Bundan daha yaklaşık birkaç yıl öncesine kadar güzel memleketimin en ücra köşesinde canı sıkılan siyasi partiler ya da sabah yatağından erken kalkan başta sendikalar ve çeşitli sivil toplum kuruluşları kendi tasarladıkları bahanelerle “Cumhuriyet mitingleri” Bayrağa Saygı Mitingleri” “Terörü Lanetleme Mitingleri” “ışçiye, Emekliye, Memura Zam Mitingleri” adı altında eylemler ve yürüyüşler tertip ederlerken şimdi ise deyim yerinde ise iş tersine dönmüş gibi bir tablo çıkıyor ortaya…
Bugünlerde terör yanlılarına tanınan toleranstan dolayı veyahut da mevcut yasalarda bulunan boşlukları kendilerince iyi doldurma telaşına giden terör yanlıları hemen hergün sokaklarda düzenledikleri eylemlerle insanlara korku ve nefret dolu saatler geçirerek elde ettikleri bu kargaşadan oldukça memnun görünürken onlar için karşısındaki insanın Türk, Kürt, Çerkez, Roman, zengin ve gariban olmaları hiç önemli değildir.
Onlar için önemli olan yegane şey kaos, kargaşa ve iç karışıklıktır. Dağda çaresizlikten ya da kurşun sıktığı için mecburiyetten öldürülmüş olan bir Kürt çocuğunun hayatını yitirmesi onlar için hiç ama hiç önemli değildir. Önemli olan ölmeleridir. Kendi öz çocukları yurtdışındaki okullarda fink atarken zavallı kandırılmış Kürt çocukları enselerinde ölümle dağda cirit atmaya mecbur bırakılmışlardır.
Bugüne kadar hiçbir BDP’li milletvekilinin oğlunun çatışmada yaşamını yitirdiğini duydunuz mu, ya da BDP’li, bir milletvekilinin evinde yas tutulduğunu, Kürtçe ağıtlar yakıldığını seyrettiniz mi, işittiniz mi?
Yukarıda da dedik ya mevcut yasalardan doğan boşlukları iyi değerlendiren bu terör yanlıları ellerine geçirdikleri dokunulmazlık zırhıyla Türk polisine küfür, tokat, tekme, hakaret ne varsa sallıyor ve elinde yetkisi olanlar sadece bakmakla yetiniyorsa biz daha başka ne diyebiliriz, ne söyleyebiliriz.
Güzel memleketimin hükümet konaklarındaki adliye koridorlarına bakınca ise daha yeni yeni paşaların hapiste, katillerin ise gizli tanık olarak dinlendiklerini duyuyoruz, öğreniyoruz. Başka bir ülkede bunlar olmuş olsa herhalde o memleketin insanları buna fıkra olarak bakarlardı. Ama burası Türkiye olduğu için burada her şey herkese mübah ve anormal olan şeyler de normale dönüşüveriyor gözümüzde her ne kadar gönlümüze yatmamış olsa da.
Biz bu olanları vicdanımız sızlayarak, içimiz acıyarak izlerken işi gücü bu memleketi iflah etmesi gerekenler ise bu olanlardan ve olaylardan kendime ve partime nasıl pay çıkarırımın derdine düşüyorlar ya tam bir seyirlik yani.
Yapılan her türlü iyi şeylere bir kulp bulup veyahutta meydana gelen herhangi bir olumsuz gelişmeyi muhalefet olarak değerlendirme gayreti içerisine girenler milletin gözünde prim yaptıklarını zannederlerken halkın gözünde eriyip gittiklerinin farkına varamıyorlar.
Bu ülke genelinde böyle de yerelde farklı mı sanıyorsunuz, siyasi partilerin Belediye Başkan adaylıkları, Belediye Meclis Üyelikleri, ıl Genel Meclis Üyelikleri, Encümen Üyelikleri daha şimdiden paylaşılmaya çalışılırken kim kime nasıl çelme atarım, kime nasıl kanca takarımın hesabını yapıyor her seçim öncesi olduğu gibi.
Bu saydıklarım hangi siyasi partide yok ki. Seçimlere doğru takvim yaprakları birer birer düşerken tezgah peşinde koşanların da maskeleri halkın gözünde düşüyor. Zaman daralırken kendilerine yandaş bulma telaşına düşenlerin acizliğini izlerken bizim burada zaman zaman yer verdiğimiz fikir ve düşüncelerimiz de elbette birilerine yön verdiğinden veyahutta bu kaleme aldıklarımız bir şekilde itibar gördüğünden diyelim bazı arkadaşlara ders çıkarma fırsatı verdiğini görmemiz, duymamız ve gayri ihtiyari okumamız bizi haklı yere onurlandırıyor ne diyelim şimdi.
Hayatımıza istemeyerek giren ya da bir şekilde girmeye çalışan öyle insan tipleri vardır ki, bitmemek için direnen geceyle, olmamak için her yolu deneyen sabah arasında, geçmemek için çırpınıp duran bir zamana benzemekten öteye gidemezler hiçbir zaman.
……………
Yaklaşan Belediye seçimleri öncesi bu seçimlere ne gibi bir heyecan katar bilemem ama eski demokratların önümüzdeki günlerde Uzunköprü’de geniş kapsamlı bir yemek düzenleyecekleri konuşuluyor son günlerde.
şimdiden hayırlısı olsun ne diyelim, şimdi bu yemekle neyi hedefliyorlar, neyi ve kimi destekliyorlar, neyi bekliyorlar, kimleri davet etmeyi düşünüyorlar bu soruların yanıtlarını verilecek olan bu yemeğin ardından elbette paylaşacağız.
NOT ; Sözkonusu bu yemeğe davet edilecekler değil de beni davet edilmeyecek olan Demokratların tavırları ilgilendiriyor daha çok.