küçük insanlar insanlarla uğraşırlar.”

Bu söz vardır.

Kardeşim madem Belediye’nin temizlik işlerini beğenmiyorsun o zaman 30 Mart’ta biraz daha tıpayı sıkacaktın, kazanacaktın Belediye’yi sen daha güzelini yapacaktın. Adamlar seçimlerde allem etmiş kallem etmiş seni ikiye katlamış zafere ulaşmış sen kakmışsın çöp bidonlarıyla vakit geçiriyorsun. Bu tamamen insanın kendi egosunu tatmin etmek tamam da bunun altına ben olsam CHP İçe Başkanı İnanç SÜLÜŞ’ün yerine Uzunköprü Belediyesi’nin yerine çöp konteyneri resminin altına yorum yapıp karşımdaki insanı daha da şımartmam. Kardeşim madem İlçe Başkanlığından sıkılıp foto muhabirliğine soyunuyorsun takıl o zaman bizim gazete muhabirinin peşine birlikte çekin gazetecilerin göremediği çöp bidonlarını ve Belediye’nin sair eksikliklerini, öyle değil mi ya…

Herkesin işi-gücü face, sosyal medya olunca doğal olarak Uzunköprü’de yayımlanan gazeteleri herkes geriden okur, sonradan takip eder. Yani burada at iziyle it izi birbirine karışmış gidiyor, kimin gazeteci kimlerin siyasetçi olduğunu kestirmek bu konuda gerçekten mağdur ve muzdarip olan Uzunköprü halkına kalıyor. Yine de en iyisi bizim MHP adamlar ne suya ne sabuna karışıyor, varlıkla yokluk arasındalar işte ne rahatsız oluyorlar ne de rahatsız ediyorlar. (!)

BENZER HABERLER